Büyük su krizi: Türkiye su fakiri olma yolunda!

Editör ne diyor?

Türkiye su yoksulu bir ülke yolunda hızla ilerliyor. Su büyük kentlere yetişmiyor. Barajları dolduran yıllık yağmur düzenliliğine elveda diyeli çok oldu. İstanbul barajları dolsa bile kente yetersiz. Hem iklimdeki değişim hem de kent ve ülke çapında bir kuraklık yönetim planı olmaması, suyun en çok kullanıldığı tarımda vahşi sulama sisteminin bir türlü çözülmemesi, kentlerdeki su tüketiminin de hesapsızca kullanıma bırakılması, su problemini büyütüyor.

Aslında problem dünya çapında. Avrupa ve dünya genelinde su krizi büyüyor! New York’ta BM Su Konferansı’nda durumun vahameti gözler önüne serildi. Su krizi, gıda güvenliğinden biyo çeşitlilik kaybına kadar birçok soruna neden oluyor. Sadece su nedeniyle büyük göç hareketleri yaşanabilir.

Uzmanlar, tutarlı bir su politikası ve ekonomisi oluşturulması ve uygulanması gerektiğine vurgu yapıyor. Su konusunda da dünya tıpkı zenginlik ve yoksulluk gibi ikiye bölünmüş durumda. Bol su kullanan zengin ülkeler ve suya sağlıklı yaşam için bile ulaşamayan dünya nüfusunun %46’sı...


Ama su krizi zengin ülkeleri de etkilemeye başladı. Fransa, tüketimin 2030’a kadar %10 azaltılması için önlem alıyor. Ülkemizin bir kuraklık yönetim planı yok dedik, tıpkı deprem yönetimi planı olmadığı gibi! Türkiye’de hükümetler ve devlet afetleri her zaman felaket olduktan sonraya bırakıyor. Oysa Türkiye çok yönlü afetlerle karşı karşıya. Yaşadığımız Maraş depreminin de gösterdiği gibi ülkeye ve topluma çok pahalıya patlayan hazırlıksızlık ve önlemsizlik; şimdi kuraklık yönetim planının eksikliği de ülkeyi susuzlukla karşı karşıya bırakacak.

Konu son derece yaşamsal. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Prof. Dr. Murat Türkeş’in de değerlendirmelerine yer verdik. Batuhan Sarıcan hazırladı ve Orhan Bursalı katkıda bulundu.

Seçime 4 hafta kaldı

Hem lider ol, hem de en modern toplumlardan biri ol. Anahtar sözcük bu. Bunu herhalde dindar kesim de çok arzu eder. O zaman ne yapacağımızı daha fazla tarif etmeye gerek yok. Muhalefet bunu seçim reklamlarıyla yapıyor. İyi dinleyip gereğini yapmak yetecek…" Ali Akurgal’dan.

14 Mayıs’taki seçimlerde Z Kuşağı’ndan 5 milyon genç ilk defa oy kullanacak. Peki siyasiler onları acaba nasıl ikna edecek? Tanol Türkoğlu yazdı. Bu arada bu hafta Türkoğlu’nun dijitalemini de unutmayın. Dijital dünyaya ilişkin gelişmeleri hap gibi önümüze koyuyor.

Doğan Kuban'ın bu eski yazısı Türkiye’nin en temel sorunlarından biri olan “Eğitime Çağdaş Nitelik Kazandırma” konusunda. Lale Akarun da eğitimin vasatlaştırıldığı konusunu üniversiteler bağlamında ele alıyor. Ve soruyor “160 yıllık bir üniversite, bu vasatlaştırmadan kurtulabilecek mi? Biz bunu umuyoruz. Bunun için, “mahkemeye git” tavsiyesini yerine getiriyor; yapılan her hukuksuzluğa dava açıyoruz. Açtığımız davaların sayısı yüze yaklaştı. Eğer adalet ölmediyse, bu davaları kazanacağız.”

Bilim ve bilmek üzerine

Neden” sorusu aslında sanıldığı gibi kritik bir soru değildir. Tehlikeli bir sorudur bir yandan. Bilimi boyunduruk altına alabilecek bir sorudur. Mesela bilim şu soruyu sormaz; “Dünya neden yaratıldı?” Bilimin sorusu şudur; “Dünya nasıl yaratıldı?” Mustafa Çetiner’in ‘Bilim ve Bilmek’ yazısı ufuk açıcı.

