Olmak istediğimiz “adam”

Bozkurt Güvenç
Olmak istediğimiz “adam”

Bir ihtimal daha var’ başlıklı yazımda, o ihtimalin ölüm değil  ‘yaşam ve yaşamak’ olduğu inancımı vurgulamaya çalışmıştım. Okurlarımdan sorular geldi. İyi de, nasıl ‘İstediğimiz gibi bir Adam’ olacağız?’  Dr. Yücel Kanpolat’ın ardından ‘Adam Gibi Bir Hekim’ yazımda, ‘adam olma’nın hiç de kolay olmadığını belirtmiştim.

Gündemdeki Anayasa Değişikliği Tasarısı, TBMM’den geçse; ‘Halk Oylaması’ndan EVET çıksa da, sonucun kalıcı bir çözüm olmayacağı görüşleri var. Çünkü sorun, Anayasa’da değil, siyaset meydanını, yeni bir anayasa değişikliği ve yeni bir rejim aramaya zorlayan yapısal nedenlerde...

27 Mayıs 1960 Milli Birlik Anayasası bol, 12 Eylül 1982 Türk-İslam Sentezi Anayasası ‘dar’ geliyor dedik ama, uzlaşmacı ‘ortak aklı’ siyasete egemen kılamadığımız için ortasını bulamadık.


Egemenliği Saray’dan alıp millete veren TBMM, kendi varlığını yok sayıp, milli egemenliği Saray’a ya da Sultan’a geri vermekte kararlı görünüyor. Başka örneği kalmadığı için de, ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi” deniyor ama doğru değil, Başkanlık da değil. Belki Türk usulü bir Başkan Sistemi...

Uzun ömürlü olacağına sanmıyorum. Dönüp dolaşıp çözümü kendimizde arayacağımızı, nasıl ‘adam gibi adam olmayı’ düşlerken hatırıma Rudyard Kipling’in ünlü  “IF” (Eğer) şiiri geldi*: ‘Eğer, adam olmak istersek, neler yapmalıyız? Hiç kolay görünmüyor ama denemekte yarar var.

Bir soruyla bağlamak istiyorum ama şiirden sonra...

 EĞER(*)

Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
ve bunun sebebini senden bildikleri zaman
sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen;
Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir
ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen;

Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen,
ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan,
bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen;

Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan,
Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen,
Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen;

Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür
ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen;

Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir
ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen;
ve kaybedip yeniden başlayabilir
ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen;

Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile
işine yaramaya zorlayabilirsen
ve kendinde ‘dayan’ diyen bir iradeden
başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen;

Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen;
Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse;
Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;

Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;

Yeryüzü ve üstündekiler senindir,

Ve dahası sen bir İNSAN olursun oğlum…

 

(*) Nobel ödüllü Rudyard Kipling’in ünlü IF (Eğer) şiiri, dillimize Bülent Ecevit tarafından “Adam olmak” diye çevrilmişti.

 

Değerli okurlar,

Ertelediğim soru şuydu: 18 yaş, ülkemizde reşit olmak için yeterli de; adam ve vekil olmak için yeterli mi, ne dersiniz ?

Bozkurt Güvenç

*Aramızdan ayrılan Bozkurt Güvenç'in anısına saygıyla. Bu yazı Ocak 2017'de HBT Dergi'de yayınlanmıştır.

Bozkurt Güvenç