Harvey W. Cushing ile beyin cerrahisine açılan kapılar – 2

Öne Çıkanlar Sağlık

Dizinin ilk yazısı

Harvad’daki ilk günlerinde Cushing, sınıfındaki en başarılı iki öğrenciden biri olup ün yapmayı başarmıştır. Yale’da aldığı eğitim onu sınıfındaki diğer öğrencilerin önüne geçirmiş, ve rekabet içinde bulunduğu tek kişi, kendisi de bir Yale mezunu olan ve ileride başarılı bir cerrah olacak Elliott Joslin’dir.

İnsan kadavralarıyla çalışmaya başladıkları sıralarda bir sınıf arkadaşının üzerinde bıraktığı etki, gelecekte de nasıl bir cerrah olacağının işaretleri vermektedir. Sınıf arkadaşının aktardığına göre daha önce insan kadavralarının diseksiyonu ile ilgili deneyimi olmamasına rağmen sadece üç hafta içinde bütün bir insan kolunu omuzdan parmak uçlarına kadar incelikle açığa çıkarıp disekte etmiştir, bu alandaki olağanüstü hızlı gelişimi hocaları ve sınıfındakiler tarafından kolaylıkla fark edilmiştir.


Diseksiyonları sırasında bir gün, “Cüzzamlı gibi olmak!, işte buna karar verdim” demiştir. Akşamlarını değersiz hale getirecek herhangi bir sosyal faaliyete katılmayacağının işaretlerini burada vermiş ve kendini uzun saatler çalışmaya odaklamıştır. Harvard’daki ilk yılında Harvey aynı zamanda daha sonraki yıllarda önemli bir açılıma ulaşacağı anestetikler ve etkileriyle de ilgilenmiştir. Bu yıllarda tuttuğu defterler bugün hala Yale’da kendi adına açılmış ve onun koleksiyonundan oluşan kütüphanede bulunmaktadır.

21 yaşına geldiğinde Harvey Cushing çocukluğundan beri tanıdığı Kate Crowell ile yakınlaşmış ve 1902 yılında evlenene kadar neredeyse ayrı kaldıkları her hafta ona mektup yazmayı sürdürmüştür. Bu süre boyunca yazdığı mektuplarda tıbba ve hastalara nasıl adapte olmaya çalıştığını, baktığı hastaların bazılarının onu ne kadar üzdüğünü ve bazen yalnızca onları düşünebildiğini yazmıştır.

Akademik hayatı başlıyor

Harvey henüz tıp fakültesinde öğrenciyken, Ernest Amory Codman ile birlikte bir hastanın ameliyat sırasında ölmesinden etkilenerek “ether chart” denilen anestetik çizelgeyi geliştirmiştir. Bu, anestezist ve cerrahın ameliyat esnasında hastanın, nabız, nefes alışverişi ve ateşinin periyodik olarak ölçüp kaydetmesiyle hastanın o anki durumu takip edilebilir kılmış ve anesteziye bağlı ölüm oranlarını önemli bir ölçüde azaltmıştır. Cushing ve Codman, aynı zamanda X-ışının Röntgen tarafından bulunmasından sadece 1 yıl sonra, bunu klinik olarak kullanmayı denemişlerdir.

1896 yılında Harvey, Harvard Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş ve Johns Hopkins Hastanesi’nde William Steward Halsted danışmanlığında asistanlığa başlamıştır. Johns Hopkins’in bulunduğu Baltimore’dan ve hastanenin pek de sistematik olmayan işleyiş biçiminden hoşlanmamış ve Dr. Halsted’in ayda sadece bir hastayı ameliyat ediyor olması canını çok sıkmıştır. O dönemde yazığı mektuplarda eğer bir şeyler değişmezse buna artık dayanamayacağını dile getirmiştir.

Tam bu sırada, yaşadığı yerde yan komşusu olan Dr. William Osler ile tanışmış ve aralarında derin bir dostluk kurulmuştur. Bu tanışma belki de Harvey Cushing’in hayatındaki önemli kırılma noktalarından biridir. William Osler’ın bilime metodik yaklaşımı ve bilim tarihine olan tutkusu Harvey’i oldukça etkilemiş ve aralarındaki dostluk onun sorgulayan zihnini olağanüstü çalışma kapasitesini uyarmıştır.

Avrupa’yı merak

Johs Hopkins’teki son iki yılında Harvey, Küba’daki İspanya-Amerika savaşında yaralanan ve enfeksiyon kapan Amerikan askerlerinin tedavisiyle uğraşmıştır ve erken dönem bilimsel makaleleri daha çok tifo tedavisiyle ve bağırsak rahatsızlıklarıyla ilgilidir. Johns Hopkins’teki asistanlığını tamamladığında Avrupa’ya gitmeyi ve tıbbın orada nasıl uygulandığını görmeyi tercih etmiş, bir yıl kadar Avrupa’nın farklı yerlerini dolaşmış ve pratiğin nasıl uygulandığını incelemiştir.

Avrupa’da bulunduğu süre boyunca Theodor Kocher ile sistolik kan basıncı ve kranial basınç arasındaki ilişki üzerine, Hugo Kronecker ile artan kan basıncının, kafa içi basıncın artışına nasıl eşlik ettiğine odaklanmış ve Charles Scott Sherrington ile de primatlarda motor korteks üzerine çalışmalar yapmıştır. 1902 yılında Cushing Baltimore’a geri dönmüş ve cerrahi anatomi üzerine ders vermeye başlamıştır. Bunun yanında deneysel cerrahi laboratuarını kurmuş ve ilgisini nörolojik cerrahi üzerine yoğunlaştırmıştır. Bu dönemde en çok hipofiz tümörleri üzerinde durmuştur.

1902 yılında aynı zamanda Harvey’in kendi ailesini kurmaya başladığı yıldır. Çocukluk arkadaşı Kate Crowell ile 10 Haziran’da evlenmiştir. William Harvey, Mary Benedict, Bestey, Henry Kirke ve Barbara isimli beş çocukları olmuştur. Harvey Cushing’in ev hayatı babasınınkinden çok da farklı olmamıştır. Harvey de babası gibi uzun saatler hastanede çalışmış ve akşamlarını da yazarak geçirmiştir. En büyük oğulları William bir Yale öğrencisiyken 1926 yılında geçirdiği bir trafik kazasında yaşamını yitirmiştir. Bu olay Cushing ailesi için giderek derinleşen bir üzüntü yaratmış ama oğlunu yoğun programının da etkisiyle neredeyse yeni tanımaya başlayan Harvey’i daha derinden sarsmıştır. 

“Gümüş Cushing Kıskacı”

Çalışmalarını ve cerrahi tekniğini gitgide geliştiren ve bütün ilgisini nörolojik cerrahiye odaklayan Cushing, 1909 ve 1920 arasında daha çok hipofiz tümörleri, akromegali, nöroendokrin, anestezi ve ameliyat esnasında kan akışının ve basıncının kontrolü üzerine çalışmış ve bu alanlarda dünyanın her yerinden onuna çalışmaya gelen birçok cerrahı eğitmiştir.

1920’lerdeki en önemli buluşlarından biri, çoğunlukla cerrahi operasyonlar sırasında meydana gelen kanama sorununun giderilmesiyle ilgilidir, çünkü kafa derisi bile vasküler (damarlı, damar içeren) bir yapıdır, beyinde oldukça damarlı bir yapı olduğundan burası ile ilgili herhangi bir operasyon bu sebepten oldukça riskli kabul edilmektedir.

Cushing, hassas bölgelerdeki damarları korumak ve kanamayı önlemek için geliştirdiği “Gümüş Cushing Kıskacı” ile ve fizikçi William Bovie ile birlikte geliştirdikleri elektrik akımıyla pıhtılaştırma (electrocoagulation) teknikleriyle kanama sorununu büyük ölçüde halletmiştir.

Cushing bu yıllarda geliştirdiği tekniklerle, beyin tümörleri, nöroendokrin sorunlar ve merkezi sinir sistemindeki başka sorunlardan kaynaklanan ve %90’larda olan ölüm oranını %8 civarına kadar indirmiştir. Temel olarak o, insan beynine cerrahi olarak müdahale edilebileceğini kanıtlamış ve bunun yolunu göstermiştir. Beyin cerrahisinin ilk fizibilite çalışmalarını gerçekleştirmiş ve bu alanla ilgili onlarca yaklaşım geliştirmiştir. Harvey Cushing bütün bunları olanaklı kılarken dünyanın bir çok noktasından genç cerrahlar Cushing tekniğini öğrenmek için onun yanına gelmiş ve onun yaklaşımını yaygınlaştırmışlardır.

Cushing, neden cerrahların diğer doktorlardan daha önce emekli edildiği ile ilgili ünlü eleştirisinde “Elleri olmayan bir cerrahın bir gün bir yere atandığını görmek isterim, çünkü bu yolla aslında cerrahinin en az el becerisi ve ellerin kullanımıyla ilgili olduğu anlaşılmış olacaktır” cümlesini kurmuş; yaratıcı zekasının ve pratik çözümlerinin aslında daha çok zihinsel devinimin ürünleri olduğuna işaret etmiştir.

Pulitzer Ödülü

Cushing aynı zamanda başarılı bir yazar ve çizerdir. Baltimore’daki ilk günlerinde tanıştığı ve hayatının en önemli kişiliklerinden kabul ettiği yakın dostu William Osler’in ölümünden sonra onun biyografisini yazmış ve 1926 yılında bu eseriyle Pulitzer Ödülü’nü almıştır. Çizim yeteneği zamanla Cushing’in cerrahi raporlarının, kitaplarının ve makalelerinin merkezi haline gelmiştir.

Harvey Cushing bütün bunların yanında, bir tıp tarihi tutkunu ve önemli bir koleksiyoncudur. Andreas Vesalius’un ve Galen’in orijinal eserleri bu koleksiyonun en önemli parçaları olarak görülmektedir.

İlginç bir şekilde Harvey Cushing, 7 Ocak 1936’da Andreas Vesalius’un kalın ciltli ve oldukça büyük ve ağır olan anatomi kitabını kaldırmaya çalışırken geçirdiği bir kalp krizi sonucunda yaşamını yitirmiştir.

Cushing’in yaklaşık 8000 parçalık koleksiyonu bugün kendi adını taşıyan Yale Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Aldığı sayısız ödül ve kutlama, Cushing’in neden olduğu ve tıpkı bir tepeden yuvarlanan küçük bir kar topunun dev bir çığa dönüşmesi gibi devleşen kaotik keşifler yumağına, yaşam kalitesinin artırılmasına ve insana beynine yepyeni kapıların açılmasına sebep olması nedeniyle asla yeterli olamayacaktır.

Kutay Deniz Atabay / Massachussetts Institute of Technology (M.I.T.), Beyin ve Bilişsel Bilimler Bölümü
Prof. Dr. Türker Kılıç / Bahçeşehir Üniversitesi, Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı

 

Referanslar

Harvey Cushing, A Life in Surgery, Michael Bliss (Oxford University Press, 2005).

www.med.yale.edu/library/historical/cushing/marriage.html

http://scienceblogs.com/neurophilosophy/2008/08/harvey_cushing_photo_journal.php

www.whonamedit.com/doctor.cfm/980.html

http://en.wikipedia.org/wiki/Harvey_Cushing/John_Hay_Whitney_Medical_Library