Hafıza etkinlikleri ile hafızanı geliştir: Efsane mi gerçek mi?

Öne Çıkanlar Toplum
Hafıza etkinlikleri ile hafızanı geliştir: Efsane mi gerçek mi?

Anahtarlarınızı sürekli bir yerlerde unutup, tanıdığınız kişilerin adlarını hatırlayamıyor, sık sık randevularınızı mı kaçırıyorsunuz? Bunlardan dolayı yavaş yavaş hafızanızın kötüye gittiğini mi hissediyorsunuz? Eğer öyleyse o zaman kendinizi beyin jimnastiği ya da bilgisayarlı beyin oyunları reklamlarına bakarken bulmanız kaçınılmazdır.

Evet, bilgisayarlı beyin-eğitim oyunlarının oldukça parlak bir fikir gibi görünmesine rağmen, bu beyin-eğitim oyunlarının gerçekten işe yarayıp yaramadığı konusunda iki defa düşünmenizde fayda var.

50 milyon $ ceza


2016 yılı Ocak ayında hafıza egzersizleri için bilgisayar uygulamaları geliştirip satan Lumosity firması, bir ABD mahkemesince 50 milyon dolar ceza ödemeye mahküm edildi. Yıllık cirosu 23 milyon doların üzerinde olan bu firma, sattığı bilgisayar uygulamaları ile hafızayı, dikkati, zihinsel işlem hızını ve problem çözme yeteneklerini geliştirdiğini iddia ediyordu. Bu iddialarını nörobilim bulgularına da dayandırıyorlar, hatta bazı araştırmacıların yaptığı çalışmaların sonucunda bunların bilimsel olarak da kanıtlandığını reklamlarında sunuyorlardı.

Ancak, mahkeme sonucunda firmanın, iddialarını destekleyecek bilimsel bulgu olmamasına rağmen, özellikle yaşlanan kişilerin hafıza kaybı, demans ve hatta Alzheimer korkularını kullanarak ürünlerini sattıkları ortaya konuldu.

Halen, insanların bu konudaki hassasiyeti nedeniyle, benzer firmalarca “hafızayı ilerletir”, “hafıza kapasiteni arttır”, “nasıl hızlı ezberlersin” gibi sloganlarla birçok bilgisayar programı, teknik ve hatta ilaç pazarlanmaktadır. Peki gerçekten bunlar bizim hafızamızı geliştirebilir mi?

Son yıllarda beyin eğitimi; problem çözme becerilerinin, el-göz koordinasyonunun, hafızanın ve diğer bilişsel becerilerin gelişimini ifade eden adeta diyet yerini alarak “yapılması gereken şey” olarak görülmektedir. Bu nedenle, farklı özelliklere sahip, beyin spor salonları, beyin oyunları ve Nintendo’nun beyin yaşı gibi çeşitli araçlar geliştirilmiştir.

Beyin jimnastiği ürünleri üreten firmaların 2012 yılında dünya çapındaki gelirleri 1 milyar dolardan daha fazladır ve 2020 yılına kadar 6 milyar doları aşması beklenmektedir. Beyin eğitimi programlarının popülaritesi arttıkça bu programların etkililiği konusunda da soru işaretleri artmaktadır.

Sonuçlar hayal kırıklığı

Örneğin bu sorulardan ilk akla geleni şudur: Beyin oyunları ile düzenli uygulama yapmak, beynin bilişsel işlevini geliştirir mi ve bu değişiklikler kalıcı etkiye sahip midir?

Bir dizi bilimsel çalışmada bu soruya cevap bulmaya çalışılmış, ancak genelde bu çalışmalar hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştır. Örneğin, 2010 yılında İngiliz televizyon programı “Bang goes the theory” beyin oyunları oynayan bireylerin hafıza ve akıl yürütme becerilerinin geliştiğini iddia etti.

Toplamda 11,430 kişi bu deneye katıldı. Deney grubunda yaşları 18 ile 60 arasında değişen 8,692 katılımcı bulunmaktadır. Bu katılımcılardan 6 hafta boyunca her hafta oyunlardan birini 3 kez ve en az 10 dakikalık sürelerle oynamaları istendi. Kontrol grubunda 2,738 katılımcı bulunmaktadır. Bu katılımcılara oyun oynamamaları ancak bunun yerine aynı süre oranında İnternet’te sörf yapmaları ve bir takım genel sorulara cevap bulmaya çalışmaları istendi.

