Beynimizdeki “küçük adam” yenilendi

Editör ne diyor?

Beyin tartışmasız en önemli organımız. Bizi diğer canlılardan ayıran en temel özellik, beyimizin çalışma yapısı. Entelektüel yetenekleri insana kazandıran ana organ beyin ve inanılmaz karmaşık nöron bağlantıları. Bilim dünyasının yıllardır sırlarını çözmekle bitiremediği, her gün yeni özelliklerini keşfettiği beynimiz, buna karşın hala bilinmeyenlerle dolu.

Nature dergisinde yayınlanan yeni ve önemli bir çalıştırma beyin araştırmalarında bir sayfayı daha araladı. Latince’de ‘küçük adam’ anlamına gelen homunkulusumuz bir parça biçim değiştirdi… Ders kitaplarında yer alan homunkulus diyagramı, beyin bölgelerinin vücudun her bir parçasını nasıl kontrol ettiğini gösterir. Bu diyagram son yıllarda yeni teknolojiler sayesinde güncelleştirildi. Yeni haritadan yararlanan doktorlar, beyin hasarlarını daha büyük bir hassasiyetle tedavi edebilecekler. Reyhan Oksay hazırladı.

Alzheimer bir beyin hastalığı. Bu hastalığa yol açan beyinde sinir hücreleri arasında amiloid beta proteini birikimini azaltmaya yönelik tedavilerle ilişkili çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Özlem Kayım Yıldız güzel bir haber veriyor bize: Alzheimer hastalığı tedavisinde şimdiye kadar bildirilmiş en yüksek etkinliğe sahip ilaç olan donanemab’ın bir yıllık kullanımı sonucu hastaların yaklaşık yarısında 1 yıllık tedavi sonrasında hastalık ilerleyişi tam olarak durdu.


Seçimler, oylar, kararlar...

14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerinin cumhuriyetimiz, demokrasimiz ve geleceğimiz bakımından yaşamsal önemi tartışmasız.

Seçim öncesi yayına hazırladığımız bu sayıda Üsküdar İlçe Seçim Kurulu Başkanı Yargıç Enver Kumbasar seçim güvenliği üzerine önemli bir yazı kaleme aldı. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden “seçimlere müdahale” uyarısı yaparak Cambridge Analytica’ya işaret etmişti. Bu şirketin ABD’de yaptığı neydi ve başkanlık seçimlerinde ne işe yaramıştı? Batuhan Sarıcan derledi. Müfit Aksoy’un ‘karar vermek’ başlıklı yazısı tabii yine seçimler bağlamında.

Doğan Kuban da ‘Akıl ve Oy’ başlıklı eski bir yazısında bakın ne diyor: Hiçbir toplum, etnik olarak bu kadar karışmış bir dünyada, aptal değildir. Hele Türkiye gibi genetik çorbası sayılamayacak kadar çok öğeden oluşan, eski dünya coğrafyasının göbeğindeki bir ülkenin insanları için aptallık söz konusu değildir. Fakat kültürel davranış bağlamında, aptallık birikmiş ve koyulaşmış toplumsal cehaletin bir fonksiyonu olarak anlaşılırsa, zeki bir adamın aptallığı başka bir içerik kazanır.

Tanol Türkoğlu seçimler öncesi gençlere sesleniyor: ‘İmkanı olsa ülkeyi terk etmek ile ülkeyi soyup-soğana çevirmek arasına sıkıştırılmış bir Z Kuşağı’ diyerek...

Kısa vadeli düşünmeye hapsolduk... Peki neden?

Karşılaştığımız pek çok sorunun nedeni aslında geleceğimizi gözardı edip, şimdiki zamana odaklanma eğilimimiz. Bu ‘zamansal miyopluk’ sorunumuzu çözmedikçe, uzak geleceğimizi düşünme becerisini kazanmak mümkün değil. Bilim insanları, kısa süreli düşünme eğiliminin sanayileşmiş toplumlarda çok ciddi bir sorun oluşturduğuna dikkat çekiyor. Uzun vadeli düşünme becerisinden yoksun olmak, dünyadaki belli başlı sorunların ana nedeni olarak görülüyor. Örneğin iklim değişikliği, doğal çeşitliliğin azalması, antibiyotik direnci, gelir adaletsizliği, nükleer savaş riski ve benzerleri bu miyopluğun sonuçları. Önemli bir derleme,

Doğumun sırlarını arıyor: Elvan Böke

İspanya’da Barselona Genomik Düzenleme Merkezi'nde kendi laboratuvarında önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Elvan Böke yumurta hücrelerinin neden yaşlanmadığı sorusuna yanıt arayan çok ödüllü bilimcimiz. Avrupa Araştırma Fonu’ndan 2 milyon avro tutarında hibe/araştırma desteği aldı. Böke ileri yaştaki anneliğin risklerini anlamaya çalışıyor. Yağmur Kan kendisi ile bir söyleşi yaptı.

