Sevgili Doğan, HBT’deki İstanbul yazın tek kelimeyle tarihi bir olay. Eline diline, birikimine sağlık…Uzun bir öykünün bir sayfalık dehşet veren özeti. Zaten kitabını önceden yazdığın için bu kadar yoğun, çarpıcı olmuş. Canı gönülden kutlarım, kardeşim. İyi ki varsın ve yazıyorsun! Çekinmeden, dolanmadan. Mimarlık tarihi değil, şehir sosyolojisi ya da sosyal-kültürel antropolojisi. Bilim ve Türkiy...
Gökhan Bey 25 yıl obezite, diyabet, kompleks hastalıklar üzerine kendini adamış, ABD’de çalışan ve bir ayağı da sık sık Türkiye’de olan ünlü bir bilim insanımız. Kendi alanında çok tanınmış ve araştırmaları en itibarlı dergilerde yayınlanmış. Önemli bir ödül aldı. Biz de “marifet iltifata tabidir”, yani “yetenekleri- üstün çalışmaları övmek ve teşvik etmek gerekir” yerleşik deyişi gereğince, Hotam...
Geldik mi yine Türkiye’nin anasını ağlatan 1999 Gölcük-Kocaeli depremin yıldönümüne! Peki, bugün durum ne? Dergimizin 16 Haziran tarihli 64. sayısında Celal Şengör hoca beklenen Büyük İstanbul Depremi’nin jeolojisini yazmıştı. Bu sayımızda da Prof. Dr. Mustafa Erdik Hoca, Büyük İstanbul Depremi’nin yapabileceği hasarları ve etkileyebileceği bölgeleri yazdı. Erdik, ülkemizin en önemli deprem mühend...
"Türkler, Orta Asya, İran ve Küçük Asya ile Bizans’ tan gelen Yunan ve Roma uygarlıklarının sentezini yaptı." Ekrem Akurgal (Cumhuriyet, 6 Haziran 1988). Nisan ve Mayıs 2016 boyunca yaşadığımız yasaklar ve kutlamalar bir dizi anımın tazelenmesine yol açtı. Çocukluğumda her gün Abbasağa Ermeni Kilisesi’nin çan sesini duyardık… Sabahattin Eyüboğlu 1967’de şöyle yazmıştı: "Bu ülke bizim olduğu içi...
Turizmle ilgili kötümser ve iyimser iki haber geçen hafta bir aradaydı. Kötümser habere göre, apartman yolcu gemileri İstanbul’a bu yıl uğramayacak. Güvenlik sorunları, ayrıca Galataport inşaatı var. İyimser habere göre ise Halkalı-Sofya arasında tren seferleri nihayet yeniden başlayacak. Şimdilik sadece bir gidiş bir dönüşten ibaret. Üstelik 10 saat sürecek mütevazi bir sefer. Hem de, Sirkeci’ye ...
Derin bir bunalım çağında yaşıyoruz. Hayır, sadece ülkemizdeki terörü ile yaşattığı dehşeti ve siyasetin çıkmazlarını kastederek söylemiyoruz bunu. Terörün adeta egemenliği tüm toplumları belirli derecelerde etkiliyor, esir alıyor. Bunun adına, korku da diyebilirsiniz. Bir bunalım çağı. 21. yüzyıl yeni doğumlara gebe mi? Evet, bu sarsıntıdan yeni ve daha insani şeylerin çıkması zorunlu, yoksa bugü...