Türkiye’de SARS-CoV-2 virüsü ile infekte kişi sayısının belirlenmesi üzerine bir çalışma (v2)

Makaleler Öne Çıkanlar

Oktay Özdemir* ve Tuğrul Erbaydar**

* Doç. Dr., Yorum Sağlık Danışmanlık Ltd. Şti. ** Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı AD

ÖZET


·         Bu raporda sunulan analizin amacı Türkiye’de COVID-19 etkeni SARS-CoV-2 virüsü ile infekte kişi sayısının tahmin edilmesidir.

·         Türkiye’de 12 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla kaba olgu fatalite oranı (case fatality rate: CFR) %2,75’tir.

·         Ancak kaba CFR değeri, salgının aktif olduğu dönemde, henüz hastalığı atlatamamış olan hastaların olası akıbetlerini dikkate almadığı için gerçekte olduğunda farklı çıkabilir. Bu açıdan düzeltme yapıldığında düzeltilmiş olgu fatalite oranı %3,05 olarak hesaplanmıştır. Yani COVID-19 hastalığı tanısı konan 100 hastadan üçü ölmektedir.

·         Düzeltilmiş de olsa olgu fatalite oranı “COVID-19 tanısı almış” ve hafif de olsa hastalık bulgularını yaşayan hastalar içindeki ölümlerin oranını ifade etmektedir. Oysa virüsle infekte olan kişilerin bir kısmının hiçbir hastalık bulgusu yaşamadan ve haberleri olmadan infeksiyonu atlatacağı bilinmektedir. İşte bir infeksiyon etkeninin ne kadar öldürücü olduğunu en doğru şekilde ortaya koyacak hesaplama tüm ölümlerin sayısının, hastalık bulgusu yaşasın veya yaşamasın “tüm infekte” kişilerin sayısına oranlanması ile yapılabilir. İnfeksiyon fatalite oranı (infection fatality ratio: IFR) denilen bu oranın salgın sırasında doğrudan hesaplanması çok kolay değildir. Türkiye için dolaylı yöntemlerle hesaplanan infeksiyon fatalite oranı %0,552’dir. Yani SARS-CoV-2 virüsü ile infekte olan 200 kişiden biri ölmektedir.

·         Toplam SARS-CoV-2 ile infekte kişi sayısının resmi olgu sayısının 14,9 katı kadar olduğu hesaplanmıştır.

·         Buna göre 12 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla Türkiye’de 2.111.000 SARS-CoV-2 ile infekte kişi olduğu, bu rakamın %95 olasılıkla 1,072.000 ile 3.875.000 arasında olabileceği hesaplanmıştır.

·         SARS-CoV-2 ile infekte kişilerin 1.319.000’i İstanbul’da, 119.000’i İzmir’de, 93.000’i Ankara’da ve kalan 580.000’i de diğer illerdedir.

·         Tüm Türkiye için 12 Mayıs 2020 itibarıyla kümülatif insidans %2,5’dır. Yani her kırk kişiden biri SARS-CoV-2 virüsü ile infekte olmuştur. Kümülatif insidans değeri İstanbul için %8,4, İzmir için %2,7, Ankara için %1,6 ve diğer illerin tümü için topluca %1,0 olarak hesaplanmıştır.

 

İkinci versiyonda yapılan ekleme, düzeltme ve güncellemeler

Raporun elinizdeki 12 Mayıs 2020 tarihli bu versiyonu (v2), 6 Mayıs 2020 tarihli ilk versiyonuna yapılan ekleme, düzeltme ve güncellemelerle değiştirilmiş versiyondur. Yapılan ekleme, düzeltme ve güncellemeler şunlardır:

  1. Tüm analizler 12 Mayıs 2020 tarihli verilerle güncellenmiştir.
  2. PCR testinin duyarlılık verileri ile ilgili son haftalarda yayınlanan makaleler derlenmiş ve karar ağacı modelinde ilk versiyonda sadece bir çalışmaya dayalı olarak alınan PCR testinin duyarlılık değeri yerine bu makalelerdeki verilerin meta-analiz yaklaşımı ile hesaplanan ağırlıklı değeri ile değiştirilmiştir.
  3. Türkiye için infeksiyon fatalite oranının Çin verilerine dayanarak hesaplanması ile ilgili ayrıntı eklenerek, ilgili hesaplamanın anlaşılırlığı artırılmaya çalışılmıştır.

Amaç

Bu raporda sunulan analizin amacı Türkiye’de COVID-19 etkeni SARS-CoV-2 virüsü ile infekte kişi sayısının tahmin edilmesidir.

