Diyet yaparken bilime kulak verelim

Sağlık
Diyet yaparken bilime kulak verelim

Deniz mevsimi geldi çattı ve herkes kilo verme derdinde. Peki bilim bu diyet reçetelerini destekliyor mu? İşte bilim insanlarının onaylamadığı 7 diyet efsanesi.

Yağsız bir vücut istiyorsak yağsız yiyecekler yemeliyiz

1980’li yıllarda yapılan yeni beslenme önerileri, insanları olabildiğincd yağsız yemeğe yönlendiriyordu. Bunun ne büyük bir hata olduğu henüz yeni yeni ortaya çıkıyor. Bu öneriyi “koca bir nüfus üzerine yapılan kontrolsüz bir deney” olarak tanımlayan Dr. Michael Alderman, obezite ve diyabet hastalıklarının artışına bu düşük yağlı diyetlerin yol açmış olabileceğini belirtiyor.


Günümüzde, yağın sağlığımız için gerekli olduğunu biliyoruz. Yağ beynin, kalbin, cildin ve diğer ana organların en uygun şekilde işleyebilmesi için gerekli olduğu gibi çok sayıda vitaminin emilimi için de çok önemli.

Ayrıca yağ, diyet için de son derece gerekli. 2005 yılında American Journal of Physiology, Endocrinology and Metabolism dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre yağ sindirimi, açlık hissetmemizi sağlayan ghrelin hormonunu baskılarken, tokluk hissi uyandıran peptitlerin de salımını tetikler. Ortalama bir yağ oranı da bir yemeğin glisemik endeksini de düşürerek uzun süre tokluk hissetmenizi sağlar.

Enerji barları kilo vermenize yardımcı olur.

Enerji barları işlenmiş, yani kısmen sindirilmiş gıdalardır. Bu tip gıdaların vücudumuz tarafından sindirilmesi çok kolay olduğundan bağırsaklarımızı yormaz ve enerji fazlası oluşur. Bu da en düzenli yapılan diyetlerde bile kilo almanıza sebep olabilir. Bu durumun tam aksine, az işlem görmüş yiyeceklerin sinirimi için de çok fazla enerji gerektiğinden, çiğ gıda tüketen kişilerde hızlı kilo kaybı görülmesi normaldir. Birçok bilim insanı yalnızca çiğ gıdalardan oluşan bir diyeti önermese de, bazı işlenmiş gıdaların tüketimini kesmeniz sağlıklı bir kiloya ulaşmanızda yardımcı olacaktır.

Sürekli atıştırmak metabolizmanızı harekete geçirir ve kilo vermenize katkı sağlar.

Uzun süre aç kalmak gibi, sürekli olarak bir şeyler atıştırmak da kilo almanıza sebep olabilir. Sürekli atıştırmalık yiyecekler yiyen birinin içsel düzeni bozulur ve kişinin açlık hissine ne de doygunluk hissine erişemez hâle gelir. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi) eski müdürü Doktor David Kessler’a göre istediğimiz her anda dilediğimizce ve sürekli olarak bir şeyler yediğimiz zaman vücudumuzun ihtiyacından ziyade dürtülerimiz için yiyoruz.  Böyle bir alışkanlık ise hiçbir diyet için uygun değil.

Doymuş yağ zararlıdır ve selülit yapar.

Selülitin diğer vücut yağından hiçbir farkı yoktur; yalnızca bazı yağlar vücudun belirli bölgelerinde selülit olarak tutulur. Ayrıca vücuttaki fazla yağlar fazla kaloriden kaynaklanmaktadır; bu kalorilerin hamur işinden mi yoksa havuçtan mı geldiği ise fark etmez.

Geçmiş araştırmalarda doymuş yağ ile trans yağ aynı kefeye konulduğundan doymuş yağın adı da kötüye çıkmıştır. Her ne kadar trans yağ son derece sağlıksız olsa da genellikle hayvansal ürünlerde bulunan doymuş yağın, vücuda kalsiyum ve omega 3 kullanımında yardımcı olma, bağışıklık sistemini güçlendirme ve hayati organları hastalıklardan koruma gibi yararları da vardır.

