21. yüzyılın beşte birini geride bıraktık. Pek iyi anılarla olmasa da 2020 yılını da ölü zamanlar arasına koyduk. HBT’nin bir dökümünü yapmaya çalıştım geçen yıl için.
- Bu dönemde çıkan 52 sayıda (197 – 248. sayılar) 190’dan fazla yeni isim HBT’ye yazı yazdı.
- 30’dan fazla başlıkta pek çok bilimsel ve teknolojik haber, deneme, derleme, özgün yazı yayınlandı.
- HBT ilk kez, 31 Ocak 2020, Sayı 201’de “Koronavirus küresel salgına dönüşebilir mi?” başlıklı yazı ile Covit-19’la ilgili yazı yayınladı ve bu yıl en çok yayın bu konuda yapıldı.
- Nobel kazananlar tanıtıldı ve bazılarıyla “Bilim Söyleşileri” yapıldı.
- Bilim dünyasının çok önemli süreli yayınları izlenerek çeviriler, başarılı derlemeler yapıldı, haberler verildi.
- Teknolojik yenilik meraklılarına yenilikçi ürünler tanıtıldı.
- Tayfun Akgül’ün her bir karikatürü bir köşe yazısı derinliğindeydi.
- Tanol Türkoğlu’nun Dijitalem köşesinde dijital dünyadan yayınladığı bine yaklaşan konu adeta kendi “fanlarını” yarattı.
- Bilimsel beslenme hemen her sayıda yer alarak bu konunun ciddi nasıl ele alınabileceğinin örneklerini verildi.
- Bilim dünyasında giderek daha fazla yer bulan beyinle ilgili çalışmaları yakından izleyen özgün yazı ve derlemeler yayınlandı.
- Çoğu yurtdışında olsa da bilim insanlarımızın ulusal ve uluslararası başarıları ile gurur duyduk, moral bulduk.
- “Grafik bilgi” istatistik verileri görselleştirerek ilginç bir bilgi kaynağı oluşturdu.
- Sınırlı da olsa kitap tanıtımları yapıldı.
- Bulmaca sayfası satrancın da eklenmesiyle meraklılarına güzel örnekler verdi.
- Böylesi bir dergiyi desteklemenin güzel bir yöntemi olarak askıda dergi de denilebilecek “elektronik abonelik bağışları” okur desteğinin güzel bir örneğini oluşturdu.
Bu yıl içinde HBT’de en önemli gelişmelerden birisi, Üç Haftada Bir başlığı ile 3 kadın yazara köşe açılmasıdır. Böylece derginin sürekli yazarları arasında “cinsiyet eşitsizliği” önemli ölçüde giderilmiş oldu. Bir diğer önemli etkinlik ise - salgın nedeniyle yarım kalsa da - ilgi çeken merak ana teması ile düzenlenen ve yayınlanan konferanslardı.
Bütün bunlar büyük bir yayınevi veya sermaye grubunun desteği alınarak değil ve fakat başta Özlem Yüzak ve Orhan Bursalı’nın direngen yönetiminde, bilimsel yayınları izleyip çeviren, derleyen, röportaj yapan ve dergiyi basıma hazırlayan az sayıda ancak çok deneyimli özverili bir kadro ile gerçekleştirildi. Başta Sayın Doğan Kuban olmak üzere derginin köşelerinde sürekli yazan sekiz gönüllü köşe yazarını da anmak gerekiyor.
Ülkemiz özelinde yaklaşık çeyrek yüzyıldır yaşanan karanlık dönemin en önemli etkisi genç kuşakların çağdaş bir eğitimden yoksun, geniş kesimlerin ise bilgiden ve bilimden uzak kalmalarıdır. Bu karanlık süreçte yakalandığımız salgının da beslediği kriz döneminde kitlelerin çaresizliği, bilgiden uzak tutularak yaşamda karşılığı olmayan her türlü “hakikat bükücü” safsatanın bilgi olarak sunulması karşısında, bilimsel ve entelektüel dokunun ve sanatsal yaratıların beslediği kültürel iklim, geleceğimizi inşa edeceğimiz zemini oluşturacaktır. Bu zemini besleyecek en temel girdi ise “bilgi, daha fazla bilgi”dir.
Bilimin ve aydınlanmanın yol göstericiliğinde, dünyadaki ve ülkemizdeki güncel bilim-teknoloji-yenilik (B-T-Y) gelişmelerini yansıtan, toplumda B-T-Y farkındalığını ve merakını arttıran, güzel Türkçe kullanmaya çalışarak popüler bilim yazınının gelişmesine katkıda bulunan Herkese Bilim Teknoloji dergisi bu yolda önemli bir işlevi olduğunu bütün güçlüklere karşın her hafta düzenli olarak okurlarına ulaşarak göstermektedir.
Her haftanızın Herkese Bilim Teknoloji dergisi ile aydınlanacağı sağlıklı ve huzurlu bir yeni yıl dilerim…
Müfit Akyos
Bu yazı HBT'nin 249. sayısında yayınlanmıştır.