Analiz üç ana basamaktan oluşmaktadır:

  1. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan (resmi) olgu sayısına dayanarak, toplumdaki PCR-pozitif infekte kişi sayısının hesaplanması.
  2. PCR-negatif olgu sayısının tahmin edilerek ilk basamakta hesaplanan PCR-pozitif olgu sayısına eklenmesi ve toplumdaki toplam infekte kişi sayısının hesaplanması.
  3. Tüm infekte kişilerin İstanbul, İzmir, Ankara ve diğer illere dağılımlarının ve tüm Türkiye için ve bu iller için kümülatif insidans değerlerinin hesaplanması.

1.Basamak: Resmi olgu sayısına dayanarak, toplam PCR-pozitif infekte olgu sayısının hesaplanması

Analiz için yararlanılan temel kaynak: Bu raporda sunulan analizin ilk basamağında Çin’de gerçek infekte olgu sayısının tahmin edilmesi için kullanılan bir modele göre hesaplanan bazı değerlerin Türkiye’ye projeksiyonu yapılmıştır (Verity 2020). 1 Ocak 2020 ile 25 Şubat 2020 arasındaki dönemin kapsandığı bu çalışmada (1) Çin’de Wuhan’da ve Wuhan dışındaki hastalar, (2) salgın başladıktan sonra Çin’den uçaklarla ayrılan yabancılar ve (3) Diamond Princess gemisi yolcularında yapılan testlerin sonuçları ve ölüm sayılarından yararlanmıştır. Çin’de 11 Şubat 2020 itibariyle gözlenen kaba olgu fatalite oranı (CFR) olan %2,29 (%95 güven aralığı: 2,15-2,43) Türkiye’de şu andaki (12 Mayıs 2020) değere (%2,75) yakındır. Bu nedenle Verity ve arkadaşlarının çalışmasındaki verilerin kullanılarak Türkiye’ye projeksiyon yapılması uygun olacaktır.
Çin için hesaplanan infeksiyon fatalite hızı (IFR): Verity ve arkadaşlarının çalışmasında standart veri toplama sürecinde elde edilen olgu sayısı, aynı tarihte aktif hasta olan (henüz ölümle mi, iyileşme ile mi sonlanacağı belirli olmayan) olgu sayısı (censored cases) ve hiç saptanmamış olgu sayıları çeşitli modellemelere dayanarak hesaplanmış ve (PCR-pozitif olgular için) IFR %0,657 (%95 güven aralığı: 0,389-1,33) olarak bulunmuştur. Beklendiği üzere IFR yaş ilerledikçe giderek artmaktadır; 0-9 yaş grubunda %0,000161 olan IFR değeri sonraki yaş gruplarında giderek artmakta ve 80 ve üzeri yaş grubunda %7,8’e kadar ulaşmaktadır (Tablo 1).

Türkiye için hesaplanan IFR: Çin ve Türkiye’de olguların yaş ve cinsiyet dağılımları farklı olduğu için, Çin için %0,657 olarak hesaplanan IFR değerini Türkiye’ye yansıtmak üzere olguların yaş ve cinsiyet dağılımlarına göre düzeltme (adjustment) yapılarak Türkiye için IFR değeri %0,552 olarak hesaplanmıştır (Tablo 1).

 

Tablo 1. Çin’deki COVID-19 olguları için hesaplanan genel ve yaşa özel IFR değerleri ve bu verilere dayanarak ve Türkiye 2020 yılı nüfusunun yaş gruplarına dağılımlarına göre düzeltilerek hesaplanan COVID-19 Türkiye IFR değeri.

  Genel 0-9 10-19 20-29 30-39 40-49 50-59 60-69 70-79 80+
Çin*
IFR 0,657% 0,00161% 0,00695% 0,0309% 0,0844% 0,161% 0,595% 1,93% 4,28% 7,80%
%95AGS 0,389% 0,00019% 0,00149% 0,0138% 0,0408% 0,076% 0,344% 1,11% 2,45% 3,80%
%95ÜGS 1,330% 0,02490% 0,05020% 0,0923% 0,1850% 0,323% 1,280% 3,89% 8,44% 13,30%
Türkiye, 2020 yılı
Nüfus (x1000)** 84.339 13.419 13.595 13.174 12.775 11.447 8.908 6.192 3.354 1.475
Nüfus (%) 100,0% 15,9% 16,1% 15,6% 15,1% 13,6% 10,6% 7,3% 4,0% 1,7%
IFR 0,552% 0,00161% 0,00695% 0,0309% 0,0844% 0,161% 0,595% 1,93% 4,28% 7,80%
%95AGS 0,301% 0,00019% 0,00149% 0,0138% 0,0408% 0,076% 0,344% 1,11% 2,45% 3,80%
%95ÜGS 1,087% 0,02490% 0,05020% 0,0923% 0,1850% 0,323% 1,280% 3,89% 8,44% 13,30%

* Verity 2020, ** Birleşmiş Milletler verisi
IFR: İnfeksiyon fatalite oranı, AGS: Alt güven sınırı, ÜGS: Üst güven sınırı.