Bilim insanlarının, memeli evrimine derin bir dalış yaptığı Zoonomia Projesi’nden elde edilen veriler, insan beyni, evrimi ve hastalıkları hakkındaki sırları ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir. 240 memeli genomu üzerine yürütülen projede 4 önemli bulgu elde edildi.

Düşük kalorili beslenme yaşlanmayı yavaşlatıyor mu? Alkol tüketimi kronik ağrıyı nasıl tetikliyor? Murat Altaş’ın hazırladığı Bilim ve Beslenme’de.

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’den Prof. Kadircan Keskinbora ‘Science dergisinde okuduğum bir kısa makale beni çok heyecanlandırdı. Haber, denizden ve gökyüzünden ilham alan bir biyoloğun, yeni bir tür mikroskop icat ettiğini bildiriyordu. Cihaz, her türlü sıvı içinde asılı duran örnekleri kullanarak net görüntüler elde edebiliyormuş’ diyerek teleskoptan mikroskopa teknoloji transferi üzerine yazdı.

Arada bir tek başına kalmak size iyi gelebilir

Tek başına olmak genelde yalnızlıkla karıştırılıyor. Yeni bir araştırma insanın kendine biraz zaman ayırıp tek başına kafa dinlemesinin gündelik yaşamını olumlu yönde etkileyebileceğine işaret ediyor. Rita Urgan derledi.

Depremin ekonomik etkilerinden, getirdiği yıkımdan, afet zamanı yapılması gerekenlerden, binaların güvenliğinden, tarifi imkansız acılarımızdan ve can kayıplarından çokça bahsettik. Peki, bu zor dönemde, çalışkanlığı ve özverisiyle öne çıkan Z kuşağından yeterince bahsettik mi? Kültür Üniversitesi’nden Dr. Ayşegül Ketenci’nin kaleminden...

Gökkuşağının sahiden bir “ucu” var mı, tam daire bir gökkuşağı nasıl elde edersiniz? Mercan Bursalı’nın hazırladığı Meraklı Çocuk’ta. Kitap okuyan kişiyi neden cinsel bakımdan çekici buluruz? Meraklı’nın Köşe’sinde.

Parkinson’un erken tanısı için büyük umut mu? Aşırı sıcaklardan en çok hangi ülkeler zarar görecek? Düşünceleri cümlelere dönüştüren bilgisayar insanlık için umut mu, tehdit mi? Anadilimiz, müzik üzerinde nasıl etkili? Nilgün Özbaşaran Dede’nin hazırladığı Araştırma Gündemi’nde...

***

Müthiş bir HBT sayısı daha hazırladık. Bize göre dört dörtlük…

Bu arada yeni bir sayfamızı daha bilginize sunuyoruz: Yüksek Teknoloji ve İnovasyon. Ülkemizin ekonomik ve sosyal kaderini önemli ölçüde değiştirecek olan katma değeri yüksek ürün üretimidir. HBT olarak yıllardır bu konuya önem vermekte ve yayın yapıyoruz. TÜSİAD’ın son raporunu da kapak sayfamızda özenle size duyurduk. Erol Bilecik’in 1989’da temellerini attığı yüksek teknoloji ürünleri alanında faaliyet gösteren Index Grup, bu sayfamızı destekleyeceğini açıkladı. Teşekkür ederiz. Haftaya, ekonomimizin yüksek teknoloji açısından yerini irdeleyen araştırmalara da yer vereceğiz.

Bilimle ilerleyebiliriz. Başka çaremiz yok. Türkiye’nin ihracatında yıllardır %3 gibi küçük bir payı olan yüksek teknoloji üretimini %15-20’lere çıkartamadığımız sürece, az gelişmişlik cenderesinden kurtulmamız mümkün değil. Yeni bir bakış gerekli siyasete, umalım ki, bu gerçekleşsin.

Bilimde kalın, sevgiyle.