Üniversiteler nasıl yönetilmeli?

Lale Akarun Y
Üniversiteler nasıl yönetilmeli?

Öğretim üyesi olarak Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışmaya başladığım 1992 yılı, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin rektörlük seçimi yaptığı, ve bu usulün yasalaşıp seçilen Prof. Dr. Üstün Ergüder’in rektör atandığı seneydi.* Öğretim üyeliğine bu dönemde başladım; yeni öğretim üyesi olarak fikirlerimi özgürce söylemeye, öğretim üyelerinin tartışma listesinde doğru bulmadığım hususlara itiraz etmeye alıştım. Boğaziçi Üniversitesi herkesin fikirlerini özgürce söyleyerek yönetime katıldığı bir ortamdı. Öğrenciler rektörün kuklasını orta sahaya dikip, her gün etrafında protestolar yapardı. Rektör buna hiç karışmazdı.

Üniversite, kendi içinde bir demokratik yönetim örneği: Her birimin herkesin eşit oy hakkına sahip olduğu kurulları var. Bu kurullar ve birimler arası komisyonlarda kararlar, tartışılarak, ilgili tüm tarafların fikirleri dinlenerek alınıyor. Alt birimlerde alınan kararlara bir üst aşamada saygı gösteriliyor ve üniversite tabandan yukarıya, yönetim kurullarına doğru kararları taşıyıp kesinleştiriyor.

Üniversitenin yasama organı, Senatosu. Mühendislik fakültesi öğretim üyelerinin tümünün oy kullandığı bir seçimde aday olup, senatör seçildim; 9 sene senatoda Mühendislik Fakültesi senatörü olarak yer aldım. Üniversitede ben öğretim üyesi iken altı kez rektör seçimi yapıldı; tüm seçilmiş rektörlerle birlikte çalıştım; hepsinin üniversiteye aynı bağlılıkla, ve aynı demokratik ilkelere uyarak hizmet ettiğini gördüm.


2012-2016 arası, rektör yardımcısı olarak, araştırmadan sorumlu olarak çalıştım. Rektörümüz Prof. Gülay Barbarosoğlu çok takdir edilen bir rektördü, ve ikinci döneminde yapılan rektörlük seçimlerinde % 86 oy alarak seçildi. 15 Temmuz sonrası rektör seçimleri KHK ile kaldırıldı ve rektörümüz atanmadı. Bu ara dönemde, aynı ekipte rektör yardımcılığı yapan Prof. Dr. Mehmed Özkan, rektörlüğe aday olmasa da, rektör olarak atandı. Üniversite, seçilmiş rektörünün atanmamasını protesto etse de, aynı ekibin devam etmesi, olumlu oldu; ve üniversite, başarılı bir yönetim dönemi geçirdi. **

1 Ocak 2021 gecesi akademik bir görüş alınmadan dışarıdan bir kişinin rektör olarak atanması, üniversitenin öğretim üyelerinin, öğrencilerinin ve mezunlarının protestosu ile karşılandı. Bu atamaya karşı çıkmak için pek çok neden var; ancak ilkesel olarak şöyle açıklanabilir:

Üniversite senatomuz, 2012 yılında, üniversitenin yönetimine esas olacak temel ilkeler kabul etmişti***. Bu ilkelerin üç tanesi, itirazımıza temel oluşturuyor:

1- Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.

2- Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdür, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.

3- Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır.

Üniversitenin temelini, özgür düşünce oluşturur. Bilimsel araştırma, her fikirden kuşku duyma; fikirleri sınamak için nesnel deneyler tasarlayıp doğruyu aramaya dayalıdır. Üniversitenin bu işlevlerini yerine getirebilmesi için özerk olması, kaynaklarının siyasi baskılardan bağımsız olması ve tabandan yönetim ilkelerini benimsemiş, liderlik yapabilecek akademik vasıflara sahip akademisyenlerce yönetilmesi gereklidir. Dünyanın hemen her yerinde saygın akademik kurumlar, akademisyenlerin söz sahibi olduğu mekanizmalarca akademik yöneticilerini seçerler.

Ülkemizde de, üniversitelerimizin bilimsel bilgi ve düşünce üretme işlevlerini yerine getirebilmeleri için, ilgili mevzuat, bu doğrultuda mecliste ele alınmalı ve güncellenmelidir.

Lale Akarun

* Üstün Ergüder, Yükseköğretimin Fırtınalı Sularında, Boğaziçi Üniversitesi›nde Başlayan Yolculuk, Doğan Kitap, 2015.
** https://t24.com.tr/haber/bogazici-hocalarindan-yok-e-yanit-12-eylul-de-disaridan-atanan-rektorun-referans-verilmesi-talihsiz-bir-ifade,926296
*** Boğaziçi Üniversitesi Senato tutanağı: 2012-9; Ek 18.

Bu yazı HBT'nin 254. sayısında yayınlanmıştır.

Lale Akarun