Mikroskopik yaramazlar (3): Korona virüs belirtileri ve çeşitleri

Koronavirus Öne Çıkanlar

Corona / Covid-19 (Korona) Virüs Belirtileri ve Çeşitleri: Bu virüs ailesi, çoğunlukla soğuk algınlığı benzeri, hafif veya orta şiddette üst solunum yolları hastalığı şeklinde insanları hastalandırabilir. Corona virüsü hastalığı belirtileri; öksürük, boğaz ağrısı, muhtemel baş ağrısı, birkaç gün sürebilen ateş olabilir. Bağışıklık sistemini zayıflamış kişiler ile ileri yaştaki insanlarda virüs, bronşit ya da zatürree gibi daha mühim solunum yolu hastalıklarını doğurabilir. İnsanlarda ölümcül düzeyde hastalık yapacak güçte Corona virüsü azdır.

Enfeksiyonla beraber solunum sorunlarına sebep olan, MERS virüsü olarak da anılan “Ortadoğu Solunum Sendromu”, Orta Doğu’da ilk kez 2012’de saptandı. Hastalık Kontrol Merkezleri’ne göre bulguları çok daha ciddi olan MERS’e yakalananların dörtte üçü ölmüştür.

SARS olarak bilinen “Şiddetli Akut Solunum Sendromu”, ailenin diğer bireylerine göre daha şiddetli bulgulara sebep olabilen diğer bir Corona türüdür. SARS, ilk kez, Güney Çin’deki Guangdong’da saptandı. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre solunum sorunlarının yanında yorgunluk, ishal, solunum sıkıntısı, nefes darlığı ve böbrek yetmezliğine sebebiyet verebilir. Yaşa bağlı olarak, SARS’tan dolayı ölüm oranı olguların % 0-50’si arasında değişebilmekte, yaşlı insanlar en riskli olan hasta grubudur.


Corona Virüs Bulaş Yolları: Corona virüsleri, insanların hayvanlarla temas etmesi nedeniyle yayılabilir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, MERS’in develerde, SARS’ın misk kedilerinde yayıldığı düşünülmekte. Corona virüslerinin insandan insana bulaşması, çoğunlukla sağlıklı bir insanın infekte bir insanın vücut salgılarıyla temas etmesi sonucunda gelişiyor. Ancak, virüsün ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak, hapşırık, öksürük, el sıkışma, vb. durumlar virüse maruz kalmaya sebep olabiliyor. Virüs, infekte olmuş bir kişinin temas ettiği bir yere ve/veya eşyaya dokunmamız, elimizi ağzımıza, burnumuza veya gözlerimize temas ettirmemiz halinde bize de bulaşabiliyor.

Corona Virüs Tedavi Yöntem(ler)i: Henüz, özel bir tedavi metodu yok. Çoğunlukla semptomlar kendiliğinden kayboluyor. Uzmanlar tanı sonrasında ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlarla semptomları hafifletme amacıyla tedavi uygulamaktalar. Yaşam alanlarında, oda nemi dengelemesi, ılık duşla boğaz ağrısı ve/veya öksürüğü hafifletmek için destek sağlanabiliyor. Bol bol su ve sıvı içmek, dinlenmek, uyku yararlı olur. Bilindik soğuk algınlığı süreci sonrasında kötüleşen seyir başlarsa muhakkak uzman doktorlara danışmak gereklidir.

Corona virüslerine karşı korunma sağlaması beklenen bir aşı henüz bulunmamıştır. MERS aşısıyla ilgili deneme süreci halen devam etmekte. Ancak, korunmak için basit tedbirler hayli yararlı olacak.

Dünya Sağlık Örgütü, enfeksiyonu almış hastalarla yakın ilişkiden kaçınmak, özellikle hastalar ve çevresiyle doğrudan temas olursa hemen sonra elleri sık yıkamak, çiftlik hayvanı veya vahşi hayvanla korunmasız temastan kaçınmak, infekte olunursa, sosyal mesafeyi korumak, öksürük, hapşırık durumunda tek kullanımlık kâğıt mendille ağızla burnumuzu kapatmak, elleri yıkamak; gözlerimize, burnumuza ve ağzımıza temas etmekten kaçınmak, infekte olmuş şahısların temas ettiği yüzeyleri dezenfekte etmek; yumurta ve et gibi hayvansal gıdaları iyice pişirmek gibi tedbirlerin çok önemli olduğunu belirtti.

Corona virüsle ilgili, 21 Mart 2020 tarihi itibariyle güncellenen rakamlar şöyle: Corona virüsten hayatını kaybedenlerin sayısı 11 bin 184 kişiye çıktı. Hastalıktan kurtulanların sayısı ise bunun yirmi katından fazla.

Öte yandan, İran merkezli Mehr Haber Ajansı'na göre ülkede yeni tip Corona virüs saptanan seksen kişi hastanede hayatını kaybetti. Türkiye sınırındaki İran'da ayrıca 282 kişinin daha karantinaya alındığı bildirildi. Yaşanan ölümlerin ardından Türkiye ile İran arasındaki en uzun sınır hattına sahip Van'da da çeşitli tedbirler alındı. Son dakika haberleri neticesinde İran ile olan sınır kapısı geçici olarak kapatıldı. Diamond Princess adlı yolcu gemisi, 3 Şubat 2020’de, Hong Konglu bir yolcuda hastalığa tanı konmasından sonra, Japonya'da Yokohama limanında karantinaya alındı. Gemideki yolcuların 450'sinde hastalık görüldü.

