Can sıkıntısıyla ilgili 8 bilimsel gerçek

Öne Çıkanlar Toplum
Can sıkıntısıyla ilgili 8 bilimsel gerçek

Yapılan yeni araştırmalar can sıkıntısının nedenlerine ışık tutmakla kalmıyor, can sıkıntısına karşı savaşmanın yollarını da öneriyor.

Can sıkıntısı herkesin başına gelen, ancak muhtemelen hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadığı bir konudur. Sıkıntının verdiği rahatsızlık ve boşluk hissini hepimiz derinden duysak da bilimsel açıdan bu durumu tam olarak anlayamayız.

Can sıkıntısı, ilgisizlik değildir


Her ne kadar bu iki deyim çoğu zaman birbirinin yerine kullanılsa da aslında can sıkıntısı ile ilgisizlik aynı anlama gelmez. Ontario’daki Waterloo Üniversitesi’nden bilişsel sinirbilimci James Danckert, can sıkıntısı denilince akla hiçbir şeyle ilgilenmeyen tembel insanlar geldiğini belirtiyor. Ancak durum sanıldığı gibi değil. Can sıkıntısı, insana ağır bir tatminsizlik hissi veriyor ve motivasyonunuz ne kadar yüksek olursa olsun yaptığınız hiçbir şeyden tatmin olamıyorsunuz.

İrade gücü, insanların can sıkıntısı hissetmelerinde önemli bir rol oynuyor

Can sıkıntısı olgusunu genç yetişkinlerde ve travmatik beyin yaralanması geçirmiş insanlarda araştıran Danckert, daha fazla can sıkıntısı hisseden kişilerin genellikle frontal korteksleri hasar görmüş veya az gelişmiş kişiler olduğunu belirtiyor. Beynin bu bölümü irade gücü ve öz denetim konusunda önemli bir rol oynar.

Can sıkıntısından ölmek gerçekten mümkün mü?

University College London’da 2010 yılında yapılan bir araştırmada Londra’da yaşayan 7.524 devlet memurunun doldurduğu anketler incelendi. Anketler 1985 ile 1988 yılları arasında doldurulmuştu ve katılımcılar 35 ile 55 yaşları arasındaydı. 2009 yılının nisan ayında devamı düzenlenen araştırmada 30 yıl önce, anketi doldurmadan önceki dört hafta boyunca “oldukça sıkıldıklarını” belirten katılımcıların 2009 yılından önce ölmüş olma oranlarının, sıkılmadıklarını belirten katılımcılara göre %37 daha fazla olduğu gözlemlendi. Ancak araştırma yazarları, can sıkıntısı ile yüksek ölüm oranlarının sağlık sorunu veya depresyon gibi diğer sebeplerden ötürü birbiriyle bağlantılı olabileceğini de vurguladı.

Can sıkıntısı tedirgin edici veya bıktırıcı olabilir

Birçok insan sıkıldıkları zaman huzursuz hisseder ve başka şeylere yönelme arzusuna kapılır. Ancak San Marcos’taki Texas Devlet Üniversitesi’nden gelişimsel eğitimci Taylor Acee’ye göre can sıkıntısı bazı insanlarda bezdirici veya uyku getirici bir etki de yaratabilir, tıpkı sıkıcı bir konferansta olduğu gibi. Acee, can sıkıntısı çeken insanların bu iki durum arasında gidip gelebileceğini de ekledi.

İşler zorlaştıkça insanlar sıkılmaya başlar

Birçok insan karşılarına zihinsel olarak yeterince zorlanmayan zeki çocukların bir süre sonra sıkılıp yaramazlık yapmaya başladığını bilir. Ancak araştırmalara göre okulda zor problemleri çözmek zorunda kalan çocuklar da aynı şekilde sıkılabiliyor. 2012 yılında Acee tarafından yürütülen bir araştırmada 150’den fazla öğrenciye kolay ve zor yapbozlar verilmiş; bu sırada da öğrencilerin can sıkıntısı seviyeleri incelenmişti. Araştırma sonuçlarında kolay yapbozların kişiye odaklı can sıkıntısına, zor yapbozların ise göreve odaklı can sıkıntısına sebep olduğu gözlemlendi.

Can sıkıntısı depresyon tedavisini etkileyebilir

2013 yılında yayınlanan bir makalede Danckert ve birkaç meslektaşı, can sıkıntısının travmatik beyin yaralanması geçirmiş kişilerde depresyon tedavisini aksatabileceğini yazdı. Araştırmacılara göre keyif verici aktivitelere yönlendirmeyi hedefleyen davranış-etkinleştirme terapisi, can sıkıntısına yatkın hastalara fayda sağlamayabilir. Çünkü bu hastalar zaten bu aktivitelerle ilgilenmeleri için motive edilmişlerdir. Motivasyon eksikliğinin üzerine gitmek yerine, aktivitelerden zevk almayı öğretmeyi hedefleyen tedavi yöntemlerinin uygulanması, can sıkıntısına yatkın depresyon hastaları için daha uygun olabilir.

Teknoloji ile can sıkıntısı arasındaki bağlantı belirsiz

İnsanlar günümüzün ileri teknoloji dünyasının faydalarını ve tehlikelerini tartışadursunlar, internetin can sıkıntısını ne denli tetiklediğini bilimsel açıdan belirlemek neredeyse olanaksız. 1950’li yıllarda insanların iPhone’ları olmadığı için daha çok sıkılıp sıkılmadıklarını bilmenin bir yolu olmadığını belirten Danckert, o zamanla bu zaman arasında pek fark olmadığını düşünüyori. Danckert’a göre insanların mevcut teknolojiyle yaptıkları genellikle pek tatmin edici olmasa da, en azından dikkatlerini odaklayacakları bir şey olduğu için can sıkıntısını azaltıyor olabilir.

Can sıkıntısının çözümü de sıkıcı olabilir

Bu konu henüz araştırmayla desteklenmemiş olsa da hem Danckert hem de Acee, sıkıcı işler üzerine düşünmenin bu işlerin daha az sıkıcı gelmesini sağlayabileceğini düşünüyor. Örneğin bir fabrika işçisinin saatlerce aynı parçayı konveyöre yüklemesi çok sıkıcı gelse de, işçi bu parçanın kime faydası olacağını veya en başta bu işe girme sebebini düşünmesi, can sıkıntısının azalmasına yardımcı olabilir. Araştırmacılar, meditasyonun veya farkındalık eğitiminin, dışarıdan sıkıcı görünen bir işin derinlerdeki anlamını bulmada insanlara yardımcı olabileceğini belirtiyor.

Kaynak: https://www.livescience.com/56170-scientific-facts-about-boredom.html