Barbie ve beden algısına bilimsel bir bakış

Editör ne diyor?

Son günlerde yeri göğü pembeye büründüren Barbie filmi gösterime girdiği hafta sonunda dünya genelinde 337 milyon dolarlık bir gelir elde edince, dünya tarihinde ilk kez bir kadın yönetmenin filmi gişe rekorları kırmış oldu. Greta Gerwig’in yönettiği film, feminist bir ikon olarak sunulup sonradan edilgen bir cinsel nesne olduğu gerekçesiyle eleştirilen Barbie bebeğinin bugüne dek süregelen etkilerine odaklanıyor.

Geçtiğimiz haftalarda atom bombasının babası olarak tanımlanan Nobel ödüllü bilim insanı Oppenheimer’in öyküsünü derginin kapağına taşımıştık. Bu hafta da Barbie’nin etkisini bilimsel bir bakış açısıyla değerlendirmek isteyen Nature dergisi’nin “Barbie ve beden imgesi” başlıklı bir araştırması olan Kuzey Carolina Üniversitesi uzmanlarından Jennifer Webb ile söyleşisini özetliyoruz. İlk kez 1959 yılında oyuncak piyasasına girdi Barbie. Şimdi 64 yaşında. Onlarca yıl boyunca kadınlarda zayıflığın simgesi oldu. Gerçekçi olmaktan uzak beden ölçüleriyle zayıflık öylesine göklere çıkartıldı ki, Barbie son dönemlerde kadınların özgüvenini sarstığı gerekçesiyle yerden yere vurulmaya başlandı. Peki nasıl bir dönüşüm geçirdi?

Tüm bunların ötesinde son yıllarda dijital dönüşümün ikonu haline geldi Barbie. Dijitalleşme ile beraber ikon ve ikon kültürünün zaman-mekân ilişkisi de tahayyül edilemeyecek bir boyuta taşındı. Barbie özelinde ayrıca IG'de oyuncak bebek fenomenleri konusunu 2 akademisyen, Trakya Üniversitesi’nden Aysu Uğur Balcı ve Hasan Yurdakul inceledi.


İlklerin bilim kadını Nüzhet Gökdoğan

Bilim tarihinde bu hafta levha tektoniği ve manto hareketleri konusundaki çığır açan çalışmalarıyla tanınan ünlü jeolog W. Jason Morgan var. Morgan geçtiğimiz hafta hayatını kaybetti. Batuhan Sarıcan hazırladı.

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Kadircan Keskinbora Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın astronomu, İlk kadın dekanı ve ilk kadın üniversite senatörü Nüzhet Gökdoğan’ı anlattı. 1933 Üniversite Reformu ile birlikte 29 Eylül 1934 tarihinde, bir yabancı profesör ve iki yabancı yardımcısıyla İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde kurulan Astronomi Kürsüsü'ne tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın bilim insanlarından biriydi.

Bilgi Küpü adında yeni bir köşemiz var. “Bilim adamı” terimi ilk kez ne zaman ortaya atıldı?

Et yerine böcek yemeye hazır olun!

İnsanlığın daha az et yemesi gerekiyor. Hayvansal ürünlerin dünya, çevre ve hayvanlar üzerindeki yükü kaldırılamayacak kadar ağır. Beslenme uzmanları karbon ayak izi daha az ve daha düşük maliyetli 7 alternatif protein üzerinde duruyor. Bunların bir kısmı şimdiden raflarda yerini almış durumda. Çorbasından böcek çıktığında midesi bulanan nesilden, böcek çorbası yemek zorunda kalacak bir nesile dönüşmek üzereyiz. Şimdiden bunun işaretlerin, görüyoruz. Zaten bazı ülkelerin beslenme alışkanlıklarına böcek, yosun, mantar gibi et alternatifleri girdi. Pek yakında gerçek etin tadını unutabiliriz. Reyhan Oksay’dan.

Mizahtan çok daha fazlası...