Türkiye için hesaplanan kaba CFR değerinin düzeltilmiş CFR değerine dönüştürülmesi ve tanıdan ölüme kadar geçen sürenin tahmini: Türkiye’de 12 Mayıs 2020 tarihine kadar 3.894 ölüm meydana gelmiştir ve kaba CFR %2,75’tir. Kaba CFR değeri, toplam ölüm sayılarının o güne kadarki toplam olgu sayısına bölünmesi ile hesaplanmaktadır. Oysa belirli bir günde gerçekleşen ölümler geçmiş günlerde tanı konulan olguların bir kısmının zamanla kötüleşmesi sonucunda olmaktadır. Bu ölümlerin gerçekte kaç gün önceki olgular paydasının payında yer alacağını saptamak için ölümlerin tanı konduktan sonra ortalama kaç günde meydana geldiğini bilmek gerekmektedir. Böylece ‘censored’ olgulara göre düzeltilmiş CFR hesaplanabilecektir.

Tanıdan ölüme kadar geçen süre Çin’deki ölümlerde ortalama 18 gün olarak bildirilmektedir. Ancak Türkiye’de tanıdan ölüme kadar geçen ortalama sürenin 18 gün olduğu varsayımı ile toplam PCR-pozitif olgu sayıları ve toplam ölüm sayıları üzerinden yapılan hesaplamalarda bulunan toplam PCR-pozitif infekte olgu sayıları stabil seyir göstermemektedir. Örneğin tanıdan ölüme kadar geçen süre 18 gün olarak alındığında, hesaplanan toplam PCR-pozitif olgu sayısı 29 Nisan’da 1.258.000 iken günler geçtikçe giderek azalmakta (!) ve 12 Mayıs’ta 951.000’e düşmektedir. Buna göre düzeltilmiş CFR değerleri de 29 Nisan’da %5,9 iken 12 Mayıs’ta %3,7’ye düşmektedir. İnfekte olgu sayısının günler geçtikçe azalması ve ayrıca CFR’nin iki hafta içinde bu kadar hızlı düşüş göstermesi mümkün değildir. Bu nedenle Türkiye’de tanıdan ölüme kadar geçen sürenin 18 gün olmadığı anlaşılmaktadır.

Tanıdan ölüme kadar geçen süreyi saptamak için günlük yeni olgu sayıları ve günlük ölüm sayılarından yararlanarak bir hipotetik model oluşturulmuştur. Tanıdan ölüme geçen sürenin normal dağılmayacağı, sağa çarpık bir eğri oluşturacağı ve gamma dağılımı göstereceği öngörülmüştür. Günlük ölüm sayılarının seyrini temsil eden eğrinin (resmi ölüm sayıları eğrisi) salgının ilk gününden başlayan ve yükselen eğimini, tepe değerini ve sonraki azalma dönemini taklit etmek üzere oluşturulan modeldeki ölümlerin sayısının seyrini temsil eden eğriyle (modelin ölüm sayıları eğrisi) çakıştırmak için gamma dağılım varsayımına bağlı kalarak çeşitli modeller denenmiş ve alfa (α) değeri 8, beta (β) değeri 1 olan gamma dağılım modelinin ölümlerin seyrini optimal biçimde açıkladığı görülmüştür.

Gamma dağılımı gösteren bir değişkenin ortalama değeri α*β, varyansı ise α*β2’dir. Buna göre çalışılan modelde (α=8 ve β=1) tanıdan ölüme kadar geçen süre için ortalama değer 8 gün, varyansı da 8’dir.

Tanıdan ölüme geçen süreyi gösteren en iyi hipotetik dağılım eğrisi Şekil 1’de sunulmuştur.

Şekil 1. COVID-19 olgularında tanıdan ölüme kadar geçen sürenin, gözlenen verilere en uygun hipotetik dağılımı.

 

Bu varsayıma göre 12 Mayıs 2020’ye kadar bildirilen ve modele göre hesaplanan günlük ölüm sayılarının seyri Şekil 2’de sunulmuştur.

Şekil 2. Bildirilen ve modele göre hesaplanan günlük ölüm sayılarının seyri. Günler arasındaki keskin dalgalanmaları rötuşlamak için üç günlük ölüm sayılarının ortalamaları alınmıştır.

