İlkel dünyadaki en tehlikeli yer neresiydi?

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
İlkel dünyadaki en tehlikeli yer neresiydi?

İster Tyrannosaurus rex, Allosaurus veya Giganotosaurus olsun, iki ayak üzerinde yürüyen bu dev yırtıcı dinozorlar zamanlarının en iyi avcılarıydı. Etçil olan bu hayvanlar en büyük avı bile avlayıp, parçalayacak kadar yetenekliydiler. Günümüzdeki birçok ekosistemde olduğu gibi, o dönemlerde de bu yırtıcıların beslenme listesinde küçük yırtıcıların ve çok sayıda otçulların bulunduğu sanılıyordu.

Fas’ın güneydoğusunda bir buluntu yerindeki fosiller farklı bir tabloyu ortaya koydu. Aslında 50 yıl önce paleontologlar 100 milyon yıllık Kem- Kem formasyonunda çok sayıda omurgalı hayvan kalıntısının bulunduğunu, ancak bunların tuhaf bir dağılımı olduğunu fark etmişlerdi. Kemikler ve dişler daha çok etçillere aitti ve bunların çoğu çok büyüktü. Chicago Üniversitesi’nden Nizar İbrahim bu konuya bir açıklık getirebilmek için Kem-Kem formasyonundaki eski ve yeni fosil buluntularını ve formasyonun kendisini de ayrıntılı bir şekilde inceledi. Sonuca göre; büyük Tebeşir devri yırtıcılarının varlığı gerçek. Bu geniş nehir deltasında bir zamanlar dört dev yırtıcı dinozor yaşıyordu. Bunların arasında dünya tarihinin en büyük etoburlarından biri olan kılıç benzeri dişlere sahip, neredeyse 14 metre uzunluğundaki Carcharodontosaurus da yer alıyordu. Ayrıca sekiz metre uzunluğundaki Raptor Deltadromeus ve suda avlanan ve on beş metreye kadar büyüyebilen Spinosaurus da. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi sığ sularda ve nehrin kıyılarında çok sayıda ilkel timsahlar da dolaşıyordu. Bunları böcek yiyen bir metre uzunluğundaki örneklerden on iki metreye kadar büyüyen etçil timsahlara kadar çeşitlilik gösteriyordu. Peki tüm bu yırtıcı hayvanlar neyle besleniyorlardı? Bu bölgede dev balıklar yaşıyordu diyor Portsmouth Üniversitesi’nden David Martil. Ve bunların arasında dört metreyi aşan Coelacanth balığı ve yaklaşık aynı büyüklükteki akciğer balıkları da yer alıyordu.

Ayrıca on metre kadar büyüyen kılıç dişli köpekbalığı Onchopristis de yaşıyordu. Paleontologların görüşüne göre tüm bunlar nehir deltasında bulunan alışılmışın dışında çok sayıdaki türlerin varlığı, özellikle de suda yaşayan hayvanları avladıklarını gösteriyor. Kırkı aşkın balık türü ve çok sayıda suda yaşayan omurgalı hayvan da Kem-Kem formasyonunda yaşayan yırtıcıların besin kaynaklarını oluşturuyordu. Bu da bu bölgede niçin çok az sayıda otçul dinozorun yaşadığını açıklıyor.


Kaynak