“Uzay Yolu: Sonsuzluk” filmi üzerine sorular ve cevaplar

Cem Say
“Uzay Yolu: Sonsuzluk” filmi üzerine sorular ve cevaplar

Bu filmi serinin diğer 12 sinema filminden farklı kılan nedir?

Gençlik ve aksiyon! Serinin ilk altı filmi, orijinal TV dizisinin elbette ki giderek yaşlanan aktörlerini merkeze alarak çekilmişti. Sonraki dört film bir sonraki asırda geçiyordu ama yeni kaptanı oynayan aktör daha işe başlarken 54 yaşındaydı. Son üç filmdir izlediğimiz mürettebat ise o kadar genç ki kaptanı canlandıran Chris Pine bugün 38, ekibin en yaşlısı İskoç çarkçıbaşı Scotty’yi oynayan harika aktör ve senarist Simon Pegg ise topu topu 48 yaşında.

Filmin yönetmeni Justin Lin daha önce “Hızlı ve Öfkeli” serisinden bir sürü filme imza attığından bu bölümün aksiyon dozunun yüksek olacağını tahmin ediyorduk, öyle de oldu. Üstelik sadece uzay savaşları değil, tonla kavga sahnesi ve Kaptan Kirk’ün motosikletle uçması da cabası. Hepsi de fonda yine son üç filmin yapımcısı J. J. Abrams’ın hayranı olduğu Beastie Boys’un kulakları sağır eden “Sabotage” şarkısı eşliğinde.


Hepsi bu mu, çatlama patlamadan mı ibaret?

Olur mu hiç! Bu bir Uzay Yolu filmi sonuçta. Gişe kuralları nedeniyle sinema filmlerinde TV dizisindeki kadar derin konulara girilemese de burada da kuşkusuz meraklı izleyici için nice incelikler bulunmakta. İlk 10 filminkinden farklı, paralel bir evrende geçen son Abrams bölümlerinde hep yapıldığı gibi, orijinal aktörlerin oynadığı filmlerin öykülerine ilginç göndermeler var.

Albay Kirk yıllar süren uzay seferinden sıkılmış, tayinini istiyor. Dostu Spak, orijinal evrenle bu filmleri bağlayan “ihtiyar Spak”ın öldüğünü haber alıp kendine yeni bir yol çizmeyi planlıyor. (Film geçen yıl ölen orijinal Spak aktörü Leonard Nimoy şahsında tüm eski ekibe bir saygı duruşu yapıyor bu vesileyle.) Bunlar serinin ilk filmlerinde Spak’ın Yıldız Filosu’ndan ayrılıp memleketine gitmesi, Kirk’ün doğum gününde yaşlılığı düşünmesi vb. sahnelere paralel gidiyor.

Ama filmin esas meselesi Uzay Yolu’nun öyküsüne çerçeve oluşturan Birleşik Gezegenler Federasyonu’nun iyi bir fikir olup olmadığı. Filmin vampir benzeri kötü adamı Federasyon’dan nefret ediyor (sebebi filmde saklı) ve iş onun mu, yoksa 50 yıldır subaylarının serüvenlerini izlemeye doyamadığımız bu cennet benzeri devletin ilkelerini savunanların mı haklı olduğunda düğümleniyor.

Uzay Yolu 1960’larda güncel toplumsal sorunlar hakkındaki mesajlarıyla dikkati çekmişti. Bu gelenek sürüyor mu?

Evet. Aslında dizinin o gözle seyredilmesi her bölümün çekim tarihinde ABD’li liberallerin neleri dert ettiklerini anlamak için yeterli. Bu kez de eşcinsel evliliği konusuna değinilmiş ve geminin dümencisi Sulu’nun bir kocası olduğu ima edilmiş. Bu filmde birkaç saniyede geçen, merkezi önemi olmayan bir sahne. İşin ilginci, buna en büyük tepkinin orijinal dizide Sulu’yu canlandıran eşcinsel aktör George Takei’den gelmesi oldu. Takei “yahu tamam, ben öyleyim, ama Sulu eşcinsel değildi ki!” demiş.

Uzay Yolu devam edecek mi?

Elbette. 2017'de ABD’de yeni TV dizisi başladı. Yine o paralel evrende geçecek yeni sinema filmi için de kollar sıvanmış. O zamana dek eski bölümlerin tümünün internet üzerinden çok az bir ücret karşılığı izlenebileceğini de hatırlatayım.

Cem Say


Cem Say

1987'den beri Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde çalışıyor. Çalışmaları Yapay Zeka ve Kuramsal Bilgisayar Bilimi üzerine. Sahte dijital deliller üzerine incelemeleri var. Bilimkurgu, uzay yolculuğu, seçim hileleri ve başka bir çok konuya da meraklı.