Kuyruğumuz nasıl yok oldu?

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri

Bilim insanları, atalarımızın yaklaşık olarak 25 milyon yıl önce kuyruklarını, hangi genetik-biyolojik değişiklikler yoluyla kaybettiğini buldular.

Birçok maymun türünün aksine, insansı maymunların ve insanların kuyrukları yoktur. Bir zamanlar, uzun süren tırmanma ve dengeleme yardımından geriye sadece kuyruk kemiğimizdeki birkaç kemik ve pelvik bölgede birkaç kas kalmıştır.


Araştırmacılar, insanların ve insansı maymunların niçin kuyruksuz oldukları sorusuna bir yanıt ararken, kalıtımımızda, diğer primatların kuyruk gelişimiyle bağlantılı olan 31 genimizdeki mutasyonları aramışlardı. Fakat bu arayışları boşa gitmişti. Çünkü bir noktada kuyruksuz oluşumuzun nedeninin klasik bir gen mutasyonunda dolayı olmadığı anlaşıldı.

Peki atalarımız kuyruklarını neden ve nasıl kaybetti?

Araştırmacılar, insansı maymunların ve insanların kalıtımlarında, kuyruklu maymunlarda bulunmayan küçük bir DNA eki keşfettiler. AluY elementi olarak adlandırılan bu element, TBXT geninin düzenleyici bir parçası olan intronda bulunur. Daha ayrıntılı analizler, AluY bölümünün eklenmesinin atalarımız üzerinde ne gibi etkileri olabileceğini ortaya çıkardı. Buna göre AluY, maymunlarda da bulunan ikinci bir ekleme olan AluSx1 ile birlikte işlevsel bir kelepçe oluşturuyor. Bunun DNA'mız ve okunması üzerinde büyük bir etkisi olmasa da, DNA'dan kopyalanan RNA üzerinde büyük etkisi var. Kelepçe, bu TBXT haberci RNA'sının eksik kalmasına ve dolayısıyla hücrenin protein fabrikası tarafından düzgün şekilde okunamamasına neden oluyor.

 

AluY eklemenin etkisi fareler üzerinde yapılan deneylerde doğrulandı: Araştırmacılar bu DNA bölümünü genomlarına eklediklerinde, farelerde ayrıca kısaldı veya eksik kuyruklar gelişti.

Xia ve ekibi makalelerinde şu saptamayı yaptılar: "Bu, hominoid atanın genomuna tek bir Alu elementinin eklenmesinin kuyruksuzluğa katkıda bulunmuş olabileceğini gösteriyor. Ve diğer genetik faktörler bu kuyruksuzluğu dengelemiş olabilir."

Atalarımızın kuyruklarını kaybetmiş olması biraz da yaşam alanı ve yaşam biçimlerinin değişmiş olmasıydı’ diyor araştırmacılar. Afrika’daki ormanların, savanlara dönüşmesinden sonra atalarımız daha az tırmanmaya ve iki ayak üzerinde yürümeye başladılar. Bir zamanlar kuyruk için gerekli olan kaslar, leğen kemiğini kaldırmalarına ve daha dengeli bir şekilde ayağa kalkmalarına yardımcı olmuş olabilir. Yeni çalışma aynı zamanda kuyruğunu kaybeden farelerden bazılarının tamamen kapanmayan nöral tüpler geliştirdiğini, bunun da spina bifida adı verilen ve şu anda yeni doğan 1000 insandan birini etkileyen duruma benzer bir omurilik bozukluğuyla sonuçlandığını buldu.

Kuyruğun kaybedilmesi yönünde o kadar büyük bir evrimsel baskı oluşmuş olmalı ki, bu korkunç hastalığın bedelini ödese bile buna değmişti diyor araştırmacılar.

Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41586-024-07095-8