Dijital dikta ve verizm

Tanol Türkoğlu
Dijital dikta ve verizm

Bir doktor kontrolünde sizden kan tahlili istendiğinde bunu sorguluyor musunuz? Oysa TC Kimlik No veya kredi kartı bilgilerinin istendiği durumlarda bunu sorgulayacak kadar farkındalığımız var. Homo Sapiens ve Homo Deus’un yazarı Harari’ye göre kişinin kendi vücudunda ve beyninde gerçekleşmekte olan biyokimyasal devinimle ilgili veri bu yüzyılın en kritik, en çok istenen verisi olacak.

Aslında bunun temelinde basit bir gerçek yatıyor: Bireyi daha yakından tanımak. Bugüne dek CRM şemsiyesi altında toplanan dijital izler kurum veya kuruluşlara bireyin gündelik hayatında yaptığı şeylerle ilgili veri sağladı: Ne zaman nereye gitmiş, ne yemiş, ne satın almış vb gibi. Bu veri tabanı güzel sonuçlar da üretti; üretiyor. Çünkü o denli güçlü bir rakibi yoktu.

Hal böyleyken bilişim ve biyoloji alanındaki gelişmeler giderek insan vücuduna doğru odaklanıyor. Bu vücudun içinde neler oluyor? Göz hareketlerinden tutun da kan basıncına dek vücuttaki değişikliklerin an-be-an kayıt edildiğini düşünün. Sonra da bu veri işlenerek neler yapılabileceğini?


Sigorta şirketiniz, gönüllü olarak vücudunuzdaki biyokimyasal değişimler hakkında anlık veriyi yakalayan ve kendi veri merkezine transfer eden hap büyüklüğündeki dijital bir zamazingoyu yutmayı kabul etmezseniz sizi sigortalamayacağını söylese ne yaparsınız? Büyük bir olasılıkla bugün doktorunuz kan tahlili istediğinde ne yapıyorsanız onu. İçinizde bir şüpheyle beraber: Acaba gerekli mi?

En gelişmiş teknolojileri kullanan kapitalizm bireyin vermiş olduğu kararların sonuçlarını kayıt eder hale geldi. Nereye gitmiş, ne satın almış, ne yemiş vs. Ama bu sonuçları üreten karar verme mekanizmasının duygusal nedenlerine inemedi. Neden oraya gitmiş? Neden onu satın almış? Neden o lokantada değil de bu lokantada yemek yemiş? Dijital teknolojik yönelim kapitalizmin esaretinden kurtulamazsa şimdi bu yöne gözünü dikmiş durumda. Harari’ye göre bunun potansiyel sonucu dijital diktatörlük.

Tarım toplumunda toprak değerliydi. Sanayi toplumunda makineler. Peki 21. yüzyılda ne değerli olacak? Harari’ye göre veri. O nedenle belki de bu döneme “verizm” (“dataism”) de denilebilir diyor. Dijital dünyanın buna bulduğu teknik isim malum “büyük veri” (big data). Toprak ağaların ya da makineler büyük şirketlerin-devletlerin eline geçtiğinde ortaya çıkan şey feodal ya da kapital dikta ya demek ki insan vücuduna özgü veri hakkında tekel oluşursa ortaya dijital bir dikta çıkacak.

Malum bugün birey hakkında elinde en çok veri tutan dijital şirketler Google, Facebook Amazon vb. Acaba gelecekte insan vücudunun ürettiği veriye de bunlar mı sahip olacak? Yoksa ortaya yepyeni dijital şirketler mi çıkacak? Bir damla kanınızı örnek olarak verin, sizi her türlü kanserden koruyacak aşı yapalım diyecek bir şirket müşteri bulmakta zorlanmazdı sanırım. Tıpkı yıllar önce Gmail’in şu şu bilgileri kayıt formuna girin size 1 Gb.lık ücretsiz eposta alanı tahsis edelim dediği gibi.

Esasen dört milyar yıldır değişmeyen canlılık, doğal seçilim mekanizması Harari’nin dediği gibi değişecek mi? Evrim “artık” akıllı bir tasarımın yönlendirmesine göre mi devam edecek? İnsanın dijital olarak kurmuş olduğu?

Tanol Türkoğlu / [email protected]

Bu yazı HBT'nin 97. sayısında yayınlanmıştır.

Tanol Türkoglu