Sanayi 4.0 patent ister

Edip Emil Öymen
Sanayi 4.0 patent ister

ABD Patent Kurumu (USPTO), “sadece” geçen 18-24 Nisan haftasında 6,774 patent onayladı. Eski deyimle, tescil etti. 2014’te onayladığı patent sayısı 326,033 oldu.

Türkiye ile karşılaştırma yapmak, hem sayılar hem patentlerin niteliği açısından elma ile armut kadar farklı olur. Türk Patent Enstitüsü (TPE), 2015’te toplam 10,100 patenti tescil etti. Bunların 8,370’i Türkiye’de çalışan yabancı şirketlere aitti. Gerçek şu ki, yalnızca patent sayısı patentin önemini anlamaya asla yetmez. Patentin “ne için” alındığı, “ne işe” yaradığı, sayıdan daha önemli. Böyle bir bilgiye ülkemizde, sadece patent işleriyle meşgul uzmanlar, ilgilenen bilimciler erişebilir. Oysa TPE, her ay, verdiği patentleri açıklayabilir. Patent, kamuya açık bilgidir. Gizli ve saklı olamaz. Böylece TPE, aynı zamanda, ülkemizin Sanayi 4.0 yönündeki gayretlerine de katkı yapmış olur. ABD’de alınan patentleri “haber” yapıp, dünyaya duyuran uzman siteler var. Zaten USPTO, başvuruları, tescilleri kendi sitesinde yayınlıyor: Açık bilim, açık veri. Orada her hafta ortalama 6 bin “yenilikçi” patent okuyabilirsiniz. Yüksekten de yüksek, çok acayip yüksek teknoloji patentlerini.

Örneğin, 10-17 Mart haftasında onaylanan patentlerden 3 tanesi, yaşamımızı tamamen sessiz sedasız değiştirecek nitelikte:


Microsoft’un Akıllı Yüzüğü bütün elektronik cihazları yönlendirecek bir komut sistemi içeriyor. Televizyon, PC, laptop, akıllı telefon, tablet, giyilebilir-takılabilir cihazlar, saatler, vb için açma-kapama merkezi olacak. Parmağın hareketini algılayacak sensör, patent açıklamasındaki uzun teknik ayrıntılara göre hedef cihazı kontrol edecek.

Facebook’un şeylerin interneti (IoT) kumanda merkezi de benzer bir iş yapacak: Termostat, otomobil, drone, tost makinesi, bilgisayar, buzdolabı, klima, robot, elektrikli süpürge, kumanda modülü (aktüatör), radyatör vb. hepsi birden Facebook üzerinden emir ve komuta alacak.

Apple ise dijital ajanda (PDA), iPod, iPad, iPhone, oyun-video oynatıcı, kamera, GPS alıcısı, uzaktan kumandayı bir arada çalıştıracak yenilikçi bir cihaz için patent aldı.

26 Nisan’da ise Apple, 36 patent birden aldı. Bunlardan biri, cam bir yüzeye dokunmadan, sadece parmağı yaklaştırarak emir-komuta düzeni çalıştırmayı sağlıyor. Yani, cep telefonunun yüzeyine parmağı dokundurmak - bir gün gelecek - tarih olacak. Ekrana dokunmak gerekmeyecek. Ve elbette bir gün, emri sadece düşünerek cihazı yönlendireceğiz. Ama henüz bunun Ar-Ge’si sürüyor. Patenti yakında çıkar. Cihazı daha sonra çıkar.

Samsung’un, Güney Kore’deki patent başvurusu, yüksekten öte, gayet fazla yüksek teknolojik bir tasarım için: Göze takılacak bir lens, retinaya doğrudan projeksiyon yapabilecek. Bu lenste gömülü kamera, anten ve sensörler, gözü “tanımlı” bir şekilde kırpmayla çalışıyor. Nanoteknoloji ve kuantum bilişim alanında varılan aşamaya bir örnek bu sadece. Sanal (VR) veya artırılmış gerçeklik (AR) uygulamalarını, bu lensle yapmak daha kolaylaşacak. Çünkü bir bu uygulamalar için kafaya acayip bir kask takmaya gerek kalmayacak.

Sony de benzer bir akıllı lens için ABD’de 7 Nisan’da patent başvurusu yaptı. Bu lens, kamera olacak. Göz kırpmanın “operasyonel olarak tanımlanmış” bir şekliyle, gözün gördüğünü fotoğraf ve video olarak çekecek. Hatta görüntüyü yaklaştırmak uzaklaştırmak (zoom) bile mümkün olacak.

Sanayi 4.0 böyle patentlerle yürüyecek. Bizde de Sanayi 4.0 için heves ve heyecan büyük. Ancak bu duygularımızda gerçeklerden uzaklaşmamak, sorunlarımızı “kabullenmek” zorundayız: Türkiye’nin; ABD, AB ve Japonya’dan aldığı üçlü patent (triadic) sayısı 2013’te 42. Karşılaştırma için: ABD’nin 14,606 (OECD Factbook 2015-16, Tablo 138).

Edip Emil Öymen

*Bu yazı 02.05.16 tarihli Dünya gazetesinde yayınlandı.

Edip Emil Öymen