Neden bilim? – Önder Ergönül: Bu andan itibaren bilim insanı olmak yolunda en önemli adımı attınız

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
Neden bilim? – Önder Ergönül: Bu andan itibaren bilim insanı olmak yolunda en önemli adımı attınız

Gaziantep’te, Gazi Orta Okulu’nda öğrenciyken matematik, fen ve İngilizce en çok ilgi duyduğum derslerdi. Roman ve öykü gibi kitaplar okumaya merakım olsa da sosyal bilimlerin orta öğrenimde verilmiş biçimi beni uzaklaştırmıştı. Oysa 12 Eylül 1980 sonrasında Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Yaşar Kemal okurduk, ama onlar gizli saklıydı, Türkçe ve edebiyatı “dışarıdan” bitirdik.

Resmi okulumuzda Matematik ve fen derslerinin evrensel dili daha çekici gelmişti. Matematik, fen dersleri ve İngilizce öğrenimi evrensel olmak, başka ülkeleri ve kültürleri merak etmekle ilgiliydi. Tarih dersleriyse bazı olayların ezberlenmesine dayanan şekilsel bir dersti, düşündürmüyordu, sıkıcıydı ve yaşamda karşılık bulamıyordu. Oysa matematik ve fen derslerin günlük sorunların çözümüne yardımcı olabilen derslerdi. Soru çözmek ve dolayısıyla analiz yapmak vardı.

Bilim insanı olma yolunda...


Özenerek TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisindeki yazıları anlamaya çalışırdım. Ortaokul son sınıfta TÜBİTAK matematik yarışmasında Güneydoğu Anadolu bölge birincisi olup da lise bursu kazanmam beni etkiledi, daha da yoğun olarak matematik ve fen derslerine yöneldim. TÜBİTAK başkanı imzalı mektupta, “bu andan itibaren bilim insanı olmak yolunda en önemli adımı atmış bulunuyorsunuz” yazıyordu.

Bu cümle beni çok heyecanlandırdı ve hayatım üzerinde önemli bir etki yaptı. Kimlik arayışında bir genç için çok önemli bir yönlendirme. Lise boyunca burs aldım, temel fen bilimlere yönlendirildim ve bir de her ay “Bilim ve Teknik” dergisi gönderildi. Bilim ve teknik dergisi o kadar önemliydi ki benim için. O sayede, farklı bilim alanlarını, bilimsel gelişmeleri takip edebiliyordum, Gaziantep Lisesi öğrencisi olarak. Dergideki tüm yazıları okumam ve öğrenmem gerektiğini sanıyor, benim sorumluluğumda olduğunu hissediyor, o nedenle anlamaya çalışıyordum. Pek çok yazıyı da anlamıyordum tabii ki. O zamanın Bilim ve Teknik dergisi soğuk bir teknik dille bilimin başarılarını anlatmanın ötesinde bir dergiydi. Bilim insanlarının öykülerini ve eğitimin sorunlarını da ele alıyordu. Bu yazıları okumak yakın hissettiriyordu. Bilim insanlarını yaşamı macera doluydu sanki. Daha sonra benzer şekilde yakın bulduğum dergi “Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji” oldu, daha sonra da “Herkese Bilim ve Teknoloji”.

Bilim rehber

COVID-19 pandemisi Türkiye’de ve dünyada bilimin önemini hatırlattı. Ama bununla kalmayıp, bilimin günlük hayatın parçası haline getirmek zorundayız. Güzel ülkemiz ve insanlarımız bilimsel üretimle gelişecek ve kalkınacak. Bizler bu idealle büyüdük, hayatta en değerli rehberin bilim olduğunu duyarak ama en önemlisi yaşayarak öğrendik. İlkokul ve ortaokuldan başlayarak herkesin bilimsel üretimi ve ürünlerini severek öğreneceği, yakın hissedeceği kaynaklara, araçlara ihtiyacımız var.

Herkese Bilim ve Teknoloji dergisi bu çabamızın en önemli araçlarından biridir.

Prof. Dr. Öner Ergönül