Örgütlü cehaletin tahrip edici etkisi çok büyüktür

Editör ne diyor?

Doğan Kuban hocanın son yıllarda en önem verdiği, sürekli üzerinde çalıştığı ve yazdığı konu nedir, sorusuna ne yanıt verebilirsiniz? Yazılarını düzenli izleyenler şüphesiz bu sorunun yanıtını bilir. Doğan hoca bugünün toplumsal meselenin odağında cehaleti görüyor ve geçmişe dönük nedenlerini didikliyor.

Toplum, geçmişten geleceğe doğru akan bir nehir gibidir. Geçmişin iyi kötü birikimleri, tortuları, tahribatları ile akar. Fakat bu akışta bir denge yoksa yani ileriye yönelişi güçlendiren unsurlar eksikse, derin sorunlar ortaya çıkar. Yaratıcı ve önder insan gücü önemli bir unsurdur çünkü toplumu bilim, sanat ve hayatın tüm alanlarında ileriye doğru taşır.

Doğan hoca, Türkiye’nin Osmanlı’dan devraldığı mirasın tüm bu konularda eksikliğini veya yer yer hiçliğini yazıyor ve vurguluyor. Osmanlı, Rönesans’ı yaşamamış bir toplum. Son dönemlerinde bu alandaki çabaları ise tabii ki ayağa kalkması için yeterli olmamış.


Büyük bestekâr Itri örneğini bu nedenle veriyor. Itri, evrensel büyük bir yetenek. Fakat onun zamanında etkin olan büyük barok kompozitörleri, mesela Bach ve Vivaldi, bugün neredeyse asla eskimez büyük yaratıcılar olarak dünya tarihinde yer alırken, Itri, benzer üstün yeteneklere sahip olmasına rağmen, evrensel bir isim ve güç olamamış.

Burada en büyük etken, Rönesans döneminde Batı’da her türlü sanatçıya, düşünüre, bilimciye büyük destekler verilirken, aynı dönemde Osmanlı’nın toplumları etkileyen ve dönüştüren bu fırtınadan mahrum kalmasıdır.

Bugün bile Türkiye bugünün Rönesans’ını yaşamaktan uzaktır. En büyük sorun da, cahilliğin bir örgütlü cehalete dönüşme olasılığıdır. Bugünkü temel sorunlarımızın kökenine bir yolculuk olarak görün Doğan Kuban’ın yazısını.

Galileo’nun teleskobu neleri değiştirdi?

Toplumun, insanlığın, tarih boyunca aldığı ve alacağı yolun taşlarını bilim döşer. Bu yüzden bilim tarihini anlamak önemlidir. Gerçeğin bilgisini “her şeye rağmen” savunarak kilisenin dogmatizmine sağlam bir yumruk indiren Galileo’nun 400 yıl önce icat ettiği teleskop neden önemliydi? İnsanlığın yerküreyi, gökyüzünü ve uzayı keşfetme isteğiyle çıktığı yolculuğun ilk adımıdır teleskop. Bu bağlamda Müfit Akyos’un “Karanlığa bakmak: Yıldız turizmi” yazısı da ilginizi çekecektir.

Ve yine bilim tarihinin sayfalarından bir soru: Çok hücreli yaşama geçiş bir devrim miydi?

Yanan müze ve kül olan tarih

2 Eylül’de Rio de Janerio’daki Brezilya Ulusal Müzesi’nde çıkan yangında kül olan 20 milyon tarihi ve bilimsel eserin arasında, Amerika’nın ilk sömürgecilerinin Güneydoğu Asya’dan geldiğine dair kanıt niteliği taşıyan bir kafatası da vardı. Luzia adı verilen kafatası 12 bin yaşındaydı ve bir kadına aitti.

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç, 7 haftadır kaleme aldığı “Beyin nasıl düşünce ve zihin oluşturur?” başlıklı serinin sonuna geldi. Bu kez işin biraz da felsefe boyutunu ele aldı: Bacon’dan Descartes’a Mevlana’dan Spinoza’ya... Türker hocaya son derece ufuk açıcı yazıları için teşekkür ederiz. Konuyla ilgili sohbete devam etmek için Twitter üzerinden kendisine ulaşabilirsiniz: @turkerkilic

Beyin demişken ilginç bir soru daha: Beynin bir kısmı çıkartılırsa geri kalan kısım eksikliği giderebilir mi? Bu konuda yapılan araştırmalar hayli şaşırtıcı.

“Bilimin merceğinden Zekâ” yazı serimiz bu hafta zekânın ölçülüp ölçülemeyeceği ile ilgili.

Cem Say, geçen hafta kuantum şifreleme konusuna el atmıştı ve bu hafta da devam ediyor. Tanol Türkoğlu, arama motoru istatistikleri topluma yönelik bilimsel araştırmalarda kullanılabilir mi, sorusuna yanıt arıyor.

Sağlıkta neler var?

Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Kayhan Yakın, D vitamininin hamileler için önemini yazdı. Prof. Dr. Coşkun Özdemir, önemli bir kas hastalığı olan Duchenne hastalığında kök hücre ve genetik tedavi olanaklarının umut verici bir noktaya geldiğini haber veriyor. Yazarımız Prof. Dr. Mustafa Çetiner, ilaç firmalarının nasıl çalıştığını irdelemeye devam ediyor. Son günlerin en önemli konularından şarbon hastalığı ve türleri de sayfamızda.

Bilim ve Beslenme’de karanfili inceledik: Tıp, kozmetik, besin ve tarım alanında kullanılan mucize bir tomurcuk...

Türkiye su fakiri olma yolunda hızla ilerliyor. Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabay, Türkiye ve dünyada su sorununa ilişkin yazdı. Yıldıray Erdener ise gıda emperyalizmini türküler üzerinden değerlendirdi.

Önümüzdeki hafta, 130. sayımızda buluşmak üzere, hoşça kalın.