Ayrıca az miktarda doymuş yağ tüketimi, diyetinize fayda bile sağlayabilir: Az yağlı peynirden ne kadar yeseniz de doymayabilirsiniz ancak bir dilim yağlı peynir yerseniz iştahınızı tamamen köreltebilirsiniz.

Bilim insanları, doymuş yağı hayatınızdan tamamen çıkartmak yerine, günlük tüketiminizi 20 grama indirgemenizi öneriyor. %75 yağsız etten yapılmış küçük bir hamburgerde ya da yarım kaşık yağda yaklaşık 7 gram doymuş yağ bulunmaktadır.

Egzersiz yaptığınız sürece istediğinizi yiyebilirsiniz.

Bilim insanlarına göre egzersiz yapmak, kilo vermek için etkili bir yöntem değil. Hatta yalnızca bir kilo vermek için bile yapılması gereken egzersiz, çoğu insanın kapasitesini aşacak nitelikte. Columbia Üniversitesi’nden obezite konusunda uzman Susan Carnell, “Yalnızca egzersiz yapıyorsanız kilo vermeniz pek kolay değil; egzersizin yanı sıra yediklerinizi de kontrol etmeniz gerekiyor” diyor.

Düzenli olarak egzersiz yapıyorsanız alışkanlığınızı bozmamanızı öneren Carnell, egzesizin genel olarak sağlığınızı olumlu etkilemesinin yanı sıra beyninizi, kalbinizi ve kemiklerinizi koruduğunu, ayrıca kilonuzu sabit tutmanızı ve iştahınızı düzenlemenizi de sağladığını belirtiyor. Önceden çok kilolu olan birçok insanın günlük yoğun egzersiz ile formda kaldığı da bir gerçek.

Bira, göbek yapar.

Bir gramında 7 kalori bulunan alkol, bilim insanları tarafından ‘anlaşılmaz’ olarak adlandırılan bir kalori kaynağıdır. Ancak 13 yıl süren ve 19.220 Amerikalı kadının katıldığı araştırmada, içki içmeyen kadınların içenlere göre daha fazla kilo aldığı gözlemlendi. Katılımcıların egzersiz alışkanlıkları, besin alımları ve sigara içme durumları gibi yaşam tarzını etkileyen faktörler göz önüne alındığında bile aynı sonuç elde edildi. Harvard Tıp Okulu’ndan Doktor Lu Wang, elde edilen sonuçların alkolün biyolojik etkilerinden kaynaklandığından emin olduklarını ekledi. Wang, alkolün kilo vermek için kullanılmaması gerektiği hakkında da uyarıyor. Araştırma sonuçları, 2010 yılının mart ayında Archives of Internal Medicine dergisinde yayınlanmıştı.

Meyve suyu detoksları, meyve-sebze püreleri ve asitli diyet içecekler kilo vermeye yardımcı olur.

Boston Üniversitesi’nde obezite uzmanı Doktor Caroline Apovian, avcı-toplayıcı günlerimizde kalorili içeceklerin olmadığını, bu nedenle vücudumuzun günümüz içeceklerini katı yiyecekler kadar doyurucu bulmadığını ve vücudumuzun aradaki farkı kapatmak içindaha fazla yemek istediğini söylüyor.

Birçok bilim insanı, normal meşrubatların kilo alımına sebep olduğu konusunda hemfikir. Her ne kadar bu konuda genellikle gazlı meşrubatlar suçlansa da meyve suları, meyve-sebze püreleri ve “sağlıklı içecekler” olarak bilinen daha birçok içecek vücudumuzun içsel kalori sayacının dengesini bozabilir ve kilomuzu kontrol etmemize engel olabilir.

2008 yılında Obesity dergisinde yayınlanan bir araştırma sonucuna göre,  diyet içecekler de kilo alımına sebep olabilir. Bu durum, bu içeceklerin içindeki tatlandırıcıların kalorili yiyecekler yemek istememize neden olmasıyla açıklanabilir. Sorunsuzca kilo vermek istiyorsanız  herhangi bir içecek yerine su içmeniz en iyisidir.

Sevda Deniz Karali

Kaynak


*Bu yazı HBT'nin 53. sayısında yayınlanmıştır.