Beyninizi eskitmeyin, canlı ve zinde tutun!

Editör ne diyor?

İnsan bedeninin en karmaşık, en gizemli organı beyin. Toplam vücut ağırlığımızın ancak %3’ü kadar olmasına karşın tüm enerjinin %20'sini harcıyor. Tıpkı kaslarımız gibi çalıştıkça güçlenen bir yapıya sahip beynimiz de. Bilim dünyası ise bir yandan beynin henüz keşfedilmeyen yönleri üzerine araştırmalarını sürdürürken, bir yandan da özellikle yaş ilerledikçe beyni genç ve zinde tutmanın yollarını üzerine çalışmalar yapıyorlar. Zira hafıza, öğrenme, tanıma, iletişim kurma, karar verme gibi zihinsel beceriler de yaşlanma ile zayıflıyor.

Biz de bu sayıda beyni zinde tutmak için bir dizi öneriyi sıralıyoruz.

İnsan beyninin bir özelliği de muhakeme yapabilme becerisi. Muhakemeyi birbirine karşı olan zıt savları dinleyerek bir yargıya varma, akıl yürütme diye de tanımlayabiliriz. İnsanı yapay zekâdan ayıran en önemli özellik belki de muhakeme. Ali Akurgal muhakemenin çözülemeyen sırları üzerine hoş bir yazı ile karşınızda.


Hazır beyin ile konuya başlamışken dergimizde yer alan bir yazı daha: Neandertaller de yoksa bizim gibi zeki miydi? Son arkeolojik bulgular üzerinden ortaya çıkan sonuçlar şaşırtıcı.

Tanol Türkoğlu ise yapay zekâ dönemi ile birlikte yoksa insanın jübilesini yapma zamanı geliyor mu diye soruyor. 

Yerli tıbbi cihazlar üretimi 

Doğan Kuban İslam’da uygarlaşmanın önündeki engelleri sıralıyor.

Türkiye sağlık teknolojilerinin neredeyse %85’ini ithal eden bir ülke. Yüksek cari açığımızın önemli bir kısmının da bundan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Geçen hafta Koç Üniversitesi bünyesinde açılan Translasyonel Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUTTAM) işte bu önemli yaraya merhem olacak çalışmalar yapacak. Merkezin amacı biyomedikal cihaz üretimi konusunda ileri seviyede bilimsel araştırmalar yapmak ve bu cihazların üretiminde üniversite sanayi işbirliğini en ileri düzeye çıkarmak.

Ve Türk bilim insanlarının bir başarısını daha taşıdık dergiye. Max Plank Akıllı Sistemler Enstitüsü’nde 3 Türk araştırmacının da dahil olduğu ekibin 3 boyutlu yazıcılarla X-ışını mikroskop mercekleri üretmelerini..

Bilimin unuttuğu kadınlar

11 Şubat Bilimde Kadınlar Günü olarak kutlanıyor.

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Meltem Bilikmen bilimin unuttuğu kadınlar üzerine yazdı. Bilime son derece önemli katkılar sunan ancak bilim tarihinde isim yapmış kadınların adlarının dipnotlara gömülü kalmasının nedeni, erkek egemenliğinin bilim dünyasında da varlık göstermesi. Tabii değişiyor bu durum giderek, değişmeli de, ama kolay olmadığını da söylememiz gerek. Bu yüzden Herkese Bilim Teknoloji dergisi olarak bilim kadınlarını görünür kılmak, onları topluma öncü kadınlar olarak tanıtmak amaçlarımızdan biri. İçlerinden birini bu sayıda tanıyacaksınız: 10 bin Maya kemiği ile birlikte yaşayan ve bu uygarlığa ilişkin önemli buluşlara imza atan bir kadın; Vera Tiesler.

Atılım Üniversitesi’nden Kemal Davut mikroskoplarla malzemelerin merkezine tarihsel bir yolculuğa çıkartıyor bizi yazısı ile. İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Tuğçe Ezgi Soyaltın bütün gök cisimlerinin şekli yuvarlak mıdır, diye soruyor.

Evlerin pencerelerinden sokağa bakmanın yaşlılar için çok önemli olduğunu ortaya çıkartan bir psikoloji araştırması; gün boyu beden kokularını yakından izleyen yongalar; engelleri uçarak aşabilen robotlar...Dergimizde yer alan diğer ilginç konular.

Bu arada Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin açtığı Matematik Evi’ne ilişkin Mehmet Şahin Koçak’ın yazdığı yazıyı ve Prof. Güven Erbil’in Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a hitaben açık mektubunu da okumamazlık etmeyin deriz.

Önümüzdeki hafta buluşuncaya kadar keyifli okumalar

Dostluk ve sevgi...

Hedef 20.000 HBT bayi satışı

Prof. Dr. Çoşkun Özdemir Hoca güzel bir mektupla bir öneride bulunuyor:

“Çok önemli bir hizmet veriyorsunuz. Perşembe sabahlarını özlemle bekliyorum. Saat 8’de dergi elimde. HBT’yi parti il yönetimlerine dağıttıran Umut Oran’ın babası fakülteden arkadaşımızdı. Benim de bir fikrim var: Ben her hafta 2 dergi alıyorum. Bir toplantıya bir yemeğe giderken birkaç tane. Dergiyi  hak ettiği övgü ile anarak almaya teşvik etmek doğru olur. Metroda okuyan az sayıda insan görünce bunu yapıyorum. Hiç olmazsa bir bölümü bilim teknoloji tiryakisi olabilir. Çünkü okuma öğrenme meraklısı insanların dergiyi tanımadıklarını, bilmediklerini görüyorum. Size kolay gelsin. Hiç olmazsa 20 bin kişi her hafta dergiyi satın almalı...”