Okul çağındaki çocuklarda bel ağrısı

Öne Çıkanlar Sağlık
Okul çağındaki çocuklarda bel ağrısı

Omurga hastalıkları gelişmiş toplumlarda en sık karşılaşılan ve sakatlığa yol açan problemlerden birisidir. Yapılan çeşitli çalışmalar sonrasında okul çağı çocuklarında bel ağrısı görülme sıklığının %70 olduğu görülmüştür. Bu oran oldukça yüksektir. Bilinen bir başka gerçek de genç yaşta bel ağrısı çekenlerde, daha ileri yaşlarda da bel ağrısı yaşama riskinin arttığıdır. İşte bu nedenle okul çağındaki çocukların ve gençlerin, erken dönemlerden itibaren bel ağrısından korunması konusunda gerekli eğitimlerin verilmesi ve ergonomik olarak doğru ekipmanların seçilmesi gerekir. Çünkü ekipmanlar ancak ergonomik yapılmış ve uygun şekilde kullanılıyorsa güvenlidir.

Omurganın tekrarlayan statik yüklenmesi sadece erişkinlerde değil aynı zamanda çocuklarda da bel ağrısı için risk faktörüdür. Erişkinlerde ağırlık taşınmasının omurga üzerindeki etkileri biyomekanik ve fizyolojik olarak değerlendirilmiş olup, çalışma şartlarında birtakım düzenlemeler yapılmaya çalışılmış, hatta bazı ülkelerde omurgaya binen yükün nasıl olması gerektiği kanunlarla düzenlenmiştir. Sırt çantası, okul çağı çocuklarında en sık karşılaşılan yüklenme nedenidir. Ağır sırt çantası taşımak, okul çocuklarının gelişmekte olan eklem, kas ve ligaman yapılarında zorlanmalara neden olarak belde kas gerginliği mekanizmasını tetikleyebilir, bozuk yürüyüş, kötü postür ve hatta ciddi kronik bel ağrılarına yol açabilir. Bu nedenle çocukların taşıdıkları sırt çantalarının ağırlıklarının hesaplanması ve gereğinden fazla yüklenmemesi önem kazanmaktadır.

Kötü duruş, bilgisayar karşısında yanlış oturma, okul sıralarının uygun olmaması gibi, bu yaş grubunu tehdit eden başka faktörler de vardır. Ancak sırt çantası da tek başına doğrudan duruş şeklini bozarak sırt ağrısına neden olmaktadır. Bunun yanında solunum sistemi ve kalp-damar sistemi üzerinde de olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir.


Neler yapılabilir?

  • Sırt çantaları ve içindeki ağırlıkların toplamı çocuğun vücut ağırlığının yüzde 10’nundan az olmalı.
  • Ağırlık çanta içerisinde uygun dağıtılmalı. Daha ağır eşyalar sırta ve bele daha yakına konmalı.
  • Sırt çantaları uzun süreli taşınmamalı, uzun süreli ayakta kalınacaksa çıkarılmalı.
  • Sırt çantasının geniş ve destekli omuz askıları, bel desteği, bel kemeri ve çeşitli bölümleri bulunmalı.
  • Sırt çantası her iki omuzdan asılarak düzgün şekilde taşınmalı
  • Ağır çantalarda kalça kayışı kullanılmalı. Kayışları geniş ve yumuşak çanta kullanılmalı. Çantanın taşınma düzeyi kalça veya bel kemeri bölgesinde olmalı.
  • Sırt çantasının her iki kayışı birlikte kullanılmalı ve belin 5 cm yukarısında duracak şekilde, sağlam bir biçimde tespit edilerek ayarlanmalı
  • Doktorunuzun önerdiği sırt adalelerini geliştirici egzersizlerin yapılması sağlanmalı.
  • Tekerlekli sırt çantaları tercih edilmeli.
  • Doğru kaldırma tekniği kullanılmalı. Çocuklara ağır çantaları dizden eğilerek kaldırmak gerektiği öğretilmeli.

Sırt çantaları neden sırt ve bel ağrısısı yapar?

Ağırlıklarına bağlı olarak; mekanik olarak omurganın aşırı yüklenmesi nedeniyle ve sırt çantasının ağırlığı ve uygun olmayan pozisyonda taşıma sonucu ortaya çıkan postür bozukluğu nedeniyle sırt ve bel ağrısı görülür.

Ayrıca ağır yüklenme, vücuda uygulanan yükün pozisyonu, yükün şekli ve büyüklüğü, taşıma süresi, çocuğun fiziksel ve ruhsal durumu bir araya gelerek ağrıya neden olur.

