Kentleri ve bedenleri nasıl serin tutarız?

Editör ne diyor?

İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerini, sıklığı artan aşırı sıcaklıklar ve sıcak hava dalgalarıyla hepimiz çok yakından yaşıyoruz. Sıcak havalar tarımı, altyapıyı ve yaban hayatını etkilemenin yanı sıra biz insanları da ciddi şekilde etkiliyor.

Söz konusu aşırı sıcaklıklar, özellikle yaşlılar, kronik rahatsızlıkları olanlar, hamileler ve bebeklerin yanı sıra sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı olan kesimlerin sağlığını daha fazla etkiliyor. Bu durum “iyi ihtimalle” konsantrasyonumuzu, öğrenme yeteneğimizi, üretkenliğimizi azaltıyor ve bizi daha agresif yapıyor.

Kötü ihtimal ise organ hasarı ve ölümler olarak karşımıza çıkıyor.


Hal böyle olunca en etkili ve verimli şekilde serinlemenin yolları bilimin de alanına giriyor. Konu önemli, Kapağa taşıdık. Hem kentleri hem evleri hem de bedenleri serinletmenin yollarını bulacaksınız… Batuhan Sarıcan hazırladı.

Yapay kan… Önemli gelişmeler var

ABD’lilerin geliştirdiği, kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıyan “geri dönüştürülmüş” insan hemoglobininden yapılan ErythroMer. Japonlar'ın yaptığı hücre zarından türetilen küçük torbalara yerleştirilen yapay olarak geliştirilmiş trombositler. Sağlıkta inovasyon sayfamızda.

Dünya Gündemi'nde Akademik Özgürlük ve Üniversite Özerkliği Lale Akarun’un bu haftaki yazısı.

Doğan Kuban’ın eğitim ve cehalet üzerine eski tarihli yazısını okuyacaksınız. Kuban “Eğitim, politikası çağdaş eğitim amaçlarından uzaklaşırsa, öğretim yeni bir tür cahil yetiştirir. Bu Türk eğitiminin bugünkü durumunu özetleyen bir gözlemdir” diyor. Müfredat üzerine tartışmalara ışık tutması beklenir.

“Şirketler karmaşık sistemlerin dijital ikizini oluştururken birey de kendisinin dijital kopyası üzerinde çalışıyor…” Tanol Türkoğlu’nun ‘Kişisel dijital ikiz’ yazısı ilginç.

Ali Akurgal ise Çip konusunu değişik açılardan sürdürdü. Türkiye’de Çip yapan fabrikalar var mı? Var.

İyimserliğin dozunu kaçırmayın! Sağlıklı değil.

Olumlu düşünmenin bedensel ve ruhsal açıdan yararlı olduğunu herkes biliyor. Ne var ki son yıllarda dünyaya pembe gözlüklerin ardından bakmanın her türlü olumsuzluğu savuşturacağı iddiası giderek sağlığımıza zarar verecek boyutlara ulaştı. Dengeli bir iyimserliğe sahip olmak için önce zehirli iyimserliğin ne olduğuna bir bakalım. Reyhan Oksay’dan.

Denizlerimizde bulunan deniz çayırları m2’de 16 litre oksijen üretiyor, kökleriyle erozyonu önlüyor, deniz canlılarına yaşam alanı oluşturuyor, üreme ve beslenme alanı olarak hizmet ediyor. Bayram Öztürk’ün kaleminden.

Kanser fobisi kanserin kendisinden daha fazla zarar veriyor

Gün geçmiyor ki çevremizde yeni bir kanser vakasına tanık olmayalım. Kanser vakalarının her geçen gün artış gösterdiği günümüzde herkes kansere yakalanma korkusuyla yaşıyor. Kanserden çok daha yıkıcı ve ölümcül başka hastalıkların da olmasına rağmen, nedense kanserin kendine özgü psikolojik özelliğine bağlı olarak herkes kanseri ölüm fermanı olarak algılıyor.

Geniş çaplı yeni araştırma şehir efsanesini çürüttü: Günlük multivitaminler insanların daha uzun yaşamasına yardımcı olmuyor. Bilim ve Beslenme’de. Rita Urgan derledi.

Kediler neden daha çok insanlara miyavlar?

Binlerce yıl öncesine uzanan bir öykü bu. Kediler ilk başlarda yalnız yaşayıp, yalnız avlanmayı yeğleyen canlılardı. Kedilerin sosyal davranışları genelde anne-yavru ilişkileriyle sınırlıydı ve bunun dışında birbirlerine miyavladıkları çok enderdi.

Japonları veri aktarımında rekor kırdı. Migren ataklarının tetikleyicisi belirlendi. Termit yuvaları kentlerden daha eski çıktı.Nilgün Özbaşaran Dede’nin Araştırma Gündemi’nde.

Binler, milyonlar, milyarlar, trilyonlar, katrilyonlar ve devamı: Hiç mi sonu yok bu sayıların? Meraklı Çocuk’ta. Mercan Bursalı hazırladı.

***

Dergimizin dijital versiyonunu da izliyor musunuz?

Bilimde ve sevgiyle kalın.

Özlem Yüzak