İnternete erişim insan hakkı mı?

Edip Emil Öymen
İnternete erişim insan hakkı mı?

Bitmeyen bir tartışma: İnternete erişim bir insan hakkı mıdır? Evetler, hayırlar... İşin en tuhafı, böyle bir hak yoktur diyenlerin başında, internetin icat edildiği ABD’de önemli kişiler geliyor. Bu tartışmanın nereye varacağı meçhul.

İnternet erişimi, Birleşmiş Milletler tarafından 4 Haziran 2011’de “temel bir insan hakkı” olarak tanımlandı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne “Üçüncü Kuşak İnsan Hakkı” olarak dahil edildi. Avrupa Konseyi, 19 Nisan 2011’de internete erişim hakkını temel bir hak olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ekledi.  Bu sözleşmelere imzacı taraf olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bu kararları iç hukukuna uyarlama yükümlülüğü var.

Bunlara ek olarak geçtiğimiz 27 Haziran’da BM İnsan Hakları Konseyi’nin (Türkiye de üye) “Tüm insan haklarının sivil, siyasi, ekonomik, toplumsal, kültürel haklarının korunması ve teşviki” başlığı altında ilan ettiği kararların arasında (özetle) şu cümleler var: “İnsanların online-dışı dünyadaki haklarının, online olarak da korunması gerekir. İnternete erişim sağlamada insan haklarını temel alan bir yaklaşım uygulanmalıdır.”  Düz Türkçeyle söylersek: İnternet, insan hakkıdır. Erişimi engellemek insan hakkı ihlalidir.


Türkiye’de de TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu’nun 2012’de hazırladığı 1,000 sayfalık raporda, “bilgiye erişimin ve internetin” yeni Anayasa’da “temel hak olarak” düzenlenmesi gerektiği yazıldı.

Bazı ülkeler, sadece interneti değil, genişbant erişimini de insan hakkı olarak kabul ettiler­. Estonya, Finlandiya, İsveç, Fransa bunu kabul eden ilk ülkeler (2009). İrlanda, yasal düzenleme yapacağını geçen ay açıkladı. ABD Başkan adayı Hillary Clinton da seçildiği takdirde internet erişimini ABD için insan hakkı olarak düzenleyeceğini söyledi. Zaten BM ve Avrupa Konseyi kararlarından sonra başta AB ülkeleri bu konuda yasal adımlar atarlar. AB, 27 üye ülkedeki hanelerin yarısına 2020 yılına kadar 100 Mb ve üstü internet hızı sağlayacağını vaad etmiş bulunuyor.

Bütün bu evetlere rağmen, ABD Federal İletişim Komisyonu’nun (FCC) bir üyesi, internetin insan hakkı olmadığını savunuyor. FCC’den buna bir itiraz gelmedi. FCC de mi aynı fikirde? Bu üyeye göre özgürlük, adalet, dinsel inanç gibi haklara bakışla internetin bu “yüksek ve temel kavramlarla” eş tutulması münasebetsizlik.

İnternet’in “kurucu baba”larından Vinton Cerf de, 4 Ocak 2012’de New York Times’da yayınladığı makalede “İnternet kullanımı bir insan hakkı değildir” demişti. Niyeymiş?

“Teknoloji, haklar sağlar. Ama teknolojinin kendisi bir hak değildir. Bir şeyin hak olması için, öyle bir şey olmalı ki sağlıklı ve anlamlı bir hayat yaşayabilelim- işkence korkusu olmadan özgürlük, veya düşünce özgürlüğü gibi. Bir teknolojiyi, bu anlamda bir kategoriye sokmak hata olur.”

“Örneğin, bir zamanlar atınız yoksa, bir gelir sağlamanız zordu. Burada önemli olan hak, sizin, hayatınızı kazanma hakkınızdı. At sahibi olmanız bir hak değildi... İnsan hakları dediğimiz zaman düşünce ve ifade özgürlüğünü, bilgiye erişim özgürlüğünü kast ediyoruz. Bunların sağlanması için ille belli bir teknoloji gerekmiyor. İnterneti insan hakkı sayan BM Raporu bile internetin bir araç olduğunu, bir amaç olmadığını kabul ediyor.”

“İnternete erişim ancak bir medeni hak (civil right) olabilir. Medeni haklar yasa ile sağlanır, insanlık için doğal hak değildir. Teknoloji yaratanlar insan haklarını ve medeni hakları desteklemek zorundadır. İnternet; yaratıcılık, paylaşma ve küresel boyutta bilgi edinmede çok kolay erişilen eşitlikçi bir platform sağladı. Bunun sonucunda elimizde, insan hakları ve medeni haklardan yararlanma yönünde yeni yöntemlerimiz var.”

Edip Emil Öymen

*Bu yazı 22.08.2016 tarihli Dünya gazetesinde yayınlanmıştır.


Edip Emil Öymen