Doğan Kuban… Cehaletle mücadele önderi ve büyük iyimser

Editör ne diyor?

Yeri doldurulamayacak bir bilgemizi, Doğan Hocamızı yitirdik. Anadolu Hisarı mezarlığına bir hazineyi gömdük.. Bize de onu dostlarının, öğrencilerinin, okurlarının gözünden anlatmak düştü. Doğan hocayı tanımak ve tanıtmak önemli. Bir öğrencisinin deyimiyle “bedenine sığmayan bir beyindi”. Gerçekten de öyleydi. Üstelik bu beyin kendine kendi bilgilerini deneyimlerini durmaksınız topluma aktarma görevini üstlenmişti. Son nefesine kadar...

Orhan Bursalı’nın deyimi ile iyimser ama gerçekçi. Dünyanın ve ülkenin berbat halini haftalık yazılarında resmederken, aynı zamanda mutlaka bir iyimserlik için çıkış yolu da bırakıyor. Daha adil bir dünya için mücadeleye çağrı yapıyor... Öğrencisi ve yakın dostu mimar Doğan Hasol, ‘Kuban yaş farkına karşın öğrencilerden biri gibi bize yakındı, zaten öğrenciler arasındaki adı Doğan Kuban değil, Doğan Ağabey idi’ diyor ve ekliyor: İTÜ Taşkışla’da, sanat tarihi derslerinde, büyük hümanist, bilge insan Sabahattin Eyüboğlu ile karşılaştık; mimarlık tarihinde de, çiçeği burnunda doçent Doğan Kuban’la. Eyüboğlu bizleri antikçağın efsaneler dünyasına götürürken, Kuban, Selçuklu ve Osmanlı mimarilerini, onların yanı sıra çağdaş mimarlığın somut gerçeklerini anlatırdı. Her iki ders dizisi de bizlere ilk kez, böyle bir tarihin de olabileceğini gösteriyordu ve bu tür bir tarih bizlere daha insancıl, daha çekici gelmeye, bizleri sarmaya başlamıştı bile…

Satıcı mı olacağız müşteri mi?


Komşusu, dostu Celal Şengör’e göre bilgisini cömertçe paylaşan bir insandı. ‘Hepimize ve milletine telkin etmek istediği şey şuydu: Uluslararası medeniyetin bir parçası olmaya bakın. Ondan öğrenin ve ona katkıda bulunmak için çalışın” diyerek.. Ve diğerleri hepsinin gözünden bakın Doğan hocamız nasıl biri...

Doğan Hoca bu hafta yayınladığımız ‘Satıcı mı olacağız, müşteri mi?’ başlıklı yazısında “İnsanların doğa ve toplum üzerindeki bilgileri arttıkça, dünya bilgilenmeye uygun olarak şekillenir. Bu gelişme en basit tarih kitaplarında bile izlenebilir. Bu süreç, son yirmi yılda, çok acılı da olsa, hızlanarak devam ediyor. Bilgi-Teknoloji-Örgütlenme üçlüsü yaşamın değişmeyen kurgusudur. Bir dönemin olanaklarından yararlanan toplum kesimleri zorunlu değişmeleri kimlik değişmesi olarak algılarlar” diyerek cehaletle savaşını sürdürüyor. Buradan duyuralım. Hocanın seçme yazılarını okurlara aktarmayı sürdüreceğiz. Onlar eskimeyecek ve yeniden ve yeniden okunacak nitelikteler. Çünkü değindiği konuların hiç biri çözülmüş değil.

VLP aşımız çok iyi ilerliyor

ODTÜ’den Prof. Dr. Mayda Gürsel ve ve Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. İhsan Gürsel ve arkadaşlarının, ileri teknolojiye dayanan VLP aşısı çalışmalarında II: Faz’a ve yakında da III. Faza geçecekler Klinik öncesi çalışmalarının sonuçları, uluslararası tanınmış ve etkili Allergy dergisinde yayınlandı. Özetini ve sonuçlarını sunuyoruz

Çığır açan bir araştırma var karşımızda. Yeni bir araştırmaya göre Alzheimer’in olası bir nedeni “kandaki lipoproteinler adıyla bilinen yağ taşıyıcı parçacıkların beyne sızarak toksik proteinleri de birlikte taşımaları” olabilir. Beslenme düzeninde yapılacak birtakım değişiklikler ve özellikle de lipoprotein amiloidini hedef alan ilaçlarla Alzheimer hastalığının ilerleme hızının yavaşlatılabileceği düşünülüyor.

Lale Akarun “Hiç bir teknoloji insanlar kadar zeki değil; daha da önemlisi, vicdan sahibi değil. Sahici zeka ve etik ilkelere sahip sistemler için daha gidecek çok yol var” derken, Ali Akurgal teknolojinin üretilebilmesi için halka ve gençlere inmesi ve desteklenmesinin önemine dikkat çekiyor, ‘Teknofest’te neler var? Çatımdaki güneş enerjisi ve 900 TL’lik hasadım’ başlıklı yazısı ile...

Robotların bilinci var mıdır? Varsa bunu nasıl anlarız? Bilincin beyindeki yansımaları başlıklı yazı dizimizi de unutmayın. Roland Berger Enstitüsü (RBI) tarafından yapılan çalışmada 2050 yılına kadar dünyayı şekillendirecek küresel çaptaki eğilimler (“megatrend”ler) 6 başlık altında özetleniyor: “İnsanlar ve Toplum”, “Sağlık”, “Çevre ve Kaynaklar”, “Ekonomi ve İş Dünyası”, “Teknoloji ve Yenilik (İnovasyon)”, “Politika ve Yönetişim”. Bilgehan Gürlek’in yazısı bu eğilimler üzerine. Konu önemli.

Tanol Türkoğlu Meta-Komplo Teorisi yazısı ile “Aşı karşıtlığı yeni bir seçilmişler kitlesi oluşturuyor. 22. yüzyıla kimlerin kalmayacağını belirleyecek!” diyor.

Aşının yarattığı bağışıklığın süresi ne kadar? Aşı kararsızlığı/ karşıtlığı eğilimi kimlerde daha yaygın? Yurtdışından gelenlere uygulanan tutarsız kararlar... ABD’de COVID-19’dan ölenler, İspanyol gribine yaklaştı.. Koronavirüs ile ilgili son gelişmeler yine Reyhan Oksay’ın kaleminden..

Beyni incelemede yeni yollar

Sinir Hücrelerini ışıkla kontrol etmek, beyini incelemek için yeni yollar açtı. Optogenetik adı verilen yöntem hafıza, algı ve bağımlılığa ilişkin içgörüler sunuyor. Laura Sanders yazdı. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Naz Gürpınar çevirdi.

İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Özge Özkök yeni medya çağında reklam tasarımını ve arttırılmış gerçeklik uygulamalarını yazdı. Atılım Üniversitesi’nden Doç. Dr. Meltem Eryılmaz da geleceğin teknoloji dünyasında yer ayabilmek için yapay zekâ stratejilerini önemini anlattı.

Finike denizaltı dağlarında neler oluyor?

Deniz biyoloğu Prof. Dr. Bayram Öztürk yeni projelerini anlattı. Çalışmanın ilk bölümü Mayıs 2021 döneminde yapıldı ve sürpriz bir şekilde açık denizlerde de Mikroplastik kalıntılarına rastlandı. Ayrıca bölgede Kaşalot başta olmak üzere yunus ve balina türlerine de rastlandı ve sesleri kayıt edildi.

Kuşlar daha yumurtadayken sesleri ayırt edebiliyor..64 Afrika pengueni arı sokması sebebiyle öldü.. Büyük bir kardeşe sahip olmak ömrü uzatabiliyor. Hepsi Murat Altaş’ın Hayvanlar Dünyası’nda.

Yiyeceklerimizin üçte biri çöpe gidiyor. İsrafı önlemek için ne yapılabilir? Bilim ve Beslenme’de.. Sevda Deniz Karali hazırladı. Ahtapotlar dünyayı ele geçirene dek evrimleşebilir ve uzaya bile gider mi? İnsan evriminin asıl büyük kısmı geride kaymış olduğuna ve ahtapotlarınki ise hâlâ sürdüğüne göre neden olmasın? Mercan Bursalı’nın hazırladığı Meraklı Çocuk’ta.

Hocaya sözümüz var!!!

Bu dergi Doğan Kuban hocanın önderliğinde, katkısı ile, motivasyonu ile yayın hayatına atıldı... HBT’yi yaşatacağız, geliştireceğiz, güzelleştireceğiz ve aydınlanma ve bilinçlenmenin dergisi yapacağız. Yeni binlerce okura ulaştıracağız. Sizlerin de katkısı ile... hep birlikte, ruhu ancak böyle rahat edecek. Hocaya sözümüz var...

Gelecek Perşembe bakalım ne getirecek...