Sırt çantaları ile ilgili birçok çalışma gerçekleştirilmiştir. Yapılan bir çalışmada Negrini ve arkadaşları, öğrencilerin %30’unun sırt çantalarının ağırlıklarının vücut ağırlığının %35’inden daha fazla olduğunu belirtmiştir. Forjouh ve arkadaşları ise çalışmalarında çanta ağırlığını ortalama 4,8 kg ve bu ağırlığın vücut ağırlığına oranını ise yaklaşık %12 olarak bulmuşlardır. Aynı zamanda bu çalışmada sınıf büyüdükçe çanta ağırlığının da arttığı gözlenmiştir. Bu ağırlığı etkileyen faktörler arasında okul, çanta türü, haftanın hangi günü ders yükünün ağır olduğu ve vücut-kitle indeksi sayılabilmektedir.

Çantanın tek omuzda taşındığı durumlarda çocuğun postüründeki anormallik nedeniyle kaslara dengesiz yük dağılımının olması ağrıyı tetiklemektedir. Spinal ligamanlar ve kaslar 16 yaşına kadar oluşmaya ve gelişmeye devam eder. Ağır yük kaldırmak vertebraları aşırı stres ile zorlar. Bu yüklenmelere maruz kalan çocuklarda ileri yaşlarda kifoz, hiperlordoz, skolyoz gibi problemlere daha sık rastlanılmaktadır. Chansinirukor ve arkadaşlarının yaptıkları bir çalışmada değişik ağırlıklardaki sırt çantalarının her iki omuzda ve tek omuzda taşınması sırasında oluşan postüral değişiklikler fotoğrafla kaydedilmiştir. Bu çalışmada ağırlıkla ve ağırlıksız yürüme sırasındaki dinamik postüral değişiklikler de izlenmiştir. Araştırıcılar, vücut ağırlığının %15’inin altındaki sırt çantalarının her iki omuzda taşınması halinde herhangi bir postüral değişikliğin gelişmediğini, bu oranın %15 üzerine çıktığında ise boynun öne doğru uzandığını bildirmişlerdir. Grimmer ve arkadaşlarının yaptıkları bir çalışmada ise çantanın postüre etkisi açısından cinsiyetin önemli olmadığı ve sırt çantasının taşınma seviyesi yükseldikçe, kişinin öne doğru eğilmesinin fazlalaştığı bildirilmektedir. Araştırıcılar ayrıca ağırlık miktarı arttıkça postürün, gittikçe öne doğru eğilme nedeniyle daha fazla bozulduğuna da dikkati çekmişlerdir. Öğrencilerin ise bu sonuçlara rağmen sırt çantasını daha çok skapulalar seviyesinde taşımaya alışık oldukları saptanmıştır. Bu nedenlerden dolayı çalışmacılar çanta taşınma seviyesinin kalça veya bel kemeri bölgesinde olmasını önermişlerdir. Aynı zamanda taşınan çantanın bir bel kemeri ile sabitleştirilmesinin de ağırlığın yer değiştirmesini önleyerek postürün daha fazla bozulmasını engellemede önemli rol oynadığı göze çarpmaktadır.

Sırt çantasının şekli, taşıma biçimi ve çantanın ağırlığı postür ve kalp-solunum sistemi üzerinde de önemli etkilere sahiptir. Aynı zamanda postür bozukluğunun da solunumu etkilediği göz önüne alınacak olursa, bu konu daha da önemli hale gelmektedir. Birçok okul çantası vücut ağırlığının yaklaşık %10’u veya daha fazlasıdır. Hatta bu ağırlığın bazen vücut ağırlığının %20’sinin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Justin Pui-han Lai ve arkadaşlarının yaptıkları bir çalışmada okul çağında taşınan çantanın ağırlığının vücut ağırlığına oranının %20’nin üzerinde olduğu durumlarda solunum fonksiyon testlerinde kifozda rastlanan restriktif tip solunum fonksiyon bozukluğuna benzer sonuçlar elde edilmiştir. Vücut ağırlığının %20’si ağırlığındaki çanta ile yürüme esnasında gövde üzerine binen yükün; vücut ağırlığının, %20’si ve %15’i ağırlığındaki çantalarla ise solunum sıklığının ileri derecede arttığı saptanmıştır. Vücut ağırlığının %10’u oranında ağırlığa sahip çanta ile yapılan yürüyüş sonucunda ise solunum veya gövde üzerine binen yük istatiksel olarak anlamlı değildir. Merati ve arkadaşları ise sırt çantası taşırken kardiyopulmoner eforun minimal arttığını ve fiziksel performansı iyi olmayan kişilerin bel ağrısı yaşama ihtimallerinin daha fazla olduğunu belirtmiş, genel vücut kondisyonunun artırılması ile sırt çantası taşımaya bağlı oluşan bel ağrısının engellenebileceğini belirtmişlerdir.

Pascoe ve arkadaşları ise vücut ağırlığının %17’si ağırlığındaki ve omuzdan tek, çift ve çapraz tek bantlı çantalarla yaptıkları çalışmalarında sadece tek bantlı olan çantanın, çantayı taşıyan omