Önümdeki araştırmaya bakıyorum, Çin dünyada kimya alanında en üst düzeydeki bilim araştırmalarda dünyayı geri bırakmış. Bu çok büyük bir bilimsel atılımın dışa vurumudur!
Bunu ayrıca yazacağım. İkinci habere bakıyorum, Çin, ABD’nin Çin şirketlerine karşı yasaklar getirmesine, tam bir karşı darbe ile yanıt veriyor! Çin internette, sosyal iletişim ağlarında, bilgisayarlarda vb kullanılan tüm yazılımları ve tüm donanımları Çinlileştirme kararını verdi..
Şimdi bu haberi özetleyeyim:
Made in China 2025
“Çin kamu kurumlarında yabancı bilgisayar donanım ve yazılım kullanımına son veriyor. Çin'deki tüm devlet kurumlarına, yabancı ekipman ve yazılımları üç yıl içinde yerli üretim muadilleriyle değiştirme talimatı verildi. Bu karar, Çin’in, yerli teknoloji şirketlerini desteklemek için kamu ve özel sektörü seferber etme çabasının bir parçası. Ülkenin "Made in China 2025" planı, teknoloji bağımsızlığına yönelik özel hedefler de içeriyor.
ABD'nin, ulusal güvenlik risklerini öne sürerek Çin menşeli teknolojilerin kullanımına sınırlamalar, telekomünikasyon devi Huawei ve yapay zeka şirketi SenseTime gibi Çin’in en büyük teknoloji şirketlerine yönelik yasaklar getirmesine karşılık olarak, Çin'in bu hamlesi HP, Dell ve Microsoft gibi Amerikan firmalarına ağır bir darbe vuracak.
Gelecek yıl başlayacak süreçte, 20-30 milyon adet yabancı donanım değiştirilmesi gerekecek. Çin kamu kurumlarındaki ithal bilgisayar donanımlarının yaklaşık %30'unun 2020'de, %50'sinin 2021'de ve kalan kısmının ise 2022'de yerli üretim ekipmanlarla değiştirilmesi gündemde. Çin’in Windows ve macOS gibi işletim sistemlerine uygun alternatifler geliştirecek mi, bilmiyoruz.”
Haberin özü bu; arkası ise, ABD- Çin arasında ticaret savaşları sürerken, “Made in China 2025" planı ile Çin ABD’ye 5 yıl içinde özellikle güçlü olduğu bilgi teknolojileri yazılım ve donanımda ağır bir darbe indirmeye hazırlanıyor.
Amerikan Yüzyılı hayalleri
İçinde bulunduğumuz yüzyılın Amerikan Yüzyılı olacağı söyleniyordu 1990’lı yıllarda. Yeni bir bin yıla giriliyordu. Bu Millennium’un ilk yüzyılı, 2000’li yıllar başlayacaktı. Bu yüzyılı Amerikan muhafazakarları Amerikan Yüzyılı ilan etmişlerdi.
Fakat Yüzyılın fotoğrafı yıldan yıla netleştikçe üzerinde Çin silueti belirmeye başladı. Yeni muhafazakarların öngörüleri bu kadardı. Onların ufukları Orta Doğu ile sınırlanmıştı, herhalde Kaf dağlarının Altay dağlarının yüksekliğinden olsa gerek, Orta Doğu’nun ötesini, uzakları göremiyorlardı!
Egemenlik topun tüfeğin değil, bilimin ucundadır
Çin, iktidar gücünün ve dünya egemenliğinin bilim ve teknolojide yattığını görmüştü 1980’lerden itibaren.
Hele hele 1990’larda Çin sanayisini tamamen bilim ve teknoloji üretimine dayandırdı. İnsan kaynaklarını geliştirdi, yüzbinlerce öğrencisini ABD ve Avrupa’ya saldı, 1990’lı hele 2000’li yıllarda ABD üniversitelerinden mezun olan toplam mühendis sayısında ABD’yi geride bıraktı.
Yetişkin ve ucuz işgücü nedeniyle başta Amerikan şirketleri olmak üzere dünyanın gelişmiş ülkeleri üretimlerini Çin’e kaydırmaya başladı.
Çin, teknolojisini geliştirdi, taklit etti, Amerikan şirketlerine Çin’in 1,5 milyarlık pazarının göstererek kurallar koydu.
Teknolojilerini taklit etti, bilim adamlarını ve teknoloji üreten mühendislerini tasarımcılarını geliştirdi.
Yüksek bir bilim ve teknoloji geliştiren, üreten, tasarlayan sınıf yarattı. Öyle böyle değil, yüzbinlerce!
Ve, bugün gelinen noktada, Yüzyılın tamamen bir Çin Yüzyılı olacağı çok net.
ABD ne kadar çırpınırsa çırpınsın bu gerçeği değiştiremeyecek.
Ve Çin Yüzyılı ayrıca ABD’ninkinden çok çok uzun sürecek.
Orhan Bursalı
*Bu yazı 17 Aralık 2019 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı.