Bir önceki yazıda Yunan Ordusunun taarruz, Türk Ordusunun savunma için tertiplenmesine temas etmiş ve kuvvet mukayesesine yer vermiştik. Bu yazıda muharebelerin ilk on gününde meydana gelen kritik gelişmelere yer vereceğiz. Yunan Ordusunun taarruzu 23 Ağustos 1921 tarihinde başladı. Maksat Türk ordusunu sol yanından kuşatmaktı. İlk gün Yunan 1. Kolordusu, Sakarya dirseğinin doğusunda Mangal Dağını...
Büyük Zafer’in ve Kurtuluş’un ilan edildiği gündeyiz; bu Kurtuluş Savaşı’nda halk hem işgal kuvvetlerine hem de aslında padişahlığa karşı savaştı. Şunu söylüyorum: Anadolu halkı son güçlerini ve son varlığını 650 yıllık Osmanlı İmparatorluğu boyunca ilk kez kendisi için, varlığı ve geleceği için ortaya koyuyor ve savaşıyordu... Tarihin ve Zafer’in pek tartışılmayan yönüdür. Ve kendisi için yürüttü...
Bayram boyunca Stokolm’deydim, Avrupa Hematoloji Kongresi’ne katıldım. Kişi başına geliri yıllık 60.000 dolara yaklaşan bir ülkede insanların “mütevazi”, gösterişten uzak yaşamlarına hayran oldum. Kongreden vakit bulduğumda Nobel Müzesini ziyaret ettim. Nobel’in edebiyat ve barış ödüllerini hep şaibeli bulmuşumdur. Ama bilim ödülleri öyle değil. Müzenin içinde “bilime saygı” yürüyüşünde insanlığın...
Bir çukur açılıyor, cezalandırmak istedikleri erkek ya da kadın o çukura konuluyor. Ardından “Allahüekber” bağırtıları arasında öldüresiye taşlanıyor. Bu görüntüler giderek daha fazla yer alıyor sosyal medyada. Afgan halkı büyük bir açmazda. Korku, baskı, kapanma... 20 yıl önce Afganistan’da bir “ulus devlet” inşa edeceğim diye ülkeye giren, iki trilyon doların üzerinde para akıtan, en ileri tekno...
Türkiye’nin temel sorunları, politikanın - partilerin üstündedir. Seçim tartışmalarında ulusal saygınlık sorunu unutulmuş görünmektedir. Dünya tarihinde kendine özgü bir yeri olan ülkemiz, tarihi kimliğini, özgürlüğünü, dünyanın zorba egemenlerine borçlu olmayan 80 milyonluk bir ülkedir. Biz kapitalist dünyanın horladığı, istediği yöne gönderdiği bir toplum değiliz, olmamalıyız. Bu statüyü reddede...
Bu yıl daha kısa kalabildik köyde. Erzurum Havaalanı’ndan ilçe merkezine, iki yıl içinde yüzeyi paramparça olmuş bölünmüş yoldan ticari bir araçla geldik. Türkiye’nin dış kaynak olmaksızın yapamaması gibi, bölge de hemen bütün ekonomik faaliyetlerini baraj ve HES inşaatları nedeniyle yaygın bir alanda yapılan kamulaştırmaların bedelleri ile sürdürebiliyor. İlçe ağzına kadar yeni arabalarla dolmuş....
Üniversite olarak kabus gibi bir 7 ay geçirdik: Üniversite dışından hayatında pek akademisyenlik yapmamış; tezlerini kopyala yapıştır yöntemiyle yazmış birisi üniversitemize rektör atandı. Üniversite vizyonu hemen ortaya çıktı: tepeden inme fakülteler; adrese teslim ilanlarla içine doldurulacak kadrolar; bir günde Wikipedia’dan kes yapıştır oluşturulan ana bilim dalları; öğrenciden çok sivil polis...
İftar vakti Süleymaniye’deki fasülyecilerin bir saatlik çalışması izleyen birisi süreç optimizasyonu, verimlilik, mikro düzeyde icat çıkarma potansiyeli vs. konularında iş dünyasını etkileyecek türden bir kitabı kolaylıkla kaleme alabilir ya da büyük ses getirecek yepyeni bir danışmanlık hizmeti yaratabilir. Yanyana sıralanmış uzayıp giden bu fasülyecilerin her biri ezan okunduğunda sipariş ettikl...
Gerek siyasetçilerin seçim konuşmalarından, gerekse 16 yıldır iktidarda bulunan siyasi akımın bu sürede eğitim sistemi üzerinde yaptığı çok sayıda değişiklikten anlaşılıyor ki, kimse eğitim sisteminden hoşnut değil. Okunan sene sayısını değişik bölmek, sınav şekillerini ve kapsamını değiştirmek gibi düzenlemeler ise “kozmetik” olmaktan öteye geçemiyor. Siyasetçi değilim, seçime de katılmıyorum ama...