Sanatta yıldızlaşmış Cumhuriyet kadınları

Erhan Karaesmen
Sanatta yıldızlaşmış Cumhuriyet kadınları

Leyla Gencer ve İdil Biret Atatürk Cumhuriyeti’nin pırıltılı ürünleri olma özelliğine sahip dünyada alkışlanmış iki büyük kadın sanatçıdır. Aslında müzik sanatının yanı sıra plastik sanatlarda (resim, heykel, gravür, fotoğraf), edebiyat, sinema etkinlik alanlarında da Atatürk’ün çizdiği yoldan yürüyen önemli kadın sanatçı yurttaşlarımız hep mevcut olmuştur. Leyla ve İdil Hanımlar ikilisinin tüm bu sanatçıların anlamlı temsilcileri olduğu düşünülmektedir.

Çağdaş bir toplum yapısı oluşturma arayışı içindeki Cumhuriyet Dönemi yöneticileri Atatürk’ün çok bilgece yol göstericiliğiyle, yetişmiş insan gücü oluşturma gayreti içindeydi ama bunda zorlanıyordu. Osmanlı’nın son dönemi savaşları ve ardından Kurtuluş Savaşı yetişmiş genç insan sayısını azaltacak acıklı bir süreç yaratmıştı. Elde kalan sınırlı yetenekli insanı en etkin ve verimli biçimde kullanabilmek için onların bir an önce belli bir uzmanlık düzeyine ulaştırılmaları gerekiyordu.

Kendi alanına gösterdiği ilgi öğesinin yanı sıra genel kişilik gücü Atatürk Cumhuriyet’inin geliştirilme olayına bağlılıktaki coşkusu gibi unsurlar göz önünde tutularak çeşitli Avrupa ülkelerine uzman adayları ileri eğitim amaçlı olarak gönderiliyordu. Ulusal ekonomik bağımsızlığı sağlayacak; tarım ve sanayi alanlarında süratli bir gelişme oluşturulmasına katkıda bulunabilecek teknik insanlara ve mühendis adaylarına bu hazırlıklarda öncelik veriliyordu.


Ancak gerçekten çağdaş bir toplumun çağdaş sanat etkinliklerinde, ulusalcı bir düşünceyle ve etkin olarak sürükleyip götürecek başka uzmanlara da ihtiyacı vardı. Dolayısıyla Avrupa ülkelerine eğitime gönderilenlerin arasında çok sesli müziğin ne olduğunu içinden yakalayabilecek yetenekli genç müzisyenlere, ressam ve heykeltıraş adaylarına da bu uluslararası eğitim programında şans veriliyordu.

Atatürk’ün kadın yurttaşlara verdiği özel önem onların ulusal gelişme alanında oynayabilecekleri anlamlı rolleri çevresine de benimseterek çağdaş toplum olgusunun eksenine bir yerlere yerleştirmiş bulunuyordu. Dolayısıyla Cumhuriyet’in ilk dönemlerinden itibaren değerli kadın sanatçılar toplumsal gelişme gayretleri içinde yer alıyordu. Bu değerli öncü insanların isimlerini eksiksiz listeleştirebilmek hiç kolay değildir. Hata yapılabileceği ve adının listeye girmesinin unutulmuş bulunması halinde üzücü kırgınlıklara yol açabileceği endişesiyle böyle bir işe girmemeyi yeğliyoruz. Leyla Gencer ve İdil Biret isimlerinin simgesel üst düzey ulusal varlıklar olarak hepsini birden temsil edebileceğini tasarlıyoruz.

Leyla Gencer uluslararası opera dünyasının benzersiz fenomenlerinden biriydi. Medyatik reklam ilişkilerine hiç girmeden, kendi sahne programlarını düzenlemede profesyonel emprezaryo yardımının parasal ilişkilerine tenezzül etmeden, tekil ve çok özel bir varlık olarak yaşamını sürdürdü. Tasarlanamayacak kadar yüksek bir sayıda özel hayranının desteği ile tek başına bir fenomen olmayı harika şekilde becerdi. Adı, reklam ve kişisel sosyal ilişki desteğini çok ileri düzeyde kullanan geçen yüzyılın iki çok büyük sopranosu Renata Tebaldi ve Maria Callas’ın hizasında anıldı. “Türk Divası” olarak opera tarihine adını unutulması mümkün olmayan altın harflerle yazdırdı.

İdil Biret geçtiğimiz aylarda dünyamızın ve Türkiye’mizin çeşitli konser salonlarındaki çok özel programlarla 75.ci yaşını kutladı. Başka alanlarda farklı türden etkinlikler sürdüren kendi yaşdaşlarının hiçbiriyle kıyaslanamayacak şekilde müthiş hareketli bir yaşam sürdürüyor. Uluslararası ve ulusal konser programları, uluslararası önemli piyano yarışmalarının jüri başkanlığı, her biri dünyada ayrı ayrı yankı yapmış ve yakınlarda sayısı 115’i bulmuş olan cdlerinin kayıtları ve onların hazırlıkları arasında Brüksel Paris İstanbul üçgeni içinden dünyaya açılmış çok büyük bir pencereden müzikseverlere seslenmeye devam ediyor.

Leyla Hanımın külleri kendi vasiyeti üzerine İstanbul Boğazı’ndan evrensellik yolculuğuna çıktı. Dünyanın tüm denizlerine güzel şeylerin, sevginin ve özgürlüğün mesajlarını taşıyarak ulaştı. Onun aziz anısı önünde saygıyla eğilirken öbür büyük yaratıcı Cumhuriyet kadını İdil Biret’in de başarıdan başarıya koşmasını diliyor ve bekliyoruz.

Erhan Karaesmen


Bu yazı HBT'nin 65. sayısında yayınlanmıştır.

Erhan Karaesmen