 

Tanıdan ölüme kadar geçen süre 8 gün olarak kabul edildiğinde,

                                                12 Mayıs’a kadar görülen toplam ölüm sayısı (n=3.894)

Düzeltilmiş CFR değeri = ─────────────────────────────────────────────────────

                                                4 Mayıs’a kadar görülen toplam olgu sayısı (n=127.659)

 

Sonuçlanmamış (censored) vakalara göre düzeltilmiş CFR %3,05 olarak bulunmuştur.

Toplam infekte kişi sayısı aşağıdaki formülle hesaplanabilir:

Toplam infekte kişi sayısı = Tanı alan olgu sayısı X düzeltilmiş CFR / IFR

 

12 Mayıs’ta toplam tanı almış olgu sayısı: 141,475.

12 Mayıs’ta düzeltilmiş CFR: %3,05.

IFR: %0,552.

12 Mayıs 2020 için toplam PCR-pozitif infekte kişi sayısı = 141.475 X %3,05 / %0,552 = 781.822.

Toplam PCR-pozitif infekte kişi sayısının %95 güven aralığı 396.889 ile 1.435.242 olarak hesaplanmıştır.

2.Basamak: PCR-negatif olgu sayısının tahmin edilerek ilk basamakta hesaplanan PCR-pozitif olgu sayısına eklenmesi ve toplam infekte olgu sayısının hesaplanması

Analizin yukarıda sunulan ilk basamağı sadece PCR-pozitif olguları kapsamaktadır. Aslında SARS-CoV-2 ile infekte olduğu halde PCR-negatif olduğu için COVID-19 tanısı alamamış çok sayıda olgu olduğu bilinmektedir. Bu nedenle analizin ikinci aşamasında, bilinen (resmi) COVID-19 olgu sayısına dayanarak, sadece PCR-pozitif olguların değil, tüm infekte olguların sayısının hesaplanması amaçlanmıştır. Bu amaçla kurulan karar ağacı modelinin girdileri (1) hastaların hastalık şiddetine göre dağılımı, (2) PCR testinin tanısal performans parametreleri, (3) hastalarda PCR testi yapma ve ayrıca ilk PCR testi negatif sonuç verdiğinde testi tekrarlama ile ilgili tercihler olarak yer almaktadır.

  1. Hastaların hastalığın şiddetine göre dağılımı: Çin’deki COVID-19 hastalarının %81’i hafif, %14’ü ağır ve %5’i de kritik olgular olarak sınıflandırılmıştır (Wu 2020). Bu oranlarla ilgili yayınlanmış veri olmamakla birlikte, gayri resmi bilgilere dayanarak Türkiye’deki hastaların da benzeri dağılım gösterdiği anlaşılmaktadır.
  2. PCR testinin tanısal performansı: Halen Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın bildirdiği veriler, PCR testinin pozitif olduğu COVID-19 hastalarından ibarettir. Oysa testin tanısal performansının çok iyi olmadığı bilinmektedir. Hafif ve ağır hastalarda semptomların başladığı günden 1-15 gün içinde nazal, farengeal, balgam, bronkoalveoler lavaj (BAL) gibi farklı bölgelerden alınan materyallerde yapılan PCR testinin tanısal performansı ile ilgili yapılan çeşitli çalışmalarda PCR testinin duyarlılığının %29 ile %83 arasında değişkenlik gösterdiği anlaşılmaktadır (Ai, Cassaniti, Fang, Liu, Wang, Xiang, Yang) (Tablo 2).

    Türkiye’de hastalardan öncelikle nazofarengeal sürüntü alınmaktadır. Bu nedenle bu yayınlardan, çalışılan örneklerin “nazal”, “nazofarengeal”, “farengeal” veya “boğaz” olarak bildirildiği yayınlardaki veriler meta-analiz yöntemleri ile ağırlıklandırılarak PCR testinin farklı durumlardaki duyarlılık değerleri hesaplanmıştır. Buna göre toplam 6.762 testin ağırlıklı sonucuna göre PCR testinin duyarlılığı %60,9’dur (%95 güven aralığı: %49,0-%71,7) (yayınların heterojen olduğu için rastgele etkiler modeli sonuçları alınmıştır). Yani aslında COVID-19 hastalığı olanların %39,1’inde PCR testi negatif çıkmaktadır. Hastalığın şiddeti ve örneklerin alınma günü dikkate alındığında, PCR testinin nazofarengeal örneklerde duyarlılığı hafif hastalarda ilk yedi gün içinde %67,2, 8-14’üncü günler içinde %44,0, 14’üncü günden sonra alınan örneklerde ise %37,5’e düşmektedir (Yang 2020). Ağır hastalarda ise ilk yedi gün içinde %65,9, 8-14’üncü günler içinde %61,9, 14’üncü günden sonra alınan örneklerde ise %43,2’ye düşmektedir (Yang 2020) (Tablo 2).

