Samsun: Kurtuluş’un ilk adımı

Ahmet Yavuz
Samsun: Kurtuluş’un ilk adımı

Geçtiğimiz 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışının 100. yılını törenlerle kutladık.

Törenin iki özel anlamı vardı. İlki, halkın yaşadığı ve yarattığı coşku. İkincisi, yıllardır süren iktidarını geçmişi kötüleme üzerine inşa eden ve bu konuda halkın bir kısmını da ikna etmeyi başaran iktidarın da bu coşkuya isteyerek ya da kendisini mecbur hissederek ortak olmasıydı.

O gün oradaydım. Bu yüzden coşkunun çok derinlerden geldiğini gözleme imkanı buldum. Bu durum, bir geç bilince ermenin hikâyesini açıklıyor. Çok sayıda evli çift gördüm. Erkeklerin başında Atatürk figürlü bandanalar takılıydı, kadınların başları örtülüydü. El ele Bandırma Vapuru’nu ziyarete akıyorlardı. İktidarın dikkate aldığı temel olgu bu olsa gerek...


Bu gelişmenin altında yatan önce ülkenin bağımsızlığının sonra halkın egemenliğinin ne anlama geldiğinin kavranmasıydı. Tabii bağımsızlığı kazandıran, egemenliği yaşatan liderin ve kadronun bizatihi kendisi ve zihniyetinin değerinin geç de olsa anlaşılmakta oluşuydu.

Bizler Samsun’da Hayırlı Konvoy olarak bulunduk. Bildiğiniz gibi Hayırlı Konvoy 2017 Anayasa referandumu öncesinde 17 ili dolaşarak, getirilmek istenen yeni anayasal yapının sakıncalarını halka anlatmak maksadıyla yola koyulmuştu. Yapılan değişikliklerin sonuçları ortada. Kazanılan bağımsızlık epey zamandır yitirilmişti. Egemenliğin kayıtsız şartsız tecelli ettiği mecra olan TBMM de kısa süre önce bu özelliğini kaybetti. Kuvvetler ayrılığı anlamını yitirdi. Yasama ve Yargı erkleri Yürütme’nin kontrolü altına girdi. Demokratik yaşam sakatlanmış oldu.

İşte bütün bunları yeniden tesis etme arzusunun ilk adımı olarak Hayırlı Konvoy 19 Mayıs 2019’da Samsun’da oldu. ADD’nin düzenlediği panelde de temsilcisinin yaptığı konuşmada bu husus vurgulandı.

Samsun, Mustafa Kemal’i Atatürk yapan Kurtuluş’un başlangıç noktasıdır.

M. Kemal Nutuk’ta, Samsun’a gönderiliş maksadını, “Samsun ve havalisindeki asayişsizliği mahallinde görüp tedbir almak için Samsun’a kadar gitmek,” olarak nitelemiştir.

Saray’ın M. Kemal’i ülkeyi işgalden kurtarmak için gönderdiği, kendisine verilen ‘Ordu Müfettişliği’ görevinin de bunun kanıtı olduğu şeklindeki yaklaşımlar uydurmadan ibarettir.

Saray’ın onayıyla verilen görev Karadeniz bölgesindeki asayişi sağlamaya yöneliktir. Göreve ilişkin kimi hususları da bizzat kendisi dikte ettirmiş ve geniş yetkilerle İstanbul’dan ayrılmıştır. Bu konuda Alev Coşkun’un 6 Ay adlı eseri doyurucu bilgiler içermektedir. Okunmasını öneririm.

Nutuk’ta belirttiği gibi stratejisini belirlerken ‘Saltanat ve Hilafet’ ile ‘İtilaf Devletlerine’ dokunmamayı ilke edinmiştir.

Yol haritasını, benim Üç T olarak simgeleştirdiğim üç önemli kavramla açıklamıştır(2): Temas, Teyakkuz ve Teşkilat...

Halk ve orduyla temas, halkı uyarma ve teşkilatlanma.

Ordu derken Karabekir Paşa’nın 15. Kolordusu ve Ali Fuat Paşa’nın 20. Kolordusu dışında, içi dolu birlik bulunmadığını belirtmeliyiz. Halkın içinde bulunduğu durum hepimizin malumudur. Teşkilatlar kısıtlı, mevzi ve yetersizdir. Ancak, İstanbul’dan Samsun’a hareketinden bir gün önce Yunanların İzmir’i ittifak devletlerinin himayesiyle işgali kendisi için şans oluşturmuştur.

Ordu içi temas Amasya Bildirisini doğurmuş; halkla temas uyanmaya yol açmış; yerel teşkilatların kurulması ve ortak amaçlar doğrultusunda gayret göstermesi de önce Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin, ardından Kuvai Milliye’nin ve düzenli Ordu’nun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Tabii kongreler ve Meclis, yürütülen mücadelenin merkezini, aynı zamanda demokratik boyutunu oluşturmuş ve meşruiyetini sağlamıştır.

Samsun, Kurtuluş’un ilk adımı olmuş ve bağımsızlığı doğurmuştur. Samsun’u müteakip atılan adımlar da izlenen demokratik yöntemin doğal uzantısı olarak milli egemenliği tesis etmiş; Cumhuriyet ile sembolleşen Kuruluş’u ortaya çıkarmıştır.

Samsun bizler için artık yeniden kazanılması gereken bağımsızlığı ve yeniden tesis edilmesi zorunlu olan egemenliği ifade etmektedir.

Yeniden Kurtuluş ve yeniden Kuruluş...

Ahmet Yavuz

*Bu yazı Haziran 2019'da HBT Dergi'de yayınlanmıştır.


Ahmet Yavuz