İnsanlarda gülmek toplumsal ilişkilerin temel bir özelliği. Doğal olarak, neşelendiğimizde ve keyif aldığımızda güleriz. Gelgelelim, kimi zaman utançtan, nezaketten, sinirden de güldüğümüz olur. İnsanlarda gülmenin ilk başlardaki oyun sinyali işlevinin ötesine geçerek zamanla başka toplumsal işlevleri de üstlendiği görülüyor. Rita Urgan derledi.

Önce işe iletişimden başlamalı

Telgrafı Atatürk gibi kullanmak...Kurtuluş Savaşı sırasında, onca yokluk içinde kullanılan telgraf mükemmel bir iletişim ortamıydı. İletişim ‘telgrafın tüm imkanlarının ustaca kullanımı’ sayesinde sağlanmıştı. Peki ya bugün? Tüm iletişim olanaklarının önümüze serildiği bu dönemde? Bu kadar bozulmuş bir iletişim ortamı yoluyla yaşamsal sorunlar ele alınabilir mi? Ya da yaşamsal olmayan gündelik sorunlar için işe yarar çözümler üretilebilir mi? Tınaz Titiz’den önemli bir yazı.

Müziğin nörobilimi: Müzik salt duysal (işitsel) bir fenomen değildir; anıları canlandırır ve duyguları harekete geçirir ‘’keyif verici molekül’’ olan dopaminin salgılanmasını sağlar ve motor korteksi harekete geçirir (enstrüman çalma, baş sallama, ritim tutma). Özlem Kayım Yıldız yazdı.

Tanol Türkoğlu’nun yazısı yapay zeka üzerine. Türkoğlu ‘Yapay zeka sinirbilim alanındaki gelişmeleri kaç yıl geriden takip ediyor?’ diye soruyor.

Uygarlık özgür olmakla başlar; ya da olmaz! Doğan Kuban’dan eski ve önemli bir yazı daha...

Müfit Akyos sinemadaki bilim kurgu örneklerini yazmayı bu hafta da sürdürdü.

Kültür Üniversitesi’nden Prof. Dr. Okan Ormanlı da Netflix dizisi 1899’dan yola çıkarak sanal prodüksiyon teknolojilerini kaleme aldı.

Enver Kumbasar’ın Yargıç köşesinin konusu da yapay zeka ve hukuk.

Göz sağlığınızı tehlikeye atmayın

Yaz ayları, göz sağlığımızı tehdit eden, kurallara uymaz ve önlem almazsak, mevsimi burnumuzdan getirebilecek riskler barındırır. Meraklı Köşe’de. Mercan Bursalı hazırladı.

Hepatit Günü nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), viral hepatit için test ve tedavinin yaygınlaştırılması çağrısında bulunarak, mevcut enfeksiyon eğilimlerinin devam etmesi halinde hastalığın 2040 yılına kadar sıtma, tüberküloz ve HIV'in toplamından daha fazla insanı öldürebileceği uyarısında bulundu. Prof. Dr.Ülkü Sarıtaş Hepatit B’yi aşı bitirecek diyor yazısında.

Biyozehir cetvelini Grafik Bilgi’de bulacaksınız.

2016’da piyasaya sürülen Baby Shark şarkısına eşlik eden bir sürü insanımız var, ama yavru köpekbalıkları hakkında gerçekten ne kadar şey biliyorsunuz? Bir bebek köpekbalığının nasıl doğduğunu veya nasıl hayatta kalarak bir tepe avcısı olduğunu biliyor musunuz? Yavru köpek balıkları üzerine harika bilgiler var Hayvanlar Dünyası’nda. Nilgün Özbaşaran Dede’nin Araştırma gündemi yine dopdolu.

***

Bir sayımızı daha geride bıraktık. HBT‘yi yaşatmakta azimliyiz. Tabii sizlerin desteği, katkısı, tavsiyesi, aboneliği ve satışa katkısı olmadan bu olanaksız. Önümüzdeki hafta yeni sayıda yeni konularda buluşmak üzere!

Bilimde kalın, sevgiyle kalın...