  1. PCR testi yapma ve gereğinde tekrarlama ile ilgili tercihler:
    1. Hafif olguların %50’sinde semptomların hafifliği dolayısıyla hastaların sağlık kurumlarına başvurmadığı, başvuranlarda da semptomların hafifliği ve atipikliği dolayısıyla PCR testi yapılmadığı öngörülmüştür.
    2. Ağır veya kritik olguların %10’unda sağlık kurumlarına geç başvurulması, hastalığın çok ağır başlaması, çok hızlı seyretmesi gibi nedenlerle PCR testi sonucu kliniğe ulaşmadan olgunun kaybedildiği ve bu nedenle bu olguların PCR-pozitif olup olmadığı bilinmediği için COVID-10 tanısı almadığı öngörülmüştür.
    3. İlk PCR testi negatif sonuç verse bile klinik olarak COVID-19 düşünülen ağır veya kritik olguların tümünde PCR testinin tekrarlandığı, ancak hastalığın çok hızlı seyretmesi gibi nedenlerle olguların %10’unda ikinci PCR testi sonucu kliniğe ulaşmadan olgunun kaybedildiği ve bu nedenle bu hastaların da PCR-pozitif olup olmadığının bilinmediği için COVID-10 tanısı almadığı öngörülmüştür.

Tablo 2. PCR testinin duyarlılığın bildirildiği yayınlardaki veriler ve bu verilere dayalı olarak yapılan meta-analiz sonuçları.

Yayın Hasta grubu Zaman Toplam
(n)
Pozitif
(n)
Duyarlılık
(%)
%95AGS %95ÜGS
Tüm hastalarda genel değerlendirme
Genel   - 6762 2950 60.9% 49.0% 71.7%
Ai - 1014 601 59.3% 56.2% 62.3%
Cassaniti - 50 38 76.0% 62.3% 85.8%
Fang - 51 36 70.6% 56.8% 81.4%
Liu - 4818 1843 38.3% 36.9% 39.6%
Wang - 406 131 32.3% 27.9% 37.0%
Xiang - 109 85 78.0% 69.2% 84.8%
Yang - 95 58 61.1% 50.9% 70.3%
Yang - 219 158 72.1% 65.8% 77.7%
Tüm hastalarda örnek alınma zamanına göre değerlendirme
Genel   0-7 gün 314 216 67.2% 53.3% 78.6%
Yang 0-7 gün 95 58 61.1% 50.9% 70.3%
Yang 0-7 gün 219 158 72.1% 65.8% 77.7%
Genel   8-14 gün 289 156 50.4% 35.9% 64.8%
Yang 8-14 gün 63 26 41.3% 29.9% 53.7%
Yang 8-14 gün 226 130 57.5% 51.0% 63.8%
Genel   15+ gün 92 38 41.4% 26.4% 58.1%
Yang 15+ gün 47 15 31.9% 20.2% 46.4%
Yang 15+ gün 45 23 51.1% 36.8% 65.2%
Hafif ve ağır hastalarda örnek alınma zamanına göre değerlendirme
Genel Hafif 0-7 gün 279 193 67.2% 49.8% 80.9%
Yang Hafif 0-7 gün 75 46 61.3% 49.9% 71.6%
Yang Hafif 0-7 gün 204 147 72.1% 65.5% 77.8%
Genel Hafif 8-14 gün 206 104 44.0% 26.5% 63.1%
Yang Hafif 8-14 gün 27 8 29.6% 15.6% 49.0%
Yang Hafif 8-14 gün 179 96 53.6% 46.3% 60.8%
Genel Hafif 15+ gün 20 7 37.5% 14.5% 68.0%
Yang Hafif 15+ gün 9 1 11.1% 1.5% 50.0%
Yang Hafif 15+ gün 11 6 54.5% 26.8% 79.7%
Genel Ağır 0-7 gün 35 23 65.9% 44.3% 82.5%
Yang Ağır 0-7 gün 20 12 60.0% 38.0% 78.6%
Yang Ağır 0-7 gün 15 11 73.3% 46.7% 89.6%
Genel Ağır 8-14 gün 83 52 61.9% 44.6% 76.6%
Genel Ağır 15+ gün 72 31 43.2% 27.2% 60.8%
Yang Ağır 15+ gün 38 14 36.8% 23.2% 53.0%
Yang Ağır 15+ gün 34 17 50.0% 33.8% 66.2%

 

Türkiye’de PCR-negatif olgu sayısının tahmini için kurgulanan karar ağacı modelinin sonuçları (Şekil 3):

