Dijital mezat

Tanol Türkoğlu
Dijital mezat

Demek ki yeni bir paradigma geldiğinde öne geçenler, eski paradigmada kendine bir yer bulamayanlardan oluşmak zorunda değilmiş! Kovid-19 pandemisi malum tüm dünyaya şu mesajı vermekte: “Evden yapabiliyorsan, dışarı çıkma!”. Bu ses Mart ayından beri tüm dünyanın kulaklarında çınlayıp duruyor. Ancak her duyan da çevik bir hareketle gereğini yapma yoluna gitmiyor. Hiçbir şey yapmadan sesin kesilmesini bekleyenler çoğunlukta! Erken kalkıp yol alanlar da var! İşte sıra dışı bir örnek:

Esnafın ve kitapçokseverlerin katıldığı sahaf mezatları İstanbul’un çeşitli semtlerinde öteden beri yapılmakta. G.Saray, Fatih, Tophane, Koca Mustafa Paşa, Kadıköy, Üsküdar’da konuşlanmış sahaflar haftanın belli günleri karınca-kararınca bu mezatları gerçekleştirmekte. En azından Kovid tsunamisi gibi gelip vurana kadar öyleydi. Bir tanesi hariç!

Yakın zamana dek G.Saray’daki sahaf çarşısı esnafından olan, bir süre önce Ömer Hayyam Caddesi üzerindeki yeni yerine taşınan Gezegen Sahaf bu işi internete taşıdı. “Bu iş dijitalde nasıl yapılır?” sorusuna başını-gözünü yarıp cevap arayarak, dijitalin kendine has kurallarını öğrenerek, Youtube üzerinden canlı olarak mezatlarını sürdürüyor.


Dijital; olumlu ve olumsuz kimi özelliklerini de beraberinde getirdi. Olumlu özelliklerin başında daha geniş bir kitleye ulaşma imkanı yatıyor. Fiziksel mezatlarda, o gün o saatte o mekanda olabilenler mezata katılabilirken, dijital mezatta teorik olarak dünyanın herhangi bir yerinden katılmak olası. Yeter ki internet bağlantısı olsun! Katılımcı sayısının artması mezatların daha renkli geçmesini de sağladı. Satın aldığı kitabı az önce çekiştiği katılımcıya armağan edenlerin sayısı arttı. O arada Gezegen Sahaf yetkilileri de özellikle hafta sonu sokağa çıkma yasağı olduğu dönemde kendi stoklarından kitaplar satmak zorunda kaldı. Bu hem onların stoklarını yeniden elden geçirmelerine neden oldu hem de bir kenarda unutulmuş pek çok kitabın yeni sahibine kavuşmasını olanaklı kıldı. Bu durum kitapçoksever bir sahaf için iç parçalayıcı olsa da! Bazı kitaplardan kopmak zordur!

İzleyebildiğim kadarıyla dijital mezatın gündeme getirdiği temel sıkıntı her bir kitap için ayrılan satış sürecinin uzaması. Bu teknik sebeplerden dolayı bir zorunluluk. Çünkü Youtube’da “chat yazışma” ortamından pey veren bir katılımcının mesajının diğerlerinin ekranında belirmesi, internet hızına göre, zaman alabiliyor. Gezegen Sahaf bunun çözümünü şu şekilde bulmuş: Satışa çıkardığı her kitap, üstünde üç-beş dakika durmayı gerektiren kalibrede! Aslında fiziksel mezatların son döneminde de benzer bir ayrıma gitmişlerdi. Nispeten daha ucuza gidebilecek parçalar ayrı bir mezat günü sunulmaya başlamıştı. Arka planda kalan bir olumsuz husus da satılan kitapların alıcılarına ulaştırılması. Ancak kitapçokseverler sabırlı kişilerdir. Edinmeyi arzu ettikleri bir kitabın ortaya çıkmasını yıllarca nasıl beklerlerse bir kaç gün daha bekleyebilirler!

Gezegen Sahaf, mezatlarını fiziksel mekanda yaparken de bu işin liderlerindendi. Dijitale geçince de canlı kitap mezatı işini bu kalibrede yapan ilk ve tek esnaf oldu. Demek ki sürekli yenilik peşinde olunduğu sürece gelen paradigma ağam, giden paradigma paşam!

Tanol Türkoğlu / [email protected]

*Bu yazı, HBT Dergi 230. sayıda yayınlanmıştır.

Tanol Türkoglu