Görme ve işitme bozuklukları demans riskini artırıyor

Özlem Kayım Yıldız
Görme ve işitme bozuklukları demans riskini artırıyor

Duyu bozuklukları ile demans arasındaki ilişkinin mekanizması tartışmalı. Bununla birlikte veriler, altmış beş yaş üzeri nüfusta çok sık olan görme ve işitme bozukluklarının saptanması ve uygun biçimde tedavi edilmesinin demans riskini azaltabileceğini göstermesi açısından önemli.

Alzheimer hastalığı tedavisi konusunda son yıllarda çok sayıda araştırma yapıldı, amiloid plakların oluşumunu engelleyen tedavi seçenekleri geliştirildi, bu seçeneklerin hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceği gösterildi ve bazı ilaçların kullanımı onaylandı. Bununla birlikte, bugüne dek kullanılmakta olan ve yeni geliştirilmiş ilaçlar, hastalığın ilerlemesini tam olarak ortadan kaldırmamakta ve kür sağlamamakta.

Üstelik, yeni ilaçların potansiyel yan etkileri var ve oldukça pahalılar. Gerçekte, Alzheimer hastalığı riskini azaltan yöntemler mevcut; klasik öneriler, tansiyon, kan şekeri, kolesterol yüksekliğinden korunmak, sosyal, bilişsel ve fiziksel olarak aktif olmak, Akdeniz tipi diyeti benimsemek, tütün ürünleri kullanımından kaçınmak.


Son zamanlarda, duyu organlarının bozukluklarının neden olduğu duysal yoksunluğun, örneğin görme ve işitme bozukluklarının demans yani bunama riskini artırdığına dair güçlü veriler sağlayan birçok çalışma yayınlandı.

Katarak ameliyatı öneriliyor

Bu çalışmalardan biri, 2018 Sağlık ve Emeklilik Çalışması. Elli yaş üzeri yaklaşık 17 bin kişinin dahil edildiği araştırma ile görme bozukluğunun demans riskini artırdığı ve ABD'deki yüz binden fazla demans vakasından sorumlu olduğu belirlendi.

2021 Ulusal Sağlık ve Yaşlanma Trendleri Çalışması da bu verileri destekliyor. Çalışmaya 71 yaş ve üzeri 3.817 kişi dahil edildi. Görme kaybının demans riskini artırdığı, görme bozukluğunun şiddeti arttıkça örneğin körlük derecesine ulaşıldığında demans riskinin de arttığı belirlendi.

Altmış beş yaş üzerinde olan ve katarakt ya da glokomu olan üç binden fazla kişinin dahil edildiği bir araştırmada ise katarakt ameliyatı olmanın demans riskini %30 oranında azaltabileceği belirlendi.

İşitme kaybı ve demans

İşitme kaybının da demans riskini artırabileceğine işaret eden çalışmalar mevcut. On iki ülkede yürütülen kırk çalışmanın analizi, işitme kaybının demans riskinde önemli bir artışla ilişkili olduğunu gösterdi. İşitme cihazlarının kullanımı bu riski azaltabilir. İngiltere Biyobankası verilerine göre 40-69 yaş aralığındaki kişilerde işitme kaybı, demans riskinde yaklaşık %40’lık artışla ilişkili ancak işitme kaybı olan ve işitme cihazı kullananlarda böyle bir risk artışı yok.

Duyu bozuklukları ile demans arasındaki ilişkinin mekanizması tartışmalı. Bununla birlikte veriler, altmış beş yaş üzeri nüfusta çok sık olan görme ve işitme bozukluklarının saptanması ve uygun biçimde tedavi edilmesinin demans riskini azaltabileceğini göstermesi açısından önemli.

Özlem Kayım Yıldız

*Bu yazı, HBT Dergi 381. sayıda yayınlanmıştır.

Özlem Kayım Yıldız