Plasebo etkisi

Özlem Kayım Yıldız
Plasebo etkisi

‘Plasebo’ kelimesi, Latincede “I shall please” (memnun edeceğim) anlamı taşır ve ilk kez 14. yüzyılda Hristiyan cenazelerinde “Placebo Domino in regione vivorum” (Yaşayanlar diyarındaki Efendi›yi memnun edeceğim) cümlesi içerisinde memnun edici, tatmin edici anlamlarında kullanılmıştır. İlk yazılı İngilizce eserlerden biri olan Canterbury Hikayeleri’ndeki dalkavuğun isminin Placebo olması, kelimenin anlamı hakkında ipuçları taşır. 18. yüzyılın geç dönemlerinde ise tıpta kullanılmaya başlanan plasebo, ‘hastaya yarar vermekten çok hastayı memnun etmek amacıyla kullanılan ilaç’ olarak tanımlanmıştır.

Her ne kadar ‘plasebo’ kelimesinin tıbbi bir terim olarak kabul edilip kullanılmaya başlanması 18. yüzyılda olsa da ‘taklitçi-boş- tıbbi tedaviler’ doğrudan tedavi edici bir etki oluşturmaksızın hastanın beklentilerini ve taleplerini karşılamak amacıyla tıp tarihi boyunca uygulanagelmiştir. Plasebo, ağızdan alınan hap, enjeksiyon ya da cerrahi işlem şeklinde olabilir. Günümüzde plasebo etkisi, ilaç ve aşı geliştirme aşamalarında aktif moleküllerin etkisini belirlemek amacıyla kullanılmaktadır. Tanım olarak herhangi bir aktif madde içermeyen plasebo, etkisini beyinlerimizde gösterir; tedaviden beklentilerimiz, inançlarımız, geçmiş yaşam deneyimlerimizle şekillenen bu etki, nörobilimciler için de ilginç bir araştırma alanı oluşturur.

Herhangi bir aktif molekül içermeyen plasebo, nasıl olur da beyinlerimizde ve vücutlarımızda fizyolojik değişiklikler meydana getirir? Örneğin verilen plasebonun nabız ve kan basıncını düşürücü etkisi olduğu söylendiğinde alıcıda bu etkilerin gözlenmesi, öte yandan yükseltici etkisi olduğu söylendiğinde tam tersi etkilerin ortaya çıkması nasıl mümkün olabilir?


Klinik araştırmalarda plasebo etkisi, araştırılan hastalıklara ve sonlanım ölçütlerine göre değişken düzeyde olmakla birlikte Parkinson hastalığından ağrı sendromlarına kadar uzanan geniş bir yelpazedeki patolojik durumlarda gözlenir. Kısmen klasik şartlanma ile benzerlikler taşıyan plasebo etkisi, tedavi edici etkinliğe dair ipuçlarının algılanması ile şekillenir. Öte yandan, uygulanan maddenin tedavi edici aktif molekül değil plasebo olduğu söylendiğinde de bu etkinin devam etmesi ve birtakım deney hayvanlarında da gözlenmesi bilinç dışı süreçlerin de katkısına işaret eder. Sinir sisteminin, çevresel ipuçları ve eski yaşam deneyimleriyle algıları şekillendirecek biçimde evrimleşmiş olması (görsel illüzyonlarda olduğu gibi) ve ağrı kesici uygulandığında daha az ağrı hissedileceğine ilişkin beklenti plasebo etkisinin ortaya çıkmasında rol oynadığı sanılan mekanizmalardan biridir.

Özellikle asosiyatif (ilişkisel) öğrenme ile ilgili merkezler olmak üzere birçok beyin bölgesi, plasebo etkisinin ortaya çıkışı ile ilişkilendirilmiştir. Bu merkezlerin, duyu, duygu durum ve fizyolojik yanıtlar ortaya çıkarabilen sinir sistemi bölgeleri üzerinde etkileri vardır. Böylelikle plasebo, doğrudan nöronlar aracılığıyla ya da hormonların salınımını etkileyerek birtakım fizyolojik değişiklikler meydana getirir. Örneğin, beyindeki bazı merkezlerden kaynaklanarak omurilikte sonlanan ve ağrı duyumunun düzenlenmesinde etkili olan yolakların plasebo ile gözlenen ağrı kesici etkiye katkıda bulunduğuna ilişkin veriler mevcut. Benzer biçimde, beyindeki merkezlerin immün sistem ve otonom sinir sistemi üzerine etkilerinin plasebo etkisinin ortaya çıkmasında rol oynayabileceği sanılmaktadır.

Parkinson hastalığı klinik çalışmalarında plasebo etkisinin belirgin olması, beyindeki dopaminerjik ödül mekanizmalarının (ödül-iyileşme beklentisi ile aktifleşen), plasebo etkisi için önemli olduğunu düşündürmektedir. Öte yandan, prefrontal korteks hasarında plasebo etkisinin azalması ya da ortadan kalkması, kompleks beyin mekanizmalarının plasebo etkisinin ortaya çıkmasını sağladığını desteklemektedir.

Tüm doktorlar, hastalarının tedavi etkinliğine ve risklerine ilişkin algı ve inanç düzeylerinin tedavi yanıtının en önemli belirleyicileri arasında olduğunu bilirler. Öyle ki, ‘sahte doktorlar’ da bu basit gerçeğin farkındadırlar ve plasebo etkisinden yararlanırlar. Plasebo etkisini araştırmak, hem sinir sistemi ağlarının fizyolojik bedensel fonksiyonlar üzerine etkisini öğrenmeyi hem de hangi tıbbi müdehalenin gerçekte etkisiz olduğunu saptamayı sağlar.

Özlem Kayım Yıldız

Bu yazı HBT'nin 254. sayısında yayınlanmıştır.

Özlem Kayım Yıldız