Sakarya Savaşı-6: Yunan Ordusu Sakarya Nehri’nin batısına atılıyor

Ahmet Yavuz Y
Sakarya Savaşı-6: Yunan Ordusu Sakarya Nehri’nin batısına atılıyor

Bir önceki yazıda 6 Eylül gününün dönüm noktası olduğunu, artık taarruz sırasının Türk Ordusuna geldiğini yazmıştık. Bu yazıda kısaca müteakip gelişmelere yer vereceğiz.

Yunan Ordusu genel olarak birliklerini yeniden teşkilatlandırma gayreti içindeydi. Belli ki, Atina’dan emir bekleniyordu. Başbakan da Bursa’ya davet edilmişti.

Bu arada Papulas ile 1. Kolordu Komutanı Kondilis yaptıkları görüşmede, 3. Kolordu’yla Polatlı-Ankara istikametinde taarruz etme, diğer iki kolorduyla sağ yandan kuşatma yapma konusunda görüş birliğine vardılar.


Başbakan Gunaris, müteakip hareket tarzını soran Ordu Komutanı Papulas’a, “Siyasi fikirlerin ve güdülen gayenin etkisi altında kalmaksızın yalnız askerî gereklere uygun olan kararlarınızı hazırlayınız” şeklinde cevap verdi.

Demek ki, Ankara’yı işgale ilişkin siyasi irade ortadan kalkmıştı. Başbakanın kararı hem gerçekçi hem de asker-siyaset ilişkilerinin ruhuna uygundu.

Yukarda belirtilen taarruz yapma düşüncesi gelişmeler üzerine gerçekleştirilemedi. Bulunulan hatlarda savunma yapılacaktı.

Gruplar 6/7 Eylül gecesi bütün cephede keşif ve baskın faaliyetleri yürüttüler. Edinilen izlenim düşmanın geri çekilme hazırlığı yaptığını göstermekteydi. Gündüz yapılan hava keşfi de bu verileri doğrulamaktaydı.

TAARRUZ KARARI

Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, bu durumu doğru olarak görmüştü. Mürettep Kolordu bölgesinden karşı taarruz yapılmasının uygun olacağını değerlendirdi. Maksat, Sakarya dirseğinin batısındaki birlikleri doğusundaki birliklerden ayırmak, mümkünse ayrı ayrı imhasını sağlamaktı. Bu maksadın gerçekleştirilmesi için 23. ve 15. Tümenlerin Polatlı kuzeyine intikalinin uygun olduğunu Batı Cephesi Komutanı’na yazdı.

Batı Cephesi Komutanı daha ihtiyatlı bir tutum içindeydi. Birliklerine verdiği emir, “Mevzilerin elde bulundurulması, tahkimata devam edilmesi, 23. , 15. ve 41. Tümenlerin bulunduğu bölgelerde kalmaları, 57. Tümen’in ise cephe gerisine alınması” şeklindeydi. Ancak daha sonra karşı taarruz için hazırlıklara girişildi. Esasında elde yeterli birlik olsa bir genel karşı taarruz yapmak ve Yunan Ordusunu kendi vatanına geri göndermek mümkün olurdu. Oysa bunu yapacak askeri güç elde mevcut değildi. Hatta birlikler öyle zayıflamıştı ki düşmanı Sakarya Nehri’nin batısına atabilmek bile başarı sayılacaktı.

Bütün keşif çabalarına rağmen Yunan kuvvetlerinin çekildiğinden emin olunamadı; çünkü yapılan cebri keşifler esnasında bazı bölgelerde dirençle karşılaşıldı. Cephe hattının yüksek kesimlerinde de emniyet kuvvetleri görüldü. Ancak çeşitli lojistik unsurlarının Sakarya batısına aktarıldığı belirlendi. Gerçek durumu tespit amaçlı keşiflere devam etmek, mümkün olduğu kadar çok esir almak maksadıyla faaliyete devam kararı alındı.

9 Eylül günü 23. ve 15. Tümenler Mürettep Kolordu emrine girdi. 57. Tümen ihtiyat olarak görevlendirildi.

Bu intikallere paralel olarak bazı topçu birlikleri de Mürettep Kolordu bölgesine sevk edildi.

Başkomutan, Genelkurmay Başkanı ve Batı Cephesi Komutanı, bir kısım karargâh subayıyla öğleden sonra Karapınar’da bulunan Mürettep Kolordu komuta yerinin yakınına geldi.

Saat 20.00’de Cephe Komutanlığınca genel karşı taarruza ilişkin olarak 40 Numaralı cephe emri verildi. Buna göre genel hedef Sakarya Nehri’ne kadar olan bölgeyi düşmandan temizlemekti.

TAARRUZ BAŞLIYOR

Türk Ordusu 10 Eylül sabahı Mürettep Kolordu ve 4. Grup düşmanın sol kanadına, 3. Grup Komutanının komutasındaki 1. , 2. ve 3. Grup, Demirözü deresi bölgesinde tali taarruza girişti. Polatlı batısındaki taarruzlar gelişti. Dua Tepe düştü. Doğuda ise 5. Grup, Mangal Dağı bölgesini kontrol altına aldı. 12. Grup gösteri taarruzu yaptı.

Papulas, 11 Eylül günü için 3. Kolordu’dan bölgesini savunmasını ve Dua Tepe’yi geri alması istendi. Bu maksatla başlatılan karşı taarruzlar başarılı olamadı. Bunun üzerine daha erken bir zaman diliminde çekilmeye kalktı. 12/13 gecesi birliklerine Sakarya batısına çekilme emri verdi. O gece büyük bir karışıklık içinde 7. Tümen’i hariç tüm Yunan ordusu Sakarya Nehri batısına geçti. 13 Eylül günü imha olanlar dışında bütün Yunan birlikleri Sakarya batısına geçti.

CILIZ TAVUK

Dua Tepe’nin geri alınmasını kutlamak maksadıyla düzenlenen yemekte ziyafet sofrası birkaç cılız tavuk ve dört-beş dilim siyah ekmekten ibaretti. Sofraya oturulmuştu. Başkomutan, Mürettep Kolordu Komutanı Albay Kâzım Bey’e (Orgeneral Özalp) erlere yiyecek olarak ne verildiğini sordu. Kâzım Bey de Kurmay Başkanı Hayrullah Bey’e (Fişek) aynı soruyu yöneltti. Hayrettin Bey’in, “Dün sabah tedarik ettiğimiz buğdayı kavurmaları için birliklere dağıtmıştık!” yanıtı üzerine, Mustafa Kemal Paşa tavuğa el sürmeden ayağa kalktı ve gitti. Tabii o akşam kimse tavuğa el sürmedi...

Asım Gündüz, aynı günlerde Başkomutan’ın “Yunanlılar da bize döndü. Onları da bize benzettik. Onlar da aç ve sıkıntıda. Biz, böylece zafere gideriz. Onlar erirler” dediğini yazmaktadır.

Haftaya devam edeceğiz.

Ahmet Yavuz

*Bu yazı HBT'nin 285. sayısında yayınlanmıştır.

Ahmet Yavuz