Deneme süresinin sonunda aynı IQ testi tüm katılımcılara uygulandı ve bu testin sonuçları oyun oynayan grup ile İnternet’te sörf yapan grup arasında fark olmadığını gösterdi. Hatta testin bazı unsurlarına bakıldığında İnternet’te sörf yapan grubun puanları oyun oynayan grubun puanlarından da yüksek çıktı.

Başka bir çalışmada, the City University of New York’ta araştırmalar yapan Anil Chacko ve arkadaşları tarafından yürütüldü. Araştırmacılar hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda çalışma belleğini geliştirmek için geliştirilmiş olan Cogmed çalışan bellek eğitimini 85 öğrenci üzerinde kullandılar. Araştırmanın sonucunda, Cogmed’in hiperaktivite bozukluğu olan çocukların tedavisinde etkili olmadığı gösterildi.

Bu araştırmalardan da görüldüğü gibi, basit yollarla beyni etkilemek kolay değildir. Çapraz bulmaca, sudoku ve benzeri oyunlar kelime öğrenmeye ve özel becerileri geliştirmeye yardımcı olabilir, ancak genel beyin fonksiyonlarını geliştiremezler.

Tek tip bellek yok

Beyin araştırmaları alanında yapılan çalışmalar gösteriyor ki, tek tip bir hafıza yoktur ve hafıza beynimizin sadece belirli bir parçasında da bulunmamaktadır. Örneğin, fotografik hafıza yeteneğine sahip bazı kişiler bilmediği bir dilde yazılmış dökümana kısa süreli bakarak tüm dokümanı resim olarak ezberleyebilir. Ancak bu bilgi beyinlerinde resim olarak şekillenmez. Bu kişiler 3-5 saniye süresince dokümana bakarak dokümanın her bir noktasını inceler ve resmi hafızalarında oluştururlar. Beyinlerinde resim oluştuktan sonra bunu betimleyebilir, anlatarak aktarabilirler.

Fotografik hafızası olmayan sıradan kişiler ise, ezberlediklerini betimlemekte daha fazla zorlanır. İlginçtir ki, bu özellik yetişkinlerden daha çok çocuklarda görülür ve yaş ilerledikçe azalır.

Araştırmalar gösteriyor ki, tek bir tip hafıza tipi olmadığı gibi, öğrendiklerimizi nasıl hafızaya aldığımız konusu da tam olarak bilinmemektedir. Ancak psikoloji alanında yapılan çalışmalardan, bu sürecin kişiden kişiye, öğrenme yöntemine ve yaşa göre değişkenlik gösterdiği bilinmektedir. Lumosity örneğindeki gibi, sadece belirli bir tipteki hafıza çeşidini geliştirmeye yönelik yöntemlerin, genel hafıza gelişimine katkısı olduğuna dair herhangi bir bulgu yok.

Ezber mi öğrenmeyi öğrenmek mi

Hafızanın günümüz eğitim modellerinde, özellikle değerlendirme yöntemlerinde önemli bir rol oynaması sorgulanmaktadır. Birçok eğitim programı anlamadan daha çok ezbere önem vermektedir. Oysaki öğrenmeyi öğrenmek daha önemli değil midir?

Bu soruların cevaplanması, nörolojik bilimsel çalışmaların yanı sıra eğitim bilimciler açısından da son derece önemlidir. Geliştirilmiş hafıza teknikleri gibi yöntemlerden yararlanmadan, eğitsel yöntemler ile de IQ, bilişsel kapasite veya hafızayı arttırmak mümkündür. Örneğin, cebir veya mantık ile problem çözülmesi zihinsel esneklik sağlar. Demans riski bulunan yaşlı insanlarla yapılan eğitsel çalışmalarda, zihinsel becerilerde gelişim sağlanabilmiştir.

Sanılanın aksine hafızamızı ve zihinsel kapasitemizi sadece çocukluk döneminde değil, yaşamımızın her döneminde geliştirmemiz mümkündür. Ayrıca, hafıza kapasitemiz sadece teknik, araç, eğitim veya teknoloji ile bağlantılı olmadığı gibi beslenme, spor, uyku düzeni ve sağlığımız da hafızamızı etkiler. Nörobilimcilerin yaptığı çalışmalarda, uyku bozukluğunun ve düzensizliğinin hafıza ve zihinsel fonksiyonlar üzerinde önemli bir etkisi olduğunu bulmuşlardır.