Corona Virüsle İlgili Tahminler

Harvard Üniversitesi’nden epidemiyolog Dr. Marc Lipsitch, The Atlantic ile yaptığı röportajında, etkin şekilde tedbirler alınamazsa, 2021 yılı sonuna doğru erişkinlerin %40 ile 70’inin SARS-CoV-2 tarafından infekte edileceğini öngörüyor. Hatta bazı "hafifletici" faktörleri göz ardı etsek, bu olasılık %80-90 civarında olacak. Dünyada yaklaşık olarak 5.5 milyar erişkin bulunduğunu değerlendirirsek, en iyi ihtimalle 2 milyar, en kötü ihtimalle 5 milyar civarında insanın COVID-19’a yakalanacak demektir. Kıyas olması bakımından, her yıl sezonluk gribe 1 milyar civarında insanın yakalandığı tahmin ediliyor.

Ancak şunun altını önemle çizmekte fayda var: Bu sayılar, bu kadar insanın öleceği ve hatta ağır bir hastalık geçireceği anlamına gelmiyor. Çoğu insan, bırakın tedavi ihtiyacını, farkına bile varmadan hastalığı atlatacaktır.

Corona Virüs ve İnfluenza Virüsü

SARS, COVID-19 ve MERS gibi hastalıklara sebep olan Corona virüs ile gribe neden olan influenza ayrı virüs ailelerinin üyeleri; dolayısıyla hastalıklar da farklı hastalıklar. Ancak, genel semptomlar ve temel nitelikleri bakımından iki hastalık birbiriyle kıyaslanabilecek niteliktedir.

Yakın tarihte kaydedilmiş ilk grip salgınının 1580’de Asya'da başladığı ve sonrasında zamanla küresel bir salgına dönüştüğü tahmin edilmektedir. Bu ilk grip pandemisinin kaç can aldığı tam olarak bilinmemektedir; ancak sadece Roma'da 8.000 insanın öldüğüne dair kayıtlar vardır mümkündür. Sonrasında, 1729 yılında ikinci grip salgını Rusya'da başlamış, 6 ayda tüm Avrupa'ya yayılmıştır. Üçüncü pandemi 1781'de Çin'de başlayıp Rusya'ya yayılmış, sonraki 1830-1833 yılları arasında yaşanmış, sonrasındaysa hemen her yıl çeşitli büyüklüklerde salgınlar Dünya'da görülmüştür. Günümüzde ise grip, sezonluk bir salgın olarak gelip gitmekte ve her yıl binlerce cana kıymaktadır.

İlk evrimleştiğinden sonraki aylarda "yeni yükselen bir hastalık" olarak tanımlanan H5N1'in semptomları öyle sertti ki, hastalar hemen anlaşılıyordu. Böylece, hastalar hızla saptanıp, tecrit altına alındı. Hastalık kısa bir sürede durdurulabildi. Ama, hastalık şiddetliydi, yakalananlar çok sayıda insana bulaştıracak kadar dinç kalamadan ölüyorlardı. Öte yandan sezonluk grip çok daha az ölümcül ve çok daha hafif atlatılıyor; öyle ki şu anda var olan grip olgularının %15 kadarında hiçbir bulgu görmemekteyiz.

Normalde bir salgını dizginlemenin yolu, onu kaynağında hapsetmektir. Aralık 2019-Ocak 2020'de Çin'de başlayan salgın, Çin'in -bazılarınca "insan üstü" olarak tanımlanan- çabalarına rağmen, ne yazık ki ülkede hapsedilemedi. Çin, on milyonlarca insanı etkilemek, ekonomisini alt üst etmek pahasına salgını Wuhan, Hubei veya en kötü ihtimalle Çin ulusal sınırlarında tutmaya çalıştı. DSÖ Genel Müdürü Dr. Tedros Adhanom, 30 Ocak 2020’de şöyle demişti:

Salgının başından beri söylediğim gibi, Çin halkı üzerindeki ağır sosyal ve ekonomik hasarlarına rağmen Çin hükümetinin salgını durdurmak yönünde aldığı olağan üstü önlemler tebrik edilmelidir. Eğer bu önlemler alınmasaydı, Çin dışında çok daha fazla vaka ve ölüm görürdük. (...) Çin'in salgını tespit edip, virüsü izole edip, genomunu dizileyip, Dünya Sağlık Örgütü ile paylaşma hızı fazlasıyla etkileyicidir; kelimelerin ifade edebileceğinin de ötesinde etkileyici...

Prof. Dr. H. Kadircan Keskinbora / Bahçeşehir Ü. Tıp F. Öğretim Üyesi


Kaynaklar: http://tiny.cc/i71tlz

*Bu yazı HBT'nin 213. sayısında yayınlanmıştır.

Mikroskopik yaramazlar (1) : İnsanların en azılı düşmanı veya doğa’nın yanıtsal cezası
Mikroskopik yaramazlar (2) : Yeni kuşak virüsler