  • Hafif olgular
    • Türkiye’de de semptomatik olguların %81’inin hafif olgulardan oluşacağı öngörülmüştür.
    • Bu olguların %50’sinde PCR testi yapılmayacağı öngörülmüştür. Tüm semptomatik olguların %40,5’ini oluşturan bu olgular COVID-19 tanısı almamış olacaktır.
    • Hafif hastalarda PCR testinin duyarlılığı ilk hafta içinde %67,2, ikinci hafta içinde %44,0’tür (Tablo 2). PCR testinin semptomların başlangıcından itibaren ilk iki hafta içinde yapılacağı öngörülmüş ve PCR testinin duyarlılığı %67,2 ile %44,0’ın ortalaması olan %55.6 olarak alınmıştır. Buna göre PCR testi yapılan olguların %44,4’ünde test negatif sonuç verecektir. Tüm semptomatik olguların %18,0’ini oluşturan bu olgular COVID-19 tanısı almamış olacaktır.
  • Ağır olgular
    • Türkiye’de de semptomatik olguların %19’unun ağır/kritik olgulardan oluşacağı öngörülmüştür.
    • Bu olguların %10’unun PCR testi yapıl(a)madan veya sonucu alınmadan kaybedileceği öngörülmüştür. Tüm semptomatik olguların %1,9’unu oluşturan bu olgular COVID-19 tanısı almamış olacaktır.
    • Ağır hastalarda PCR testinin duyarlılığı ilk hafta içinde %65,9, ikinci hafta içinde %61,9’dur (Tablo 2). Ağır hastalarda PCR testinin semptomların başlangıcından itibaren ilk hafta içinde yapılacağı öngörülmüş ve ilk PCR testinin duyarlılığı %65,9 olarak alınmıştır.
    • Buna göre ilk PCR testi yapılan olguların %34,1’inde test negatif sonuç verecek ve doğrulama için PCR testini tekrarlama gereği doğacaktır. Bu olguların da %10’unun ikinci PCR testi yapıl(a)madan veya sonucu alınmadan kaybedileceği öngörülmüştür. Tüm semptomatik olguların %0,6’sını oluşturan bu olgular COVID-19 tanısı almamış olacaktır.
    • Ağır hastalarda ikinci PCR testinin semptomların başlangıcından itibaren ikinci hafta içinde yapılacağı öngörülmüş ve ikinci PCR testinin duyarlılığı %61,9 olarak alınmıştır. Bu olguların %38,1’inde ikinci test de negatif sonuç verecektir. Tüm semptomatik olguların %2,0’sini oluşturan bu olgular COVID-19 tanısı almamış olacaktır.

Gerekli hesaplamalar yapıldığında tüm semptomatik COVID-19 olgularının sadece %37.0’sinin PCR-pozitif olduğu, yani toplam semptomatik COVID-19 olgu sayısının PCR-pozitif olgu sayısının 2.70 katı kadar olduğu hesaplanmıştır.

Şekil 3. Türkiye’deki COVID-19 olgularının PCR testi sonuçlarına göre dağılımının tahmini için kurgulanan karar ağacı modelinin yapısı. Bu örnekte 1.000.000 COVID-19 hastasının hastalık şiddeti, PCR testi yapılma oranları ve PCR testi sonuçlarına göre dağılımları modellenmiştir. Kırmızı ile işaretli rakamlar PCR-pozitif olmayan (PCR-negatif veya PCR testi yapılmamış) olgu sayılarına karşılık gelmektedir.

 

İlk basamakta Türkiye’de 12 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla yaklaşık 782.000 PCR-pozitif olgu olduğu hesaplanmıştır. İkinci basamakta da toplam semptomatik COVID-19 olgu sayısının resmi olgu sayısının 2,70 katı kadar olduğu hesaplanmıştır.

Bu iki veri birlikte değerlendirildiğinde 12 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla Türkiye’de yaklaşık 2.111.000 SARS-CoV-2 ile infekte kişi olduğu, bu rakamın %95 olasılıkla 1.072.000 ile 3.875.000 arasında olabileceği hesaplanmıştır.

3.Basamak: Tüm infekte olguların hastalığın en sık görüldüğü illere dağılımlarının ve tüm Türkiye için ve bu iller için kümülatif insidans değerlerinin hesaplanması.

