Doğa bilimlerinin en büyük 125 sorusundan birini çözen genç: Furkan Öztürk

Editör ne diyor?

Doğa bilimlerindeki en ilginç gizemlerden biri Dünya'da yaşamın nasıl ortaya çıktığı sorusu. 'İlk canlı hücre nasıl oluştu?', 'Yaşamı oluşturan süreçler nasıldı?' sorularının yanıtları henüz bilinmiyor. Çünkü bu temel soruların yanıtlanabilmesi için yaklaşık 4 milyar yıl önce, inorganik moleküllerden organik yapılara geçişin anlaşılması gerekiyor. Bilimsel kariyerinin henüz başında bir genç, Harvard Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Furkan Öztürk yaşamın başlangıcına ilişkin temel sorulardan birinin çözümüne ilişkin makalenin baş yazarlarından oldu. Makale Science Advances dergisinde yayımlandı. Nobel ödüllü biyokimyacı Jack Szostak, "Bu gerçekten çığır açıcı bir keşif” yorumunu yaptı.

Orhan Bursalı kendisi ile önemli bir söyleşi yaptı. Çocukluğu, bilim merakı, kendisini Trabzon’dan Harvard’a taşıyan yolculuk, hayalleri ve hedefleri... Hangi kitap, hangi hocaları yol gösterdi… Fizik yanında arkeoloji de okurken değişen fikrinden kim caydırdı… Doktoraya başladıktan sonra, çalışmalarını yakarak neden ve nasıl konu değiştirdi ve yeniden dersler alarak yaşamın sırlarını çözmeye yöneldi… Karşımızda yepyeni başarılara koşmaya hazır müthiş bir genç var!

Kanada yanıyor, ABD boğuluyor


Komşuda çıkar, sizi de yakar: Mart ayında başlayıp Haziran’da şiddetini artıran orman yangınları Kanada’nın 11 eyaletinde ve bölgesinde hayatı felce uğratıyor. Kanada tarihinde kaydedilmiş bu en yıkıcı yangınlar özellikle Alberta, Nova Scotia, Ontario ve Quebek’te etkili. Ancak bu yangınların ürettiği dumanlar ABD’de ve Avrupa’da da hava kalitesini o denli bozdu ki, insanlar sokağa çıkamaz hale geldi. Reyhan Oksay derledi.

Doğan Kuban'ın önemli bir yazısı daha: Politik söylemden insan odaklı söyleme... Kuban ‘Aklımızı politik söylemin işgalinden kurtarmalıyız. Düşünce ve söylemi slogan, reklam ve benzer klişelerden kurtarmak, temiz bir tarih sayfasına insan odaklı yeni bir söylem yazmaya başlamak zorundayız...’ diye yazmış.

Yalan makaleler aldı başını gidiyor

Sahte bilimsel makaleler endişe verici derecede yaygın. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Kadircan Keskinbora ‘Akademinin "yayınla ya da yok ol" kültürünün artan baskısının yarattığı belirtiler alarm veriyor. Şimdi sahteciliği yakalayacak mücadele de başladı ve hızlandı. Bu mücadele umut vadetse de akademide dürüstlük sorunu sonlanmayacak’ uyarısında bulunuyor. Yazı son derece önemli.

Mustafa Çetiner’in Güncel Tıp’ında bu hafta aşırı şişmanlık ve kanser arasındaki ilişkiyi okuyacaksınız. Özlem Kayım Yıldız ise pestisitlerin dopaminerjik nöronlara hasar vererek Parkinson hastalığına yol açabileceği uyarısında bulundu.

Eski dert: Emeğin sömürülmesi. Yeni dert: Emeğin sömürülmesine gerek kalmaması! Tanol Türkoğlu’nun ‘Yapay Çığ’ yazısında ChatGPT bayraktarlığında gelen yapay zekâ çığının yol açtığı ve açacağı tabloyu ortaya koyuyor.

Müfit Akyos da hem OECD ve Dünya Bankası hem de Türkiye’de bir dönem DPT’nin kuruluşunda görev almış önemli iktisatçılarımızdan Attila Karaosmanoğlu ve o dönemin bilim teknoloji politikaları üzerine yazdı.