Çeşitlendirilmiş eğitsel araçlar önemli

Melby-Lervag1, Redick ve Hulme (2016) işlevsel hafıza tekniklerinin testler açısından etkinliğini araştırdıkları meta analiz çalışmasında, işlevsel hafızayı geliştirmeye yönelik yapılan (sözel, sözel olmayan, kelime kodlama, okuma-anlama, aritmetik gibi alanlarda) çalışmaların güvenilir ve geçerli sonuçlar ortaya çıkarmadığını buldular.

İşlevsel hafızaya yönelik tekniklerin kısa süreli ve sadece belli bir alana yönelik olmasından dolayı gerçek hayatta bilişsel beceriler için genellenemeyeceği görülmektedir. Günümüzde yapılan bilgisayarlı işlevsel hafıza geliştirici programlar ve oyunların teorik ve pratik açılardan eksikleri bulunmaktadır. Dolayısıyla, programlaştırılmış, birden çok tekrara dayanan oyunlar yerine, çeşitlendirilmiş ve zengin eğitsel girişimlerin daha etkili olabileceği görülmektedir.

Çocuklar için dikkat edilecek 5 nokta

Çocukların hafızasını ve zihinsel faaliyetlerini desteklemek isteyen aileler ve öğretmenler için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi önerilmektedir:

* Öncelikle ailelerin ve eğitimcilerin, çocukları ezberlemesi, uzun süre aklında tutması gerekli olmayan bilgileri ezberlemek zorunda bırakmaması gerekmektedir. Çünkü bu yöntemle çocukların hafızalarının genişlediği ispat edilmemiştir. Ayrıca, çocukların ezberlemek yerine öğrenmeyi öğrenmeleri ve öz düzenleme becerilerini kazanmaları daha sonraki okul yaşantılarında daha çok katkı sağlayacaktır.

* Çocukların zihinlerini ve hafızalarını en etkili ve olumlu şekilde eğitim geliştirir. Özel olarak ezber eğitimine gerek kalmadan çocuklar aritmetik, okuma-yazma veya hikaye okuma gibi yöntemler ile hafızalarını geliştirebilirler.

* Diğer bir yanılgı da, hafızanın sadece çocukluk döneminde geliştiğidir. Bu nedenle çocuklara kısa süreli, aceleci yöntemler kullanılarak zihinsel aktiviteler uygulanmamalı. İnsan yaşamı boyunca öğrenebilir ve dolayısıyla hafızasını sürekli olarak geliştirebilir.

* Çocukların hafızasını yalnız dışarıdan bir müdahale ile değil uyku düzenleri, spor, beslenme düzenleri, fiziksel ve psikolojik durumları da etkiler. Dolayısıyla çocukların hafızalarının sağlıklı bir şekilde gelişimi için bu değişkenler de göz önünde bulundurulmalı.

* Motivasyonu, konsantreyi ya da hafızayı geliştirdiği iddia edilen ilaçların bilişsel açıdan birçok zarar verdiği bilinmektedir. Yasadışı yollarla da ulaşılabilen bu tür ilaçlardan uzak durulmalı.

Hazırlayanlar:

Arş. Gör. Berna Sicim / İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Programı, Eğitim Fakültesi, ODTÜ [email protected]

Araş. Gör. Yurdagül Boğar / İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi, Eğitim Fakültesi, ODTÜ [email protected]

Prof.Dr. Kürşat Çağıltay / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü, Eğitim Fakültesi, ODTÜ [email protected]

ODTÜ Eğitsel Nörobilim/Nöroteknoloji Araştırma Grubu, http://ed-neuro.ceit.odtu.edu.tr

Kaynaklar:

De Bruyckere, P., Kirschner, P. A., & Hulshof, C. D. (2015). Urban myths about learning and education. London: Academic Press.

Frith, U., Bishop, D., & Blakemore, C. (2011). Brain Waves Module 2: Neuroscience: implications for education and lifelong learning. London: The Royal Society.

Hourihan, K. L., & Smith, A. R. (2016). Production does not improve memory for face-name associations. Canadian Journal of Experimental Psychology, 70 (2), 147-153. doi:10.1037/cep0000091.

Melby-Lervåg, M., Hulme, C., & Redick, T.(2016). Working Memory Training Does Not Improve Performance on Measures of Intelligence or Other Measures of “Far Transfer”: Evidence From a Meta-Analytic Review. Perspectives On Psychological Science, 11(4), 512-534. doi:10.1177/1745691616635612.

OECD. (2007). Understanding the Brain: The Birth of a Learning Science. Paris, FR: The Organization of Economic Cooperation and Development.