Denizanası da uyuyormuş

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
Denizanası da uyuyormuş

Uyku bizim için yaşamsal önem taşır. Dinlenme evreleri bedenimizi yeniler, beynimize “atıklardan” kurtulmaya zaman tanır ve sinir bağlantılarını güçlendirmeye yardımcı olur. Uykusuz kaldığımız zaman öğrenme yetimiz zayıflıyor, çabuk geriliyor ve metabolizma hastalıklarına daha kolay yakalanıyoruz. Peki hayvanlarda durum nedir?

Omurgalıların ve sirkesineklerin uyudukları bilinmektedir. Fakat karmaşık bir beyne salip olmayan daha basit canlılar için bugüne kadar bir açıklama getirilmemişti. Bu sorunun yanıtını bulmak isteyen Kaliforniya Teknik Üniversitesi’nden Ravi Nath, ilk kez çok eski bir hayvan grubu olan Sölenterleri (Cnidaria) inceledi. Deneylerde Cassiopea altsınıfına dahil denizanası kullanıldı. Bu denizanalarının da diğer tüm sölenterler gibi ne kanları, ne beyinleri ne de kalpleri vardır. Bunlar denizde yüzmek yerine, sırtüstü olarak deniz dibine yatıyor ve “gırtlaklarına” besleyici madde pompalıyorlar.

Soru şuydu: Bu canlılar uykunun üç önemli özelliğini gösteriyorlar mı? Uyuyan bir canlı daha az etkindir ve uyartılara daha yavaş, daha az tepki gösterir ve dinlenirken rahatsız edildiklerinde daha fazla uykuya ihtiyaç duyarlar. Denizanalarının davranışlarını yirmi dört saat boyu videoya alan bilim insanlarının gördükleri şunlar:


Denizanaları geceleri, gündüze göre çok daha az “pompalıyorlar” (dakikada 58 yerine sadece 39 tepi). Anlaşıldığı üzere düşük etkinlikle bir dinlenme evresi yaşıyorlar ki bu da uykunun ilk kriteridir. Cassiopeia’nın diğer tipik uyku özelliğiyse şu: Dinlenme evresindeki bir sölenterin altındaki zemini çekince normalden daha geç tepki veriyor. Denizanası suda “uyanıp”, yeniden zemine doğru yüzmeden önce birkaç saniye tepkisiz kalıyor diyor bilim insanları.

Son deney uykusuzlukla ilgiliydi. Araştırmacılar denizanasını gece boyu bir su şokuyla rahatsız edince, denizanasında, tıpkı bir gece uykusuz kalan insanda görülen davranışları izlemişler. Gündüz normalden daha az etkin olan hayvanlar zaman zaman da “dinlenmişler”. Uykularını aldıktan sonra her şey normale dönmüş. Araştırmacıların deneylerden çıkardıkları sonuca göre, sölenterler gerçek anlamda uyuyorlar. Ve sonuç beyinsiz bir hayvanın uyuduğunu gösteren ilk kanıt. Bu da uykunun çok eskilere uzandığı ve merkezi sinir sisteminden önce ortaya çıktığı anlamına geliyor. Uyku, çok hücreli hayvanların en ilkel zamanlarından itibaren ortaya çıkmış olabilir diyor bilim insanları.

Derleyen: Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak

Bu yazı HBT'nin 80. sayısında yayınlanmıştır.