125 yaşına kadar yaşamak ister misiniz?

Editör ne diyor?

Şimdi size “115 yaşına kadar yaşamanızın önünde bir engel yok, hatta daha da uzun yaşayabilirsiniz” denilse ne yaparsınız? Siz yeni hayat planlarınızın üzerinde düşünmeye başlarken, biz de bu konuda yapılan son araştırmaları sizlerle paylaşalım dedik. Bilim dünyası yaşlanmanın hızını yavaşlatmanın, hatta durdurmanın yollarını arıyor. Bulgular ilginç. Düşünsenize: İnsanlık tarihinin çok uzun bir diliminde ortalama insan ömrü 50 yaş civarıydı. Ancak 19. yüzyılda keşfedilen aşılar ve tedavi yöntemleri ile 70’lere çıktı. Şimdi ise 125 yaş konuşuluyor. Araştırmalardan biri “Azaltılmış kaloriye dayalı beslenme şekli”. Daha fazla anlatmayalım ve sizi konuyla baş başa bırakalım...

Gelecek, yaşımız kaç olursa olsun her zaman ilgi çekicidir. Özellikle teknolojinin baş döndürücü bir hızda ilerlediği ve yaşamlarımızın her alanını dönüştürdüğü bu çağda... Artık o kadar da olamaz dediğimiz her şeyin gerçekleştiğini görünce insan ileriki yıllarda neler olacağını öğrenmek için daha da sabırsızlanıyor. Biz merakla beklerken, iz sürenler bilim dünyasının çalışmalarını inovasyona dönüştürerek yeni teknolojileri ortaya çıkartıyorlar. Erdal Musoğlu bu yıl sıçrama yapması beklenen yeni teknolojileri HBT okurları için derledi. Düş gücü olan yapay zekâdan, çevreyi kirletmeyen doğal gaza, kuantum sıçramasından yapay embriyolara uzun ve ilginç bir liste...

İnovasyon hep dediğimiz gibi içinde bulunduğumuz çağın dinamosu. Bunun ayırdında olan ve stratejilerini bunun üzerine kurgulayan şirketler ve tabii ülkeler kazanıyor. Peki, Türkiye bu konuda nerede? Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu (ÜSİMP) Başkanı Prof. Dr. Hamit Serbest’in yazısı ÜSİMP tarafından geliştirilen ve işletmelerin kendi Ar-Ge, teknoloji ve inovasyon yetkinliklerini ölçebildiği “inovasyon karnesi” ve sonuçları üzerine...


Müfit Akyos ise elektrikli araç teknolojisinin yaratacağı değişiklikleri yazdı.

Hep gelecek gelecek dedik ama şurası da bir gerçek ki, geçmişini bilmeyen, iyi okuyamayan, gerekli dersleri çıkaramayan geleceğine de sahip çıkamıyor. Doğan Kuban'ın bu haftaki yazısı “Tarihini sadece reklam olarak okuyan toplum” tam da bununla ilgili...

İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Doç. Dr Hacer Gülşen Üsküdar’ı anlatıyor ama Ahmet Rasim’in Külliyat-ı Say ü Tahrir adlı eserinden yola çıkarak. Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Duygu Merki Çoksezen ülkelerin kendi kültürel değerler sistemlerine göre geliştirdikleri yasal düzenlemeleri özetleyerek fuhuş konusunu ele aldı.

Mars’ta su bulunduğu anlaşıldı. Ama çok çok derinde. Araştırma sonuçları herkesi heyecanlandırdı. Peki bunlar ne anlama geliyor? Bir gün bavulumuzu hazırlayıp bana eyvallah Mars’a göç ediyorum diyecek miyiz?

Sağlıkta bu hafta neler var?

Bunamayın direnin! Başlıklı dizimizin bu haftaki konusu demans hastalarının bakımı üzerine. Mustafa Çetiner,  Güncel Tıp köşesinde yine ilaçları ve ilaç firmalarını sorguluyor: “Acaba gerçekten ucuz moleküllere gereken önem verilse ve tatmin edici klinik çalışmalar yapılsa kanser tedavisinde bilimse olarak etkisiz görünen kimi ilaçların aslında etkin olduğu gösterilebilir mi?”
Prof. Dr.  Elif Dağlı tütün endüstrisinin yeni bir oyunla yeniden sahneye çıktığını yazıyor: "Zararı azaltılmış ürün" söylemini masaya yatırarak..

Hamilelikte bulantı ve kusmanın nedenlerini ve önerilerini Koç Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Dr. Şule Yıldız Oğuz yazdı.

Bilim ve beslenme sayfamızın bu haftaki konuğu kayısı. İlk kez M.Ö. 3000’lerde yetiştirilmeye başlanan bu meyvenin yararlarını ilgiyle okuyacağınıza eminiz.

Beyin düşünce ve zihni nasıl oluşturur?

Beyin nasıl düşünce üretir? Beyin nasıl bilinç oluşturur? Beyin nasıl zihin yaratır? Bu sorulara yanıt aramak bilimin esas konuları arasında. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç, beynin nasıl çalıştığının anlaşılmasının “Yaşam nedir?” temel sorusuyla ilişkili yeni kapılar da açtığını belirterek bu konudaki çalışmaları ve kendi görüşlerini bir yazı serisi ile bizlere aktaracak. İlki bu hafta İnsan Nörozihin (Connectome) Projesi ile başladı.

Tanol Türkoğlu, Dijital Kültür’de biraz ezber bozuyor bu hafta “Tamam veri diyoruz, enformasyon, bilgi diyoruz ama biz bunları ne amaçla üreteceğiz?” sorusunu ortaya atıyor vizyon konusunu gündeme getirerek. Türkoğlu’nun Dijitalem’i de sanal ortamda yalan bilgi üzerine...

Girişimci Köşesi’nin bu haftaki konuğu geliştirdiği Akıllı Magnet ile teknolojiye uzak olanların bile online alışveriş yapmasına kapı açan Roitech firmasının kurucusu Serkan Unek. Fikir nasıl ortaya çıktı, ürün nasıl geliştirildi, zorluklar nasıl aşıldı sorularını arkadaşımız Cemre Yavuz sordu.

Kezban Karaboğa da 117. sayımızın kapak konusu olan "Bilimsel Araştırmalarda Kalite" yazısına atıfta bulunarak, bilimsel temelleri güçlendirmek amacıyla Denizli’de bu yıl 17.'si gerçekleştirilen Uluslararası Ekonomi Yaz Seminerlerini anlattığı bir yazı kaleme aldı.

Ahtapotun kopan kolu

Ahtapotun kopan kolu deyip geçmeyin. Çünkü ahtapot ve onun gibi kafadanbacaklıların kopan kol ve bacaklarını yenilemedeki ustalıkları bilimin araştırma konuları içinde. Bu hayvanlardaki doku yenileme mekanizmalarının gizi nedir?

Anlayacağınız, Ağustos ayına dopdolu bir başlangıç yapıyoruz... Tabii sizlerin destekleri, önerileri ve katkıları ile! Bu yaz sıcaklarında keyifli okumalar dileriz.