Dijital züğürtler

Tanol Türkoğlu
Dijital züğürtler

Kültürümüzde pek çok özlü söz var. Birisi de “Zenginin parası züğürtün çenesini yorar”! Bitcoin madenciliği bu özlü sözü teyit etmekte. Malum dünya harıl harıl “bitcoin madenciliği” ile meşgul. Amaç bedava bitcoin sahibi olmak. Bunun için yapılan iş aslında dijital dünyada bir yerlere saklanmış olan bitcoinleri bulmak değil. Şöyle ki:

Tipik bir bitcoin işlemini ele alalım (örn. “X hesabından Y hesabına 10 bitcoin gönderildi”) bu işlemin dünyadaki tüm münferit bitcoin hesap defterlerine kayıt edilmesi gerekiyor. Bu kaydın gerçekleşmesi için “kayıt edilmeyi bekleyen işlemler”in paketlenmesi ve paketin (“block”) önceden teyid edilmiş paketler zincirine (“chain”) eklenmesi lazım.

İçinde yukarıdaki örnekte yer alan işlemlerin olduğu paketin zincire eklenebilmesi için paketin de kritolanması ve bu kriptolu paketin kimlik numarasının oluşturulması zaruri. Bu kimlik numarasının başına da o an için kaç tane gerekiyorsa o kadar sıfırın eklenmesi şart. İşte bitcoin madencileri deneme-yanılma yoluyla o kadar adette sıfırı üretebilmek için kripto algoritmasına veri gönderiyor. 1, 2, 3, ... gibi. 1 ile deniyor; sonuçta istenen adette sıfır üreten bir kriptolu sayı dizisi oluşuyorsa paket kriptolanmış oluyor ve dünyadaki tüm münferit bitcoin hesap defterlerine paket ekleniyor. Eğer istenen adette sıfır üretilememişse bir başka sayı ile yeniden deneniyor ve bu döngü devam ediyor. Ta ki istenen adette sıfır üretilene kadar.


Beklenen sonuca ilk ulaşan talihli o anki ödül kaç adet bitcoin ise o kadar bitcoini bir bedel ödemeden kazanmış oluyor. 2009’dan beri algoritma gereği bir yandan üretilmesi gereken sıfırların adedi yavaş yavaş artırılıyor. Diğer yandan ise ödül olarak verilen ücretsiz bitcoin adedi azaltılıyor. Bu iki parametrenin zaman içinde değişmesi nedeniyledir ki dünyaya arz edilecek toplam bitcoin adedi olan 21 milyona ulaşmak 2140 yılında tamamlanacak.

Öte yandan paket, madenciler tarafından doğru şekilde kriptolanarak zincire eklenene dek, o paketin içindeki işlemler geçerli hale gelmemektedir. Şu sıralarda bir paketin doğru kriptolanması ortalama on dakika kadar sürmektedir. O on dakika içinde harıl harıl paketi kriptolamaya çalışan madencilerden sadece bir tanesi sonuca ulaştığında diğer madencilerin artık o paketi bırakıp bir sonraki pakete yönelmesi gerekmektedir. Tüm bu süreç boyunca tüketilen elektrik enerjisi de bazı söylemlere göre global ısınmayı etkileyecek düzeye gelmiş durumda.

O halde bu tablodan layıkıyla şu yorum çıkarılabilir: Elinde bitcoin olanların (zenginler?) birbiri arasında yaptıkları takas işlemlerinin gerçekleşmesi için bitcoin madencileri (dijital züğürtler?) aralıksız çalışmalıdır. Sonuca ulaşmaları için ise sadece on dakikaları vardır. On dakika içinde paketi kriptoladılar kriptoladılar. Yoksa bir sonraki pakete yönelip, başa dönmeleri gerekmekte.

Bu modele göre bitcoin esasen ne kadar güvenilir bir “para”? Eğer sanayi devrimi paradigmasıyla bakacaksak herhangi bir güvenilirliği yok. Diskleri imha et ve her şey yok olsun! Peki cebimizdeki banknotlar ne kadar güvenilir? Her ikisi de aslında aynı toplumsal (ya da global) mutabakatı baz alıyor: Bu (kâğıt parçası/dijital sayı dizisi) değerli bir şeydir!

Tanol Türkoğlu / [email protected]


Bu yazı HBT'nin 92. sayısında yayınlanmıştır.

Tanol Türkoglu