Kapak konumuz bu sayıda hepimizi yakından ilgilendiren bir dönüşüm: "İnsanlar Daha Az Bebek Yapıyor." Küresel doğurganlık oranları hızla düşüyor. Az çocuk, yaşlanan nüfus ve değişen toplumsal dengeler… Peki bu, bir felaket mi, yoksa yeni bir uyum çağının habercisi mi? Orhan Bursalı, nüfus azalmasının kriz olmaktan çıkıp insanlığa nitelik odaklı bir gelecek fırsatı sunup sunamayacağını tartışıyor. Daha küçük ama daha bilge, çevreye duyarlı toplumlara doğru yol alabilir miyiz?
Neden daha az çocuk doğuyor? Bunun sosyal ve ekonomik etkileri nelerdir? Kültürü nasıl değiştiriyor? Ülkeler göç edenler arasından nitelikli olanları seçmeye başlıyor. Çin’in nüfus kaybı 750 milyon olacak. Türkiye’de de nüfus eğrisi hızla azalıyor ve yaşlılar toplumu tehlikesi büyüyor. Peki Gümüş Ekonomi nedir?
Bu sayımızın köşelerinden biri, her zamanki berraklığıyla Doğan Kuban’a ait. Yazı dizisinin ikinci bölümünde “Temel Mesele Sömürü: Yiyen ve Bakan” başlığı altında, toplumsal hastalıklarımızı “denizdeki balığın, denizin üstünden haberi olmaması” metaforuyla değerlendiriyor. Toplumun körleşmiş alışkanlıklarına ayna tutuyor.
Makinede özbilinç!
Teknolojinin en sıcak başlığı olan yapay zekâya ise iki farklı pencereden bakıyoruz. Tanol Türkoğlu, makinelerin “özbilinç” kazanıp kazanamayacağı tartışmalarına giriyor ve Microsoft’un yapay zekâ yöneticilerinden Mustafa Süleyman’ın “görünürde özbilinç” kavramını masaya yatırıyor.
Müfit Akyos ise kamuda yapay zekâyı sorguluyor: Verimliliği artıran bir araç mı, yoksa vatandaş üzerinde yeni bir gözetim mekanizması mı? Kamu hizmetlerinde eşitlik, etik ve şeffaflık tartışmaları gündeme geliyor.
Doğayla ilişkimize dönüp baktığımızda, Yücel Çağlar ormanlarımızın geleceğini sorguluyor. Strateji belgeleri, hedefler, planlar ardı ardına açıklanıyor ama sahada gerçek dönüşüm eksik. İklim krizinin ortasında, kâğıt üzerinde kalan planların ormanlarımızı kurtarmaya yetip yetmeyeceğini sorgulamak zorundayız.
Nobeli tam alacakken…
Bilim tarihinden unutulmaz bir kadın kahraman da sayfalarımızda: Henrietta Swan Leavitt. İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Kadircan Keskinbora, evrenin büyüklüğünü ölçmemizi sağlayan bu öncü bilim insanının hikâyesini anlatıyor. Astronomide bir dönüm noktası olan keşfiyle, bilimsel tarihin görünmeyen kadın emeğini görünür kılıyor. Kendisini Nobel’e aday gösterildiği anda dünyaya veda etti..
Dijital çağın yeni yetkinliklerinden biri de karşımıza çıkıyor: Oyun okuryazarlığı. İstanbul Kültür Üniversitesi’den Dr. Öğr. Üyesi Oğuzcan Akgöl, dijital oyunların yalnızca eğlence değil, öğrenme, yaratıcılık ve kültürel farkındalık alanında nasıl kritik bir rol oynadığını aktarıyor.
Grafik Bilgi sayfamızda sürücüsüz araçlara olan güvenin 21 ülkedeki farklı manzaralarına bakıyoruz. Yükselen ekonomilerde iyimserlik, gelişmiş ülkelerde şüphecilik öne çıkıyor.
Bilgi Küpü’nde ise boğaların kırmızı rengi göremediğini öğreniyoruz.
Uzay haberlerimiz yine dopdolu: James Webb teleskobu TRAPPIST-1e de atmosfer umudu veriyor; kozmik olayların insan evrimini nasıl şekillendirmiş olabileceği tartışılıyor.
Hayvanlar Dünyası’nda kraliçe karıncanın kendi türünden olmayan erkekler üretebilme sırrına şaşırıyoruz.
Ev ödevi gerekli mi?
Genç okurlarımız için Meraklı Çocuk köşesinde Mercan Bursalı, ev ödevinin neden var olduğunu sorguluyor. İyi tasarlanmış ev ödevlerinin aslında çok işe yaradığı ortaya çıkmış. Buna göre, mesela ortaokul öğrencileri için matematik ya da Türkçe gibi dersler için verilen ev ödevleri, öğrencinin seviyesini 5 ay kadar ileri taşıyor. İlkokul öğrencileri için bu etki daha az, 3 ay kadar, ama yine de fena değil.
Psikoloji sayfalarında, ilişkilerde fırtınaları dindiren beş bilimsel yolun ipuçlarını buluyoruz.
Bilim ve Beslenme bölümünde ise zencefilin sağlık sırları, mutfaktan laboratuvara uzanan bir yolculukla karşımıza çıkıyor.
Nilgün Özbaşaran Dede’nin hazırladığı Araştırma Gündemi’nde milli marşların duygusal tonlarından, diyabetin kalp üzerindeki etkilerine, Asya’daki buzulların tehlikeli erime hızına kadar pek çok güncel konu yer alıyor.
Daha çok sayıda ilginç haberlerimiz dergimizde. Özellikle Dijital dergimizde yer alan yazıları, basılı dergimizin logosunun yanındaki kare kodu telefonunuzla tarayarak okuyabilir ve indirebilirsiniz.
Doğa bilinci restore ediyor
Mesela doğa ve insan zihni haberi çok ilginç: Doğada olmanın beyniniz için harika bir olay olduğu kanıtlanıyor… Uzmanlar bunun nedenini dikkat restorasyon teorisine bağlıyor. Dr. Berman, yeni kitabı "Doğa ve Zihin"de, doğanın bilişsel faydalarını "dikkat restorasyon teorisi" ile bağlantısını kuruyor. Bu teorinin dayanağı, odaklanma yeteneğimizin kolayca tükenen sınırlı bir kaynak olduğu ve doğada bulunmanın bu kaynağı yenilemenin etkili bir yolu olduğu görüşü…
***
Her sayımızda olduğu gibi bu kez de bilimin, merakın ve düşüncenin ışığında geniş bir yelpazede yolculuk yapıyoruz. Nüfus dinamiklerinden yapay zekâya, ormanlarımızdan uzayın derinliklerine uzanan yazılarımızla, insanlığın geleceğine dair soruları birlikte düşünmeye çağırıyoruz.
Dijital sayımıza abone olarak dergimizin ayakta durmasına katkıda bulunabilirsiniz.
Gelecek sayımıza kadar hoşçakalın.
Özlem Yüzak