İnfekte olguların ülke çapındaki dağılımının toplumun nüfusa göre dağılımı ile orantılı olmadığı bilinmektedir. En son olarak 10 Nisan 2020 tarihinde hastaların ve ölümlerin illere göre dağılımı bildirilmiştir. Buna göre tüm hastaların %62,5’inin İstanbul’da, %5,6’sının İzmir’de, %4,4’ünün Ankara’da, %3,1’inin Konya’da, %2,6’sının Kocaeli’de, %1,7’sinin Sakarya’da ve kalan %20,1’inin de diğer illerde olduğu anlaşılmaktadır (Tablo 3). Bu dağılımın 10 Nisan 2020 tarihinden sonra da benzer şekilde devam ettiği varsayılmıştır.

Tablo 3. COVID-19 olgularının illere göre dağılımı.

Olgu sayısı Ölüm sayısı Olguların yüzdesi Ölümlerin yüzdesi
Toplam 19'577 220
İstanbul 12'231 117 62.5% 53.2%
İzmir 1'105 18 5.6% 8.2%
Ankara 860 7 4.4% 3.2%
Konya 601 7 3.1% 3.2%
Kocaeli 500 8 2.6% 3.6%
Diğer 3'943 60 20.1% 27.3%

 

Buna göre 141.475 resmi COVID-19 hastasının yaklaşık 88.400’ü İstanbul’da, 8.000’i İzmir’de, 6.200’ü Ankara’da, 4.300’i Konya’da, 3.600’ü Kocaeli’de, 2.400’ü Sakarya’da ve kalan 28.500’ü de diğer illerdedir (Tablo 4).

Toplam SARS-CoV-2 ile infekte kişi sayısının 2.111.000 olduğu tahmin edilmektedir. Buna göre toplam SARS-CoV-2 ile infekte kişi sayısının resmi olgu sayısının 14,9 katı kadar olduğu anlaşılmaktadır. Bu kişilerin 1.319.000’i İstanbul’da, 119.000’i İzmir’de, 93.000’i Ankara’da, 65.000’i Konya’da, 54.000’i Kocaeli’de, 36.000’i Sakarya’da ve kalan 425.000’i de diğer illerdedir (Tablo 4, Şekil 4).

İnfekte kişi sayısının tüm Türkiye için ve ayrıca İstanbul, İzmir, Ankara ve diğer illerdeki toplam nüfusa oranlarının hesaplanması için 2020 yılı nüfus tahminleri dikkat alınmıştır. Türkiye toplam nüfusunun 2020 yılı tahmini değeri 84.339.067 kişidir (Birleşmiş Milletler verisi). Nüfusun 2019 yılındaki illere göre dağılımına göre (TÜİK verisi) değerlendirildiğinde 2020 yılında İstanbul’da yaklaşık 15.740.000, İzmir’de 4.429.000, Ankara’da 5.719.000, Konya’da 2.264.000, Kocaeli’de 1.980.000, Sakarya’da 1.044.000 ve diğer illerin tamamında da 53.161.000 kişi yaşamaktadır (Tablo 4).

Tablo 4. Türkiye, İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Kocaeli, Sakarya ve diğer illerin topluca tümü için resmi olgu sayıları, infekte olgu sayıları ve kümülatif insidanslar (12 Mayıs 2020 itibarıyle).

  Nüfus Resmi olgu sayısı Tüm infekte olgu sayısı
  2020   %95 güven aralığı
Kişi sayıları
Türkiye 84'339'067 141'475 2'110'862 (1'071'570 - 3'875'045)
İstanbul 15'740'251 88'388 1'318'790 (669'478 - 2'420'988)
İzmir 4'429'438 7'985 119'145 (60'483 - 218'722)
Ankara 5'719'373 6'215 92'728 (47'073 - 170'227)
Konya 2'264'161 4'343 64'802 (32'896 - 118'961)
Kocaeli 1'980'845 3'613 53'912 (27'368 - 98'969)
Sakarya 1'044'312 2'435 36'337 (18'446 - 66'705)
Diğer iller 53'160'688 28'494 425'148 (215'825 - 780'472)
Resmi olguların kaç katı?
  14,9 (7,6 - 27,4)
Kümülatif insidans
Türkiye 0,17% 2,50% (1,27% - 4,59%)
İstanbul 0,56% 8,38% (4,25% - 15,38%)
İzmir 0,18% 2,69% (1,37% - 4,94%)
Ankara 0,11% 1,62% (0,82% - 2,98%)
Konya 0,19% 2,86% (1,45% - 5,25%)
Kocaeli 0,18% 2,72% (1,38% - 5,00%)
Sakarya 0,23% 3,48% (1,77% - 6,39%)
Diğer iller 0,05% 0,80% (0,41% - 1,47%)

 

Şekil 4. Türkiye, İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Kocaeli, Sakarya ve diğer illerdeki topluca tümü için SARS-CoV-2 ile infekte olgu sayıları (12 Mayıs 2020 itibarıyle).