Okyanusta 2000 m derinliği görebiliyor... Bahçeşehir Ü. Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Kadircan Keskinbora ilginç bir konuya değiniyor: İnsanlarda gece körlüğü nedeni olan mutasyon, balina köpekbalıklarının karanlıkta görmesine yardımcı oluyor. Peki bu nasıl oluyor? 

15 dakikalık kent” konsepti giderek yaygınlaşıyor: Her kent sakininin şehrin ana noktalarına yürüyerek, bisikletle veya toplu taşıma araçlarıyla 15 dakikada ulaşmasını sağlamayı hedefleyen şehir planlama konsepti gittikçe popüler hale geliyor. Dünyada böyle bir akım başladı. Umarız Türkiye de bundan nasibini alır… Yeşil teknolojiye kapı açan iki yarı iletken: Galyum nitrür ve silikon karbür. Nerelerde kullanılıyor? Verimliliği nasıl artırıyor?

Her türde yararlı özellikleriyle uğurlu nesneye dönüştürülen erkeklik organının tersine, klitoris ezelden beri erkekler için bir tehlike simgesi olarak görüldü. Günümüzde ise klitoris artık kadın haklarının kanıtı sayılan bir simgeye dönüştürülüyor. Rita Urgan derledi. Uykuya nasıl hazırlanmalı? Uzmanlara göre daha sağlıklı bir uykunun anahtarı, yatağa yatma sürecini bir rutine bağlamakta yatıyor.

Bir ısırığın gücü

Hangi hayvanın ısırığı daha güçlü? 66 milyon yıl önce avlanan T-rex (Tyrannosaurus rex) dinozorunun ısırığı, yaklaşık 35.000 newton olduğu tahmin edilen gücüyle, karada tüm zamanların muhtemelen en güçlü ısırma kuvvetine sahipti… Dişi örümcekler çiftleşme sırasında ölü taklidi yaparak erkekleri güvende hissettiriyor. Murat Altaş’ın hazırladığı Hayvanlar Dünyası’nda.

1981 yılında yayın hayatına başlayan MTV televizyonu , kısa zamanda pop kültürünün gelişmesine ve rock-n-roll müziğin televizyonlarda görülmesine neden olurken, tüketim kültürüne adanmış bir genç kitle yaratmıştı. Peki MTV stili kurgu sinema sanatını nasıl etkiledi? Sezer Ağgez yazdı.

Mor sebze ve meyveler diyabet riskini düşürüyor. Mor patates, turp, mor havuç ve kırmızı lahanada yoğun miktarda bulunan pigmentler diyabet riskini azaltmada etkili… Kanınızda kafein seviyesi diyabet riskini etkileyebilir. Bilim ve Beslenme’de.

Ve yapay zeka artık bir tiyatro senaristi

Yapay zekanın tiyatroya yönelimi tiyatronun dönem dönem yaşadığı afallamalardan kurtulabilmesine yardımcı olabilir mi? Yoksa kaynağı, üreticisi ve tüketicisi insan olan tiyatro kendi çizgisinde ilerlemeye devam mı eder? Yeşim Yaman, Ali Berkol ve Gözde Kara yazdılar. Erdal Musoğlu da ‘Yoksa yapay zeka bilinçlendi mi?’ diye sorduğu yazısında Google’da yazılım mühendisi Blake Lemoine ile firmanın yapay zeka temelli sohbet uygulaması LaMDA ile konuşmasına yer verdi.

Bu hafta bağışıklık sistemimiz ile ilgili yeni bir diziye başladık. Bağışıklığın güçlü olması mı önemli yoksa dengeli mi, sorusunun yanıtını bulacaksınız bu sayıda. Meraklı Çocuk bu hafta "Ağaçlar da nereden çıktı?" diye sordu. Mercan Bursalı hazırladı. Palyaçolardan neden korkarız? ise Meraklı’nın Köşesi’nde.

Abur cubur gıdaların beynimizi değiştirdiğini biliyor muydunuz? Ya Beethoven’in ölüm nedeninin DNA testleri ile ancak yeni açıklanabildiğini? Kanı neyin pıhtılaştığının artık bilindiğini? Stonehenge dikilitaşlarının hangi amaçla kullanıldığını? Nilgün Özbaşaran Dede’nin hazırladığı Araştırma Gündemi’nde…

***

Bir haftayı daha geride bıraktık. Biz, yüzlerce haber seçkisinden heyecanla hazırladık dergiyi. Yediden yetmişe herkesin tüm ailenin okuyacağı yararlanacağı bir HBT hazırlamaya önem veriyoruz.

Paylaşın, destekleyin ve bilimde ve sevgiyle kalın!