Bedenimizin bol miktarda sıvıya ihtiyacı var, sonuçta önemli ölçüde sudan oluşuyor. Hücrelerimiz ve dokularımızın su kıtlığı çekmemesi için, beynimiz, riskli susuzluk anında alarm veren bir ölçüm sensoruna sahiptir. Buna reaksiyon olarak da, susama hissi duyarız.
Fakat anlaşıldığı üzere saate bağlı bir susama hissi de var: Birçok insan yatmaya gitmeden kısa bir süre önce susadığını hisseder. Peki ama neden? Bundan bedendeki bir su kıtlığı mı sorumlu, yoksa bu susuzluk bedenimizin uzun uyku evresinde son bir kez “şarj” olduğu bir tür önlem mi?
McGill Üniversitesi’nden (Montreal) Claire Gizowski bu sorunun yanıtını bulabilmek için farelerle bir deney gerçekleştirince ilginç bir şekilde farelerin de uykudan önce benzer bir susama hissi duyduğunu görmüş. Nörofizyolojik, iç saat ve susuzluk kontrolü açısından fareler bize çok benzediği için bilim insanları akşam susuzluğunu fareler üzerinde araştırmış. Fareler, bedenlerinde yeterli miktarda su bulunması halinde bile uykudan önce daha fazla su içiyor. Bu fazladan su içmenin fizyolojik susuzlukla bir ilgisi yok, bu davranış daha çok gereksiz gibi görünüyor diyor Gizowski.
Peki ama fareler ve insanlar uykudan önce niçin daha fazla su içiyorlar? Bilim insanları akşam susuzluğunun iç saat tarafından çalıştırıldığını düşünüyor. Sonuçta iç saatimiz, metabolizmamızın gece-gündüz ritmine göre değişmesini sağlıyor. Olası bir sebep şu: Uzun uyku evresi sırasında bedenimiz su takviyesi almıyor, bu yüzden daha önce alınanla idare etmesi gerekiyor. Bu yüzden bedenimiz, akşamları bize susama hissi vererek, susuz kalmamak için bir önlem alıyor. Araştırmacılar gerçekleştirdikleri deneyler sırasında, akşamları su içmesi engellenen farelerin, uyku evrelerinin sonlarında gerçekten de susuzluk çektiğini görmüş. İç saatin önlem niteliğindeki susuzluğu ne şekilde tetiklediğini bulmak isteyen araştırmacılar, iç saatin bulunduğu suprakiazmatik çekirdeği (SCN) ve farelerdeki susama merkezini analiz etmiş. Sonuçlara göre iç saatin bazı hücreleri uyku evresinden kısa bir süre önce çok etkin ve özellikle de su dengesi ve kan basıncını etkiyen bir peptit hormonu olan vazopressinin salgılanmasını sağlıyor.
Vazopressin ise susama hissini uyandırıyor. Uzmanlara göre bu çalışma uykudan önceki susuzluğun gerçekten de iç saat tarafından tetiklendiğinin ve büyük bir olasılıklı da bedeni gece susuzluğundan koruduğunun bir kanıtı.
Kaynak: www.nature.com/nature/journal/v537/n7622/full/nature19756.html