 

Şekil 5. Türkiye, İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Kocaeli, Sakarya ve diğer iller için topluca SARS-CoV-2 infeksiyonu kümülatif insidansı (12 Mayıs 2020 itibarıyle).

 

Tüm Türkiye için 12 Mayıs 2020 itibarıyla kümülatif insidans %2,5’tir (%95 güven aralığı: %1.3 - %4.6). Kümülatif insidans değeri İstanbul için %8,4, İzmir için %2,7, Ankara için %1,6, Konya için %2,9, Kocaeli için %2,7, Sakarya için %3,5 olarak hesaplanmıştır (Tablo 4, Şekil 5).

Kaynaklar (alfabetik)

  1. Ai T, Yang Z, Hou H, Zhan C, Chen C, Lv W, Tao Q, Sun Z, Xia L. Correlation of chest CT and RT-PCR testing in coronavirus disease 2019 (COVID-19) in China: A report of 1014 cases. Radiology. 2020 Feb 26:200642. doi: 10.1148/radiol.2020200642. [Epub ahead of print]
  2. Birleşmiş Milletler, Nüfus Bölümü, Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı, Dünya Nüfus Tahminleri 2019, POP/7-2 dosyası: beş-yıllık yaş grupları, bölge, altbölge ve ülkelerde erkek nüfus tahminleri, 1950-2100, POP/DB/WPP/Rev.2019/POP/F07-2, ve POP/7-3 dosyası: beş-yıllık yaş grupları, bölge, altbölge ve ülkelerde kadın nüfus tahminleri, 1950-2100, POP/DB/WPP/Rev.2019/POP/F07-3, https://population.un.org/wpp/Download/Standard/Population sayfasında).
  3. Cassaniti I, Novazzi F, Giardina F, Salinaro F, Sachs M, Perlini S, Bruno R, Mojoli F, Baldanti; Members of the San Matteo Pavia COVID-19 Task Force. Performance of VivaDiag COVID-19 IgM/IgG Rapid Test is inadequate for diagnosis of COVID-19 in acute patients referring to emergency room department. J Med Virol. 2020 Mar 30. doi: 10.1002/jmv.25800. [Epub ahead of print].
  4. Fang Y, Zhang H, Xie J, Lin M, Ying L, Pang P, Ji W. Sensitivity of Chest CT for COVID-19: Comparison to RT-PCR. Radiology. 2020 Feb 19:200432. doi: 10.1148/radiol.2020200432.
  5. Liu R, Han H, Liu F, Lv Z, Wu K, Liu Y, Feng Y, Zhu C. Positive rate of RT-PCR detection of SARS-CoV-2 infection in 4880 cases from one hospital in Wuhan, China, from Jan to Feb 2020. Clin Chim Acta. 2020 Jun;505:172-175. doi: 10.1016/j.cca.2020.03.009. Epub 2020 Mar 7.
  6. TÜİK. İl, tek yaş ve cinsiyete göre nüfus, 2007-2019 (Kaynak: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2007-2019).
  7. Verity R, et al. Estimates of the severity of coronavirus disease 2019: a model-based analysis. Lancet, 30 March 2020. doi: 10.1016/S1473-3099(20)30243-7.
  8. Wang W, Xu Y, Gao R, Lu R, Han K, Wu G, Tan W. Detection of SARS-CoV-2 in different types of clinical specimens. JAMA. 2020 Mar 11. doi: 10.1001/jama.2020.3786. [Epub ahead of print].
  9. Wu Z, McGoogan JM. Characteristics of and Important Lessons From the Coronavirus Disease 2019 (COVID-19) Outbreak in China: Summary of a Report of 72 314 Cases From the Chinese Center for Disease Control and Prevention. JAMA. 2020 Feb 24. doi: 10.1001/jama.2020.2648.
  10. Xiang F, Wang X, He X, Pang Z, Yang B, Zhang J, zhou Q, Ye H, Ma Y, Li H, Wei X, Cai P, Ma WL. Antibody detection and dynamic characteristics in patients with COVID-19. Clin Infect Dis. 2020 Apr 19. pii: ciaa461. doi: 10.1093/cid/ciaa461. [Epub ahead of print].
  11. Yang Y, Yang M, Shen C, Wang F, Yuan J, Li J, Zhang M, Wang Z, Xing L, Wei J, Peng L, Wong G, Zheng H, Wu W, Liao M, Feng K, Li J, Yang Q, Zhao J, Zhang Z, Liu L, Liu Y. Evaluating the accuracy of different respiratory specimens in the laboratory diagnosis and monitoring the viral shedding of 2019-nCoV infections. medRxiv preprint doi: https://doi.org/10.1101/2020.02.11.20021493