Günün Yorumu
Görünmez dâhiler, görünür bir gelecek… Dâhileri nasıl kaybediyoruz?
Bazı kayıplar sessizdir ama sonuçları yüzyıllar sürer. Her yıl binlerce genç, potansiyelini gösterecek fırsatı bulamadan sistemin içinde kayboluyor. Yetenek israfı, yalnızca bireylerin değil, insanlığın da kaybı. Bu sayımızın kapağında işte bu sessiz trajediyi sorguluyoruz: “Görünmez dâhiler: Geleceğin Einstein’larını nasıl kaybediyoruz?” Yapay zekâ çağında asıl rekabet çiplerde değil, beyinlerde....[Devamını gör...]
100 yaşına dinç ulaşmak artık bir hayal değil…
Bu sayımızda uzun ve sağlıklı bir ömrün sırlarından bilincin gizemine, demokrasinin sancılarından teknolojinin dönüştürücü etkilerine kadar bilimin hayatımıza dokunan pek çok yönünü sayfalarımıza taşıyoruz. Kapak konumuz: 100 yaşına dinç ulaşmak artık bir hayal değil. Bilim, sağlıklı yaşlanmanın ipuçlarını düzenli hareket, güçlü sosyal bağlar ve tıbbın sunduğu yeni çözümler olarak üç başlıkta topl...[Devamını gör...]
Bilimsel merak, tarihin ve insanlığın itici gücü
Bilimsel merak, insanlığın tarih boyunca yolunu aydınlatan en büyük güç oldu. Bu sayımızda da hem geçmişin büyük buluşlarına hem de günümüzün çığır açan araştırmalarına birlikte bakıyoruz. Kapak dosyamızda Prof. Dr. Şefik Şanal Alkan, bilimin ilerleyişinde merakın oynadığı temel rolü gözler önüne seriyor. Basit bir mercekten DNA’nın çözülmesine, Osmanlı’dan Avrupa’ya yayılan çiçek aşısından Barbar...[Devamını gör...]
Nüfus çöküşünden yapay zekaya: Değişen dünya düzeni
Kapak konumuz bu sayıda hepimizi yakından ilgilendiren bir dönüşüm: "İnsanlar Daha Az Bebek Yapıyor." Küresel doğurganlık oranları hızla düşüyor. Az çocuk, yaşlanan nüfus ve değişen toplumsal dengeler… Peki bu, bir felaket mi, yoksa yeni bir uyum çağının habercisi mi? Orhan Bursalı, nüfus azalmasının kriz olmaktan çıkıp insanlığa nitelik odaklı bir gelecek fırsatı sunup sunamayacağını tartışıyor. ...[Devamını gör...]
Yaşlılığın bir yük değil, değer olması için…
İnsan ömrü tarihin hiçbir döneminde bugünkü kadar uzun olmamıştı. 1900’lerin başında bir bebeğin yaşam beklentisi 40-45 yılken, bugün 80-90 yıla ulaşmış durumda. Ancak esas soru şu: Bu yılları nasıl geçiriyoruz? Daha uzun yaşasak da, bağımsız, üretken ve güçlü mü kalıyoruz, yoksa ömrün sonuna hastalıklarla mı sürükleniyoruz? Harvard destekli 30 yıllık araştırma gösteriyor ki orta yaşta benimsenen ...[Devamını gör...]
Yeni süper güç: Güneş mi?
Dünyada her 15 saatte bir yeni bir güneş santrali kuruluyor. 2022’ye kadar kurulan toplam 1 Terawatt’lık güneş gücü sadece iki yılda ikiye katlandı. 2023’te eklenen yeni elektriğin yüzde 96’sı yenilenebilir kaynaklardan geldi. Kaliforniya’da Mart 2024’te elektriğin yüzde 82’si güneşten üretildi. Çin, yalnızca Mayıs 2024’te 93 GW kurulumla rekor kırdı. Güneş enerjisi, sessiz sedasız, dünyamızın ene...[Devamını gör...]
Sandık var, demokrasi yok: Sessiz çöküşün anatomisi
Demokrasiler artık tanklarla değil, sandıklarla çöküyor. Darbelerin yerini, seçilmiş liderlerin sessiz ama derin müdahaleleri aldı. Medya üzerindeki baskı, yargının kontrol altına alınması, kurumların birer birer zayıflatılması… Ve üstelik toplumun bir bölümü buna gönüllü destek veriyor. Parti sadakati, demokratik değerlerin önüne geçtiğinde ve çok yüksek maaş alabildiklerinde seçmenler bile demok...[Devamını gör...]
Emeğin payının azalmasında rekora doğru…
Emeğin payı daralırken… Gelir ve servet uçurumu derinleşiyor; verimlilik artarken ücretlerin payı geriliyor. Bu sayımızın kapağında, Türkiye’nin emek gelirlerinin millî gelir içindeki payı bakımından dünya ve AB ortalamasının belirgin biçimde gerisinde kaldığını verilerle gösteren dosyayı öne çıkarıyoruz. Bayram Ali Eşiyok’un kaleme aldığı çalışma, 2009–2025 dönemi boyunca emek payındaki aşınmayı,...[Devamını gör...]
Bilim de yanılır: Hataların aydınlattığı yol…
Hatalar bilimin zayıflığı değil, gücüdür. Çünkü bilim, kendi hatalarıyla yüzleşme, onları düzeltme cesaretine sahiptir. Bilim dediğimiz şey, bazen görkemli bir zafer yürüyüşü gibi görünür. Büyük buluşlar, hayat kurtaran tedaviler, evrenin en uzak köşelerine uzanan teleskoplar… Ama yakından bakınca, bu yürüyüşün yol kenarlarında bırakılmış sayısız yanılgı, çıkmaz sokak, tersine dönmüş varsayım görü...[Devamını gör...]
Dünya’da karalar kuruyor, Türkiye için tehlike büyüyor…
Küresel iklim değişimi, yağmur rejimindeki düzensizlikler ve yeraltı sularının hoyratça kullanılması, susuzluğun kapımızda olduğunu gösteriyor. Yanı başımızdaki İran, beş yıldır süren kuraklıkla ve 65 dereceyi bulan sıcaklıklarla, gerçek bir felaketin eşiğinde. Tahran’da bile yeraltı sularının çekilmesiyle 30 santimetrelik çökmeler yaşanıyor. Peki Türkiye? Bazı şehirlerimizde baraj suları %1’e kad...[Devamını gör...]