Bilimin bize söylediği şu: Sadece çağ değişmedi, zamanın ritmi de değişti. Bugün insanlar yalnızca daha hızlı yaşlanmıyor; aynı zamanda bu değişimin farkına varmakta da daha erken davranıyor. Bu sayımızın kapak konusu “Zaman Hızlandı: Bedenlerimiz Neden Daha Erken Yaşlanıyor?” başlıklı dosyada, biyolojik yaşın hızlanmasından iklim krizinin bedensel etkilerine kadar geniş bir yelpazede yanıt arıyoruz. Artık kalp krizi, diyabet ve bazı kanser türleri 30’lu yaşlara kadar indi… Ancak bu gidişatı tersine çevirmek hâlâ elimizde.
Bilimin ışığında yaşamı anlamanın yollarını ararken, metabolizmayı tanımak bir anahtar gibi karşımıza çıkıyor. “Metabolizmanı Kontrol Altına Al” yazımızda enerji yönetimini, dayanıklılığı ve uzun ömürlü olmayı yeniden tanımlıyoruz. Sağlık sayfalarımızda, “Böbrek taşlarını mıknatısla toplayan jel” adlı yeni tedavi yöntemiyle tıpta heyecan verici bir adım atılırken, COVID-19’un Stratus ve Nimbus varyantlarıyla yeniden gündeme gelişini de tüm yönleriyle inceliyoruz.
Doğayla bağ kurmanın önemine bir kez daha dikkat çekiyoruz: “81 İlde 81 Orman” projesiyle fidanlar, Türkiye’nin dört bir yanında geleceğe umut ekiyor.
Tokluk felsefesi
Beslenmede ise Japonya’dan ilham alıyoruz: “Hara hachi bu” – yani %80 tokluk felsefesi – sadece bir diyet değil, farkındalıkla yaşamanın bir biçimi.
Eğitim sayfalarımızda “Almanya’nın Çıraklık Modeli”ne yakından bakıyoruz. İşin, sadece öğrenilen değil, yaşanarak içselleştirilen bir beceri olduğunu hatırlatan bu sistem, genç işsizliğiyle mücadelenin de güçlü bir örneği.
Bilim, kültür ve düşünce dünyasının duayeni Doğan Kuban, “Bilimsiz Gelecek Yok!” dizisinin ikinci bölümünde düşünce özgürlüğünü demokrasinin temeli olarak bir kez daha hatırlatıyor: “Çağdaşlık satın alınacak bir ilaç değildir; bir davranış düzeyidir.”
Aykut Göker’e saygıyla
Müfit Akyos, ölüm yıldönümünde, önce CBT sonra da HBT’de Politik Bilim köşesinde yıllarca yazan ülkemizin yetiştirdiği bilim ve teknoloji politikaları konusunda önde gelen düşünce ve eylem insanı Aykut Göker’e bir yılın kısa özetini anımsatıyor. Göker’i özlemle anıyoruz.
İstanbul Kültür Üniversitesi Meslek Yüksekokulu yöneticisi Prof. Dr. Mehmet Özer, Kuantumun Sır Kapısı: Işınlamadan Bilgiye Uzanan Yol başlıklı yazısında diyor ki: Bilimkurgu dizilerinin efsanevi “ışınlanma” sahneleri, artık sadece hayal değil. Fizikçiler, kuantum dolanıklık ve teleportasyon sayesinde maddenin değil ama bilginin anında taşınabildiği bir çağın kapılarını aralıyor. Geleceğin interneti, güvenliği ve iletişimi bu görünmez bağların üzerine kuruluyor…
İstinye Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kadircan Keskinbora, genlerdeki bir mutasyonun insanda ve köpek balığındaki ilginç özelliği anlatıyor: İnsanlarda gece körlüğü nedeni olan gen mutasyonu, balina köpekbalıklarının karanlıkta görmesine yardımcı oluyor.
Dijital Kültür köşesinde Tanol Türkoğlu, Doğrulama Yanlılığı başlığı altında yine ilginç toplumsal bir sorunu ele aldı: Ben biliyorsam-seviyorsam-inanıyorsam doğrudur (mu?), diye soruyor. “Herkes her zaman nesnel gerçekliğin ne olduğunu bilmeyebilir. Öğrenmesi kolay olmayabilir. Ama bilmemenin ya da öğrenmemenin ardında daha başka bir şey yatıyor sanki.”
Hayvan davranışları bölümünde ise “Hangi hayvanlar görsel yanılsamalara kanıyor?” sorusunun ardındaki şaşırtıcı zekâyı keşfediyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından Japonya’daki tarihî bir gelişmeye de değiniyoruz: Ülkenin ilk kadın başbakanı Sanae Takaichi’nin liderliğinde bilimdeki cam tavanların kırılıp kırılamayacağını sorguluyoruz. Fakat yeni başbakanın cinsiyet eşitliği konusunda bir açıklaması yok. Japonya gibi bir erkek toplumda yine de bir kadının sivrilmesi tarihi bir olay.
Dünyanın en eğitimli ülkeleri
Grafik Bilgi sayfamızda OECD’nin 2025 eğitim verileriyle dünyanın en eğitimli nüfuslarını karşılaştırıyor. Üstelik çeşitli açılardan. OECD’nin aynı raporundaki verilere göre Türkiye, 45 ülke arasında yükseköğretim oranı en düşük grupta yer alıyor. Yetişkin nüfusta üniversite mezunlarının oranı henüz %30’un altında, ancak genç kuşakta bu oran hızla yükseliyor.
Son 20 yılda üniversite sayısındaki artışla birlikte erişim genişledi, fakat eğitim kalitesi, beceri uyumu ve istihdam olanakları hâlâ Türkiye’nin temel sınav alanları arasında.
Uzmanlara göre asıl hedef, “diploma sayısını artırmak” değil; yaratıcılığı, eleştirel düşünmeyi ve üretkenliği besleyen bir eğitim ekosistemi kurmak olmalı.
Bilgi Küpü’nde bilimin tarihine küçük ama anlamlı bir not düşüyoruz: “Bilim insanı” tanımı ilk kez 1834’te kullanılmıştı.
Her sayfada bilimin farklı yüzleriyle buluşuyoruz: laboratuvarlardan ormanlara, okullardan evlerimize kadar. Çünkü bilimin rehberliği olmadan geleceği kurmak mümkün değil.
Bilimle, umutla, dayanışmayla…
Özlem Yüzak
***
Bir abonelik, bir genç, bir umut!

Laik, demokratik, çağdaş bir Türkiye’nin temelleri; eleştirel düşünen, bilimsel akılla donanmış gençlerin omuzlarında yükselir. Bugün bu gençlere bilgiye, bilime, dünyaya açılan bir pencere armağan edebilirsiniz.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) bursiyerleri, Türkiye’nin dört bir yanından gelen, eğitimle geleceğini kurmaya çalışan gençlerdir. Onlara Herkese Bilim Teknoloji dijital dergi aboneliği hediye ederek, hem eğitim yolculuklarına katkı sağlayabilir hem de bilimle aydınlanan bir gelecek için bir adım atabilirsiniz. Hedef geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 100 genç.
Kampanya kapsamında 1 yıllık dijital abonelik bedeli özel olarak 1.500 TL’ye indirildi.
Destek olmak için info@herkesebilimteknoloji.com adresine “Çağdaş gençlere dijital abonelik desteği” açıklamasıyla mesaj atmanız ve kaç öğrenciyi desteklemek istediğinizi belirtmeniz yeterli.
Bir abonelik, bir genç, bir umut.
Hesap bilgileri:
IBAN: TR97 0006 7010 0000 0046 9424 72
HBT Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.