KOD Ödülleri: STEM eğitimine katkı

Edip Emil Öymen
KOD Ödülleri: STEM eğitimine katkı

Bu, bir matematik eğitimi oyunu: Karakterimiz yürür, koşar. Bu sırada karşısına sürekli olarak 4 işlem soruları çıkar. Oyuncumuz doğru bildikçe daha hızlı koşmaya başlar, çünkü arkasından kovalayan bir horoz var. Yanlış cevapta hızı yavaşlar. Cevap vermezse hızı düşer. Arkadan gelen horoz ona yetişir ve gagalar. Bu eğitim oyununda amaç, matematiksel işlemleri stres altında (horozdan kaçarken!) zihinden, hızlıca yapmayı geliştirmek.

Bu oyun, geçen hafta K12 Oyun Destekli Eğitim Ödül Programı (kısa adıyla KOD Ödülleri) kapsamında ödül alan 7 oyundan biri. Ödül yarışmasından amaç, 4+4+4 uygulamasında Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına uygun bir çerçevede, oyun yazılımcılarımızı, öğrencilere matematik ve fen bilimlerini (STEM) “eğitim oyunu” olarak sunacakları oyunlar hazırlamaya teşvik etmekti. Yarışmaya 600 proje başvurdu!

Dersini oyun gibi çalış


Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın fikriyle, Güney Koreli oyun şirketi Netmarble’ın EMEA CEO’su Barış Özistek ile Eczacıbaşı Topluluğu, MedyaNova ve Yapı Kredi’nin desteğiyle projeden gerçeğe dönüşen bu girişim, ülkemiz için bir ilk oldu. Temel hedef, matematiği ve fen bilimlerini mümkün olan en genç yaşta sevdirmek, benimsetmek, bunlardan “korkmamayı” sağlamak. Bunu da “eğitimi, oyun gibi” sunarak yapmak. Kültürümüzdeki “oyun oynayacağına, dersini çalış” cümlesine takla attırmak: Dersini oyun gibi çalış.

En erken STEM eğitimi

Amerikan eğitim sisteminde adına STEM denilen, bizim de ithal ettiğimiz bu kısaltma fen, teknoloji, mühendislik, matematik alanlarını kapsıyor. Buna yakın zamanlarda bir de “A” harfi eklendi: Arts (Sanat, tasarım, sosyal ve beşeri bilimler). STEAM veya STEM+A oldu. Kısaltma ne olursa olsun, amaç aynı: Özellikle fen/matematiği en erken yaştan itibaren sevdirmek. Gençlerin üniversitede bu branşları seçmelerini doğallaştırmak. Çünkü ne kadar çok STEM mezunu, o kadar çok teknoloji girişimcisi, mühendisi, yazılımcısı. İleri/yüksek teknoloji tasarım ve üretimi için olmazsa olmaz sosyal sermayeyi aslında en geç üç yaşından itibaren yetiştirmeye başlamamız gerekiyor. Dijitalleşme, buna fırsat veriyor artık. Analog dönemde Anglosakson eğitiminde “kendi hızında öğrenme” sağlayan ders kitapları vardı. Şimdi, video oyunları var.

STEM’in yaşı yok

STEM eğitimine değil 3, hatta 1 yaşında başlamanın pedagojik yarar ve gereklerini savunan, ABD Çocukluk Yaratıcılığı Merkezi (CCC) tarafından yeni yayınlanan “STEM Başarısının Kökeni: Erken Öğrenme Tecrübesini, Yaşamboyu Zihin Becerisine Dönüştürmek” başlıklı raporun ana fikrinde “Çocuğun beyin mimarisi, bina inşaatı gibi oluşur, ne kadar erken başlanırsa o kadar derin iz kalır” deniliyor. Böyle bir iş için okul öncesi eğitim şart. Bizdeki durum ise, yine geçen hafta yayınlanan OECD’nin “Küçük Çocuklarda Merak Uyandırmak” (Engaging Young Children) raporunda: 15 yaşındaki Türk öğrencilerin 2 veya daha fazla yıl anaokuluna devam oranı yüzde 35.2 ile OECD ortalamasının çok altında.

2019’da bizde zorunlu

Ayrıca, MEB PISA 2015 Ulusal Raporu’nda bizim öğrencilerin yüzde 46.3’ünün okul öncesi eğitim almadığı yazılı. OECD’de ise bu oran sadece yüzde 4.5. Oysa, okul öncesi eğitimin, PISA’da başarıyı etkilediği biliniyor. 1-2 yıl okul öncesi eğitim alan gençlerimizin, almayanlardan daha yüksek fen bilim başarısı gösterdiğini bizzat MEB söylüyor. Bu öğrenciler arasında saptanan 17 puanlık fark, istatistik bakımdan anlamlı: Yani tesadüf değil. OECD’de 2-3 yıl okul öncesi eğitim alanlarla almayanlar arasında fen bilimleri başarı farkı ise yüzde 35 (Türkiye’de yüzde 8). Anlamı açık: Eğitim, okul öncesinde başlayacak, okulda, üniversitede sürecek. Sonra da yaşam boyu... MEB, 2019’da 4.5 yaşını doldurmuş çocukların okul öncesi eğitimini zorunlu kılacak. Ama bu yaş, gelişmiş ülkelerdekinden geç. MEB, “STEM eğitimi evrensel okur-yazarlık becerilerine odaklanır” diyor (STEM Eğitimi Raporu, 2016). Madem böyle düşünüyor, o halde bir STEM Eğitimi Stratejisi ve Eylem Planı hazırlasa ya?

Emil Edip Öymen

*Bu yazı 06.04.2018 tarihli Dünya gazetesinde yayınlandı.

Edip Emil Öymen