Depreme hazırlık bir demokrasi meselesidir

Lale Akarun
Depreme hazırlık bir demokrasi meselesidir

İskenderun Devlet Hastanesi niye yıkıldı sorusunun cevabı nedir? Bilgisizlik, yolsuzluk, kadercilik, kısa vadeli düşünme, aşırı hiyerarşik yapı, demokrasi eksikliği?

Depremde, İskenderun Devlet Hastanesi yıkıldı. İçinde hastalar, refakatçiler, sağlık personeli can verdi. Binanın içindeki kayıplar bir yana, İskenderun en ihtiyaç duyulan anda hastanesiz kaldı. İhmaller, yanlışlar, yetersizlikler o kadar çok ki, eleştirmeye nereden başlayacağımızı bilemiyoruz.

Onun için geri saralım: 2012 yılında bu hastanenin depreme dayanıklılık testi yapılmış ve yetersiz bulunmuş. Binanın yıkılması ve yeni bir bina yapılması kararı alınmış; rapor hastanenin web sitesine konmuş. Demek ki hastanenin başhekimi ve tüm çalışanları bu durumdan haberdar ve binanın güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden yapılmasını talep etmiş. Niye yapılmamış? Hata kimde?


1999 yılında Gölcük’teki depremden sonra, İstanbul’un pek çok yerinde binalarda hasar oldu. Boğaziçi Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği Bölümü, binalarımızın depreme dayanıklılık analizini yaptı. Ancak, raporlar kamuya açılmadı.

Israrlarımız sonucu, raporu gördük ve gördüklerimizden çok kaygılandık. Yine ısrarlarımız sonucu, bu konuda bir toplantı düzenlendi: Binada çalışan öğretim üyeleri, uzmanlar ve yöneticiler. Eski bir yönetici “bina hasar görse bile yassı kadayıf olmaz, buranın zemini sağlam” dedi. Yani içinde günümüzün yarısını geçirdiğimiz binanın deprem yönetmeliğine uymadığını, ama hasar görse bile büyük ihtimalle yamyassı olmayacağını, büyük ihtimalle ölmeyeceğimizi söyledi. Ne kadar teskin edici, değil mi?

Bu olayların benzerlerinin İskenderun Devlet Hastanesi'nde yaşandığını tahmin edebiliyorum. Ancak üniversiteyi, devlet hastanesinden ayıran önemli bir fark, üniversitede daha demokratik bir yönetim tarzı olmasıdır. 2000’li yıllarda, üniversitelerde yöneticiler öğretim üyelerince seçiliyordu ve bu olaylar olduğunda rektör seçimine bir yıl kalmıştı. Rektör seçimleri öncesi, rektör adayları, öğretim üyeleri ile toplantılar yapar, onları dinler, önerilerini alır ve ona göre bir program hazırlarlar.

Üni’de güçlendirme

Kanımca seçimlerin asıl işlevi budur: Seçmenin taleplerinin duyulması ve ona göre bir program hazırlanması. Bu toplantıların her birinde hem bizim hem de öğrencilerimizin can güvenliğinin en önemli konu olduğunu, üniversitenin tüm binalarının deprem analizinin yapılıp gerek duyulanların öncelik sırasına göre güçlendirilmesi gerektiğini yüksek sesle dile getirdik. Bunu yaparken de “rektör ne der, hakkımızda soruşturma açar mı” diye bir kaygımız hiç olmadı. Sesimizi duyurduk; rektör adayları programlarını buna göre hazırladı ve seçim yapıldı.

2004 yılında seçilen rektörümüz Prof. Dr. Ayşe Soysal, üniversitenin binalarının güçlendirilmesini programına koydu; bunun için bütçe istedi ve aldı. Üniversiteler özerk kuruluşlardır ve bütçelerini kendileri yaparlar. Tabii önerilen bütçenin onaylanması gerekir ama yatırım programınızı kendiniz hazırlarsınız.

Alınan bütçeyle öncelik sırasına göre, 2005 yılında başka bir bina güçlendirildi. Sonra 2006 yılında bize sıra geldi; binamızın güçlendirme projesi yapıldı, bizimle paylaşıldı; üstünde müzakereler yaptık, proje onaylandı. Binayı tamamen boşaltıp geçici ufak bir yere taşındık. Boşaltılan binanın hem temeli hem tüm kolonları güçlendirildi; yeni perde duvarlar yapıldı. İnşaat yaklaşık 8 ay sürdü ve geri taşındık. Depremden yedi yıl sonra, 2007 yılına güçlendirilmiş bir bina ile girdik. Bizden sonra aynı yöntemle üniversitenin başka binaları da güçlendirildi.

Depreme karşı güçlendirme çok çabuk yapılabilen bir şey değil; özellikle kamuda. Yatırım bütçesine gereken bütçeyi koymak, onaylatmak, bütçeyi almak, senelere bölmek, geçici mekanlar planlamak, güçlendirme projesini tatbik etmek uzun vadeli planlama gerektiriyor.

Ancak mümkün. Gerçekleşebilmesi için tek bir şey gerekiyor: Seçmen iradesi ve seçmenin sesinin duyulabildiği demokratik ortam. Maalesef kamuda en eksikliği duyulan da bu: demokratik karar alma ve çalışma ortamı. İskenderun Devlet Hastanesi niye yıkıldı sorusunun cevabı nedir? Bilgisizlik, yolsuzluk, kadercilik, kısa vadeli düşünme, aşırı hiyerarşik yapı, demokrasi eksikliği?

Lale Akarun / [email protected]

*Bu yazı, HBT Dergi 360. sayıda yayınlanmıştır.


Lale Akarun