Kanser tedavi maliyetleri…

Mustafa Çetiner
Kanser tedavi maliyetleri…

Bu yazımda sizleri rakamlara boğmaya karar verdim. Takip eden yazılarımda ise ne yapılabilir konusuna değinmek istiyorum.

Yapılan istatistikler, yer yüzünde 2012 yılı içinde yeni tanı alan 14.1 milyon kanser hastası olduğunu gösteriyor. Bu rakam 2008 yılında 12.4 milyon idi ve sayı her geçen gün artıyor.

Kansere bağlı 2012 yılı içinde 8.2 milyon insan yaşamını yitirmiş. Yaşamını yitiren hasta sayısı 2008 yılında 7.6 milyon imiş.


Ülkemizde her yıl yaklaşık 150.000 civarında yeni kanser olgusu tespit ediliyor. Yine her yıl yaklaşık 60.000 olgu kanser nedeniyle kaybediliyor.

Kanserin tüm dünyadaki tedavi maliyeti 2 trilyon doların üzerinde. Ülkemize düşen pay ise 2.5 milyar doları aşıyor. Genel olarak bakıldığında ABD’de kişi başına sağlık harcaması 9.000 dolara yakın iken bu miktar Türkiye’de 600 doların altında.

SGK’yı temel alırsak, 2009 yılında dolar bazında kişi başına sağlık için harcanan para 521 dolar iken, 2012 yılında 566 dolara çıkmış. Yunanistan’da o yıllarda kişi başına sağlık harcaması 3000 dolara yakın, İsrail’de ise 2500 dolar civarında. Euro bazında bakılırsa sadece kanser hastaları için harcanan kişi başına para Almanya’da 200 Euro üzerindeyken ülkemizde 25 Euro civarında. Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde bu miktar 40-70 Euro aralığında değişiyor.

Peki bu harcamalarda devletin yüklendiği yük nedir?

Yine istatistiklere bakıldığında ülkemizde tüm sağlık harcamalarının ¾’ü SGK tarafından yapılıyor. Sağlık hizmetine cepten para ödeyerek ulaşanların oranı sadece %15’ler seviyesinde.

Kanser hastalarını temel alarak harcamalara bakıldığında hasta başına harcanan para 70.000 dolar düzeyindeyken Avrupa Birliği ülkelerinde 50.000 dolar civarında.

Bu rakamları yorumlarken bir çok faktörün bu rakamların oluşumuna etki ettiğini de unutmamak lazım.

Örneğin ABD’de hastaların ortalama geliri 25.000 dolara yakın ve sadece 1500 doları kendi ceplerinden çıkıyor. ABD’de sosyal devlet yok ve dolayısıyla hastalar, tedavilerini özel sağlık poliçelerinin izin verdiği ölçüde yaptırabilir.

Ne kadar para, o kadar hizmet, zenginsen iyi, fakirsen yandın.

Yani bu ülkede çok yüksek harcamaların homojen bir dağılımı olduğunu söylemek zor.

Bizim gibi sosyal devletin olduğu ülkelerde harcamalar çok daha homojen ancak bütün yük devletin omuzlarına çöküyor. Ülkemizde 2002 yılı ile 2012 yılı baz alınarak yapılan bir karşılaştırma devletin bu yük altında nasıl ezildiğini ortaya koyuyor. SGK 2002 yılında sağlığa toplam 10 milyar TL harcarken 2012’de bu miktar 49 milyara çıkmış. 2002 yılında tüm ilaç harcaması 5 milyar TL iken 2012’de 16 milyara ulaşmış.

Peki kanser harcamaları bu 10 yılda nasıl değişmiş?

2002 yılında kansere harcanan para 200 milyon dolar iken 2012 yılında inanılmaz bir artış ile 2.5 milyar dolara yükselmiş.

Yani kanser tedavi maliyetlerindeki artış baş döndürücü, sadece biz de değil, tüm dünyada. Kanser tedavilerinde maliyeti arttıran unsurlar arasında bilim dünyasındaki baş döndürücü gelişmeler, yeni ilaçlar, hastaların yaşam sürelerinin uzaması gibi faktörler sayılabilir.

Peki ne yapmalı?

Hastalarımızı bu tedavilerden mahrum etme hakkımız var mı? Elbette yok.

Peki halen temel sağlık hizmetlerinin sunumunda sıkıntılar yaşayan Türkiye’nin gücü bu tedavileri hastalara ulaştırmaya ne kadar süre yeter?

Biz temel sağlık hizmetlerinden kısarak kansere harcanan parayı arttırırsak doğru yapmış sayılır mıyız?

Sağlık hizmetlerinin tamamen devletin dışında yapıldığı ABD’yi bir kenara bırakırsak, gelişmiş ülkeler için bile bu kadar pahalı olan kanser tedavilerine giderek artan bir kaynak ayırabilmek ne kadar mümkün?

Tüm bu kanserlerin %33’ünün sadece tütüne bağlı olduğunun bilindiği bir dünyada koruyucu sağlık hizmetleri neden halen geri planda beklemekte?

Sorular çok, kendimce yanıtlarını sonraki yazılarımda tartışacağım...

Mustafa Çetiner / [email protected]


Bu yazı HBT'nin 70. sayısında yayınlanmıştır.

Mustafa Çetiner

Prof. Dr. Mustafa Çetiner 1964 yılında Kayseri'de doğdu. Halen Acıbadem Sağlık Grubu Maslak Hastanesi'nde İç Hastalıkları, Hematoloji Bölümü'nde görev yapmaktadır. Hekimliği ve öğretim üyeliği yanında Popüler bilim, etik, tıp ve tıp tarihi konularında kaleme aldığı güncel yazılarıyla tanınır.