Türkiye… Neden ‘Hedef Ay’ olamıyor?

Müfit Akyos Y
Türkiye… Neden ‘Hedef Ay’ olamıyor?

Bilginin ve kurumların sürekliliği

TRJ328 ve TRJ628 size neyi çağrıştırıyor? 2015’de dönemin başbakanının açıklamasına göre ülkemizin ilk yolcu uçakları 29 Ekim 2019’da gökyüzünde olacaktı. Dört yıl içinde fabrika kurulacak, ilk uçaklar üretilecek ve “bilet ücretleri ucuzlayacaktı”. Hatta ilk uçuş için sembolik bir bilet bile kesilmişti. Henüz o bileti kullanmak kısmet olmadı! Benzerlerini siyasal tarihimizde bagajlarda taşınan fabrika “temellerinden” günümüzün tank ve “yerli-milli” otomobiline kadar örneklemek olanaklıdır.

Benzer bir örnek şu günlerde Ay'a gitmekten başlayıp Samanyolu'na uzanan söylemlerle yineleniyor. Hemen her konuda kendilerini milat olarak ilan etme saplantısı içinde iddialı hedefler ortaya konuluyor. Bu bağlamda bilimin birikimli ve artımlı bir süreç olduğunu ve kurumların bilgi, deneyim ve yetkinlik birikiminin ne denli önemli olduğunu anımsamak için VII. Beş Yıllık Plan Döneminde Öncelikle Ele Alınması Öngörülen Temel Yapısal Değişim Projeleri Kapsamındaki “Bilim ve Teknolojide Atılım Projesi (1995)”1 güçlü bir kaynak oluşturmaktadır. Bu kaynağa dayanılarak Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu onayı ile yayınlanan ve içinde “Ulusal Havacılık ve Uzay Konseyi” kurulması önerisinin de yer aldığı “Havacılıkta Bilim-Teknoloji-Sanayi Politikaları, Türkiye İçin Öneriler, Bilim ve Teknoloji Strateji ve Politika Çalışmaları, TÜBİTAK BTP 95/03, Ekim 1995”2 dokümanını dikkatinize sunuyoruz.


Ulusal havacılık ve uzay sanayisinin oluşturulması ile ilgili bütünsel bir bakış açısını ve bunu yansıtan önerileri içeren bu çalışmanın amacı “… ülkemizde son 10 yılda gelişen, havacılıkla ilgili sanayilerin, 21. yüzyıl koşullarında rekabet etmeye hazır ve ulusal savunmamızı destekleyen sanayiler haline gelmesini sağlayabilmek için, araştırma-geliştirme ve tasarım yeteneklerini yükseltici politikaların belirlenmesidir. Bunun için, havacılık teknolojisinin dünya ve ülkemizdeki durumuna ilişkin inceleme ve bilgilere dayanılarak öneriler geliştir[mektir]” olarak tanımlanarak, yeni sanayileşen ülkelerde “ürün geliştirme yeteneği kazanmaya yönelik bir strateji“ izlendiğinin ve [bu] “yeteneğin kazanılması, imalat yeteneği ile birlikte, doğal olarak, kavram ve tasarım geliştirme yeteneğinin kazanılmasını [da] içermektedir“ denilmektedir.

Ulusal Uzay ve Havacılık Konseyi, “Gerek strateji ve politika saptamada gerekse saptanan strateji ve politikayı hayata geçirmede, ulusal ölçekte eşgüdümü sağlamanın ve bunu kurumsallaştırmanın önemi göz önünde tutularak” önerilmişti.

Ürün geliştirme yeteneği kazanmak, hedeflenen ürünlere yönelik sahip olunan bütün yetkinliklerin sistematik ve metodolojik bir yaklaşımla belirlenmesini gerektirir. Bu bağlamda Teknoloji Taksonomisinin tanımlanması ile ölçme metrikleri olan Teknoloji, Donanım, İmalat ve Yazılım Hazırlık Seviyeleri belirlenerek bir Bilgi Yönetim Sistemi aracılığıyla teknoloji geliştirme stratejileri ve planlarının oluşturulmasında güçlü bir yönetim aracına dönüştürülmelidir.3

Ülke - Ajans Kuruluş Bütçe
ABD - NASA 1958 23 milyar dolar
Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) 1975 6,27 milyar euro
Rusya Uzay Ajansı - Roskosmos 1992 3.27 milyar dolar
Almanya Uzay Ajansı - DLR 1969 1,1 milyar euro
Japon Uzay Ajansı - JAXA 1969 2,03 milyar dolar
İngiltere Uzay Ajansı – UKSA (BNSC) 2010 (1985) 374 milyon sterlin
Kanada Uzay Ajansı - CSA 1989 300 milyon dolar
Çin 1993 8 milyar dolar (tahmini)
Hindistan Uzay Ajansı -ISRO 1969 2 milyar dolar (tahmini)
Türkiye Uzay Ajansı - TUA 13.12.2018 38 milyon TL (~ 5,1 milyon dolar)

 

Yok, bunlar uzun işler diyorsanız bir imza ile Türkiye Uzay Ajansı’nı kurar ertesi gün de “hedef Ay” deyiverirsiniz.

Müfit Akyos 

*Bu yazı, HBT Dergi 259. sayıda yayınlanmıştır.

Kaynaklar:

1 https://www.inovasyon.org/images/makaleler/ayk/AYK.ODTUog_uye_der_Haz_02.pdf

2 Dokümanın aslına inovasyon.org sitesinden erişilebilir.

3 Bu konuda bir uygulama örneği için bkz. Ahmet Ş. Üçer, Anılarımla Destekli Ülkemizin Son 50 Yılındaki Savunma Havacılığı Serüveni, Luna Yayınları, 2021.

Müfit Akyos