Yapay zeka hayatımızda

Lale Akarun Y
Yapay zeka hayatımızda

Neredeyse 40 yıldır “yapay zeka” denen kavramla iç içeyim: makaleler, kitaplar okudum, derslerini aldım; derslerimde anlattım; ama uzak gelecekte ulaşmaya çalıştığımız, belki ileride hayatımıza girecek bir teknoloji olarak.

Yapay zeka denince çok değişik şeyler akla geliyor: robotlar, görme, duyma, görüntü sentezi. Ancak yapay zekada en önemli gelişmeler İngilizce, Türkçe gibi doğal dillerin işlenmesi alanında yaşanıyor. Bir zamandır dilden dile çeviri uygulamalarını kullanıyoruz: Google bilmediğimiz bir dilde yazılmış bir metni; istediğimiz bir dile çeviriyor, büyük bir kolaylık. Ancak, karşınızdaki makinayla bir insanmış gibi sohbet edebilmek, bambaşka bir şey. Eğer sohbet robotu ChatGPT ya da benzerlerini incelediyseniz, bana hak vereceksiniz: Sanırım artık yapay zeka hayatımızda.

Yeni dil modeli


ChatGPT bir büyük dil modeli. İlk dil modeli değil, daha önce de başka versiyonları çıkmıştı; ancak şu anda denemeye açılan model, oldukça başarılı. Bir soru soruyorsunuz; kütüphanelerde, internette mevcut kaynaklardan yararlanarak bir paragraf özetle cevap veriyor. Bunu yapmasını sağlayan teknoloji çok yeni değil; ama denetimli ek kaynaklar kullanılarak yüz milyarlarca parametre ile eğitilmesi ve bu şekilde kullanılması yeni. Üstelik her dili konuşuyor: Türkçe bir soru sorduğunuzda, İngilizceye çeviriyor, kendi dilindeki cevabı oluşturup size Türkçeye çevirip yanıtlıyor. Şimdilik Türkçesi çok başarılı değil, ve matematik, zaman algısı, kültürel ayrıntılar gibi bazı konularda zayıf; ama ileride bunlarda da gelişeceğini öngörmek zor değil.

ChatGPT programlama dilleri alanında uzman: Daha önce yazılmış milyarlarca satır kodu, ne iş yaptıklarını biliyor. Şu işi yapan bir kod yazar mısın dediğinizde yazıyor; şu kodda hata var mı diye sorulunca düzeltiyor.

Şirketinizdeki yazılımcıların hepsini işten çıkarıp ChatGPT’yi alabilir misiniz? Bunun cevabı hayır: ChatGPT’yi kullanabilmek için bir yazılım mimarına ihtiyacınız olacak: Her şeyden önce ne soracağını bilmek; işi anlamlı parçalara bölmek ve vermek gerekli. Ancak bir yazılımcının verimliliğini çok artıracağı kesin. Bu nedenle eskiden daha kalabalık ekiplerin yaptığı işleri, şimdi ChatGPT’yi iyi kullanan birkaç kişi yapabilir.

İnternetin keşfi gibi

Yapay zekanın artık hayatımıza girmiş olması buhar makinasının veya internetin keşfi gibi bir şey: Hayatın her alanına etkisi olacak; hepimiz kullanacağız, kullananlara büyük avantajlar sağlayacak, verimlilik artışı yaratacak ve evet, büyük işsizliğe neden olacak. Bu sefer kol gücüyle çalışan mavi yakalıların yanı sıra, masa başı çalışan beyaz yakalıları da etkileyecek. Sadece yazılımcılar değil, gazeteciler, avukatlar, metin yazarları, hayatını yazı yazarak kazanan tüm meslek sahipleri.

Hem çok etkileyici, hem çok korkutucu: Yapay zeka dünyanın tüm kütüphanelerindeki tüm dijital kitapları, internetteki tüm kaynakları biliyor, onlardan bilgi arayıp sentezleyebiliyor. Şuna benzer bir örnek bul dediğimizde bulabiliyor; özet, hikaye, makale yazabiliyor. Hem de her dilde. Şimdiden öğretmenler, ‘ya öğrenciler ödevlerini kendileri yapmaz da sohbet robotuna yazdırırsa’ diye kara kara düşünmeye başladılar. Yapay zeka kullanmayı yasaklasak mı, yoksa onu kullanmayı mı öğretsek?

Biz bilgisayar mühendisliği bölümü öğretim üyeleri olarak, bu ikinciye odaklandık: Yapay zeka artık hayatımızın bir parçası ve ondan kaçış yok. Öğrencilerimizin meslek hayatını oluşturan önümüzdeki 30 yılda, yapay zeka kullanımı giderek artacak. Her alanda insanlara yardımcı olacak; onlarla birlikte çalışacak, hem çalışma hayatını hem günlük hayatı değiştirecek. Şimdiden buna hazırlık yapmak, kullanmayı, geliştirmeyi, yeni iş sahaları açmayı öğretmek gerek. Bunları konuşmak, planlama yapmak üzere bir toplantı yaptık ve bazı fikirler geliştirdik. Bu toplantılarımıza devam edeceğiz. Yapay Zeka hayatımızda, ve onunla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.

Lale Akarun / [email protected]

Bu yazı HBT'nin 354. sayısında yayınlanmıştır.

Lale Akarun