En büyük elmasların sırrı en derin köklere sahip olmaları

Öne Çıkanlar Yerküre
En büyük elmasların sırrı en derin köklere sahip olmaları

Elmasların birçoğu yaklaşık olarak 150 – 200 kilometre derinlikte oluşuyor. Burada yani üst yer mantosunda yüksek basınç ve sıcaklık karbonu elmas kristallerini dönüştürüyor. Fakat bilim insanları birkaç yıl önce bazı istisnaların da bulunduğunu tespit ettiler. Birçok tip IIb elmasının çok daha derinde oluşmuş olması gerekiyordu. Hatta çok temiz ve büyük tip IIa elmasları da. Fakat bu istisna elmaslarının hangi derinlikte oluştukları ve bu derin kökenin  büyük mavi elmas için de (Hope elması) geçerli olup olmadığı bilinmiyordu. Hope elması bir zamanlar bir Hint tanrısının heykelini süslemiş daha sonra ise bir Fransız kralı tarafından kullanılmıştı. Bu efsanevi elmas günümüzde Smithsonian Enstitüsü’nün müzesinde sergilenmektedir. Bu elmasla birlikte ünlü Cullinan elmasının da derin köklere sahip olup olmadığını öğrenmek isteyen Evan Smith ve Wuyi Wang, iki türe ait iki büyük örneği inceledi.

Birincisi 20 karatlık mavi tip IIb elması diğeri ise 124 karatlık tip IIa elması idi. Ceviz büyüklüğünde ve çok temiz olan ikinci elmas, ünlü Cullinan elması ile aynı sınıftan. Raman spektroskopisiyle yapılan analizler sonucunda iki elmasın içinde de bridgmanite manto mineraline ait kalıntılar bulundu. Bu mineral yer mantosunun altındaki 660 km derinlikteki alanda bol miktarda bulunurken, üst manto veya yeryüzünde hiç bulunmaz. Bu da bu elmasın, bridgmanite mineralinin bulundu derinlikte kristalleşmiş olduğu anlamına geliyor.

Sonuç aynı zamanda aralarında Hope elmasının da bulunduğu, tip IIb mavi elmasların 660 km derinlikte oluştuğunu kanıtlıyor. Bunlar bu tipe ait daha küçük elmaslarla aynı derin köklere sahipler .Analizlere göre renksiz dev elmas (tip IIa) da yer mantosunun altında oluşmuş olmalı. Araştırma, en ünlü ve en temiz elması sadece büyüklüğü açısından değil kökeni açısından da özel kılmış oldu. Çünkü bu elmas gezegenimizin en derin ve en uç bölgesine ait. Elmasın yer mantosunun altındaki kökeni öte yandan önemli bir yolculuğu da geride bıraktığını gösteriyor. Çünkü elmasa mavi rengini veren bor yer mantosunda değil, okyanusların dibinde bulunuyordu. Dalma çıkma zonlarında batan yer levhaları sayesinde bu element derinlere ulaşarak elmasın içine hapsolmuş.


Kaynak