Şimdiye kadarki en büyük primat genom araştırması yayınlandı. Araştırma insan sağlığı, davranış bilimi ve koruma biyolojisi de dahil olmak üzere çok önemli veriler sağladı. Batuhan Sarıcan derledi.

Diyelim ki insanlar aniden yok oldu!

Hiç düşündünüz mü, hepimiz birden topluca yok olsak, dünya nasıl bir yer olurdu diye... Sahip olduğumuz onca şey ne olurdu? Evlerimiz, okullarımız, mahallelerimiz, şehirlerimiz? Köpeğimizi kim beslerdi? Çimenleri kim biçerdi? Tamam, bu gibi konular filmlerde, TV'de, kitaplarda bol bol işleniyor, ama “insanlığın sonu” üzerine kafa yormak, gene de ilginç. Örneğin bir kentsel tasarım uzmanının, yani kent planlaması konusunda yerel yönetimlere yardımcı birinin, işi gereği bu tür olasılıklar üzerine düşünüyor olması gerekir. Mercan Bursalı’nın hazırladığı Meraklı Çocuk’da...

Tiktok’un 60 saniyesi: Dünyanın en çok indirilen uygulaması. Ana akım medyada düzenli olarak manşetlere çıkan viral TikTok trendleri ve içerik analizleriyle kültürel bir fenomen. Peki nasıl böyle oldu? Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nden Arş. Gör. Okan Şeker yazdı.

‘Dikkatli’ yemek... Sağlık mı? Moda mı?

Yiyeceğe ve tabakta nasıl sunulduğuna bakmak, yemeğin kokusunun tadını çıkarmak için zaman ayırmak, servis edilen yemeğin sesini dinlemek ve her lokmayı tatmak... Bilim ve Beslenme’de. Murat Altaş’tan...

Grafik Bilgi’de bu hafta ilginç bir konuyu işledik. Bir sonraki büyük fikre nasıl yatırım yapılır?

Kafa Karıştıran Bilimsel Kavramlar dizisinde bu hafta bilincin anahtarını okuyacaksınız.

Teknoloji uykuyu kökünden değiştiriyor: Uyku izleme aygıtlarından uyanık kalmayı sağlayan ilaçlara... 21. yüzyıl uyku düzenimizde köklü değişiklikler yaratan yeni teknolojilerin akınına uğradı. Peki bunlar ne kadar doğru? Nasıl kullanılıyor? Rita Urgan derledi.

Yeni bir çalışma, ahtapotların mevsimlerle değişen okyanus sıcaklıklarına uyum sağlamak için beyinlerini yeniden yapılandırdığını gösteriyor. Timsahlarda ilk eşeysiz üreme: Kosta Rika'da Parque Reptilandia hayvanat bahçesinde 2 yaşından itibaren 16 yıl boyunca izole bir şekilde tutulan bir Amerikan timsahının (Crocodylus acutus) kafesinde 2018'de 14 yumurta bulundu. Hayvanlar Dünyası’nda.

Dünyanın en hızlı elektron mikroskobunun yapılması; şişmanlığın psişik hastalık riskini de artırdığı; dirençlik bakterilere karşı yeni bir antibiyotik sınıfı geliştirilmesi... Kim daha meraklı maymun mu, insan mı? Bir bebeğin üstün zekalı olup olmadığı nasıl anlaşılır. Nilgün Özbaşaran Dede’nin Araştırma Gündemi’nde... Grafik Bilgi’ye bakmayı unutmayın: Araştırma ve iş dünyasında güncel eğilimler, nereye gidiyoruz? Ergun Akleman bilim tarihi- karikatür bandıyla yeni bir nefes getirdi, yakında Akleman ile bir röportaj sunacağız.

***

HBT’ye sahip çıkalım ve yaygınlaştıralım… Günlük siyasetin köpükleri arasında kayıp giden hayatlar olmayacağız, gençlerimizi geleceğe hazırlayacağız, 90 yaşında bile HBT’ye izleyen okurlarımızın varlığını duymak bize heyecan veriyor. Genç okurlar kazanalım, HBT’yi tutkuyla her hafta bekleyen büyük bir kitle yaratmalıyız ki dergimiz sağlıklı gelişsin ve hep hayatta kalsın.

Bilimde ve sevgiyle kalın.