Dünya’nın uydusu yine şaşırttı

Fizik ve Uzay Öne Çıkanlar
Dünya’nın uydusu yine şaşırttı

Ay uzun bir süre için ölü, soğuk ve kurak bir gök cismi olarak nitelendirildi. Ama artık Ay'ın kutup kraterlerinde su buzu şeklinde suyun ve kayaçta ise hidroksilin bulunduğu biliniyor. Fakat metalleri oksitleştirecek oksijen eksik. Ayrıca Güneş rüzgarı kökenli hidrojende Ay’daki regoliti indirgiyor. Bu nedenle Ay kayacı yerkabuğuna kıyasla daha fazla elementer demir içeriyor.

Bu, aynı zamanda şu anlama geliyor: Dünya'dan ve Mars’tan farklı olarak Ay’da hematit (Fe2O3) biçiminde pas hiç olmamalıydı. Fakat sürpriz bir biçimde Ay’da pasın varlığı tespit edildi. Ay’da pasın varlığıyla ilgili veriler Hintlilerin Chandrayaan-1 uydusundaki Moon Mineralogy Mapper enstrümanıyla alındı. Ay’daki kutup bölgelerine ait verilerde Apollo örneklerinden ve alt enlemlerdekinden farklı olan spektral izler gören araştırmacılar, bunları yakından incelediklerinde yansıyan ışının hematite ait olması gerektiğini anlamışlar. Uzmanlar buna ilk önce inanmak istememişlerse de tüm kontroller Ay’ın yüzeyinde hematit bulunduğunu kanıtlamış. Daha çok yüksek enlemlerde yoğunlaşan hematit, Dünya'ya dönük yüzünde daha fazla bulunuyor.

Peki, Ay'daki bu “pas” nereden geliyor?


Ay'ın bize dönük tarafında daha fazla hematitin bulunması ise Dünya ile bağlantılı olabileceğinin bir işaretiydi. Japon Ay uydusu Kaguya’nın ölçümleri gerçekten de Dünya'nın üst atmosferindeki plazma ve oksijenin Ay’a kadar ulaşabileceğini göstermiş.

Bu transfer özellikle de dolunayda, Güneş'ten bakıldığında Ay, Dünya'nın arkasında göründüğü zamanlar gerçekleşiyor. Çünkü o zaman Dünya'nın uzun manyetik kuyruğuna girmiş oluyor ve santimetrekare başına ortalama olarak 26.000 oksijen iyonu alıyor. Bu da yaklaşık olarak 5 ila 9 ağırlık yüzdesinde hematit oluşması için yeterli oluyor. Bununla birlikte bu hematit normal koşullarda, Güneş rüzgarlarındaki oksijenle hemen indirgenirdi.

Fakat burada aynı anda iki koruyucu faktör devreye giriyor: Ay, Dünya'nın manyetik kuyruğunda bulunduğunda, Güneş rüzgarı akımı %1'in altına düşüyor. Ayrıca Ay’daki yüksek enlemler ekvatorda hüküm süren Güneş rüzgarlarının sadece %9  ila %26’sını alıyorlar. Bu bölgede çevrenin indirgeyici etkisi daha zayıf olduğu için de en fazla hematit bulunuyor.

Ancak üçüncü bir faktör daha var. Bilim insanları Ay regolitindeki suyun minik demir tanecikleriyle, demir oksit hidroksit (FeOOH) olarak reaksiyon gösterebileceğini düşünüyorlar. Bu da Güneş ışını ve meteorit çarpmalarıyla hematite dönüştürülebiliyor. Bu süreç her şeyden önce Dünya'ya dönük tarafta geçerli olabilir.

Son araştırma sonuçları Güneş sistemimizde çok karmaşık süreçlerin işlediğini gösterdi. Bu yüzden bu bilgileri kontrol etmek için Ay’a yeniden insanlı yolculuk yapmak ilginç olacak. ABD 2024 yılında Artemis misyonuyla yeniden Ay’a inmeye düşünüyor. ESA’nın ise Ay istasyonuyla ilgili planları var.

Kaynak: https://www.science.org/doi/10.1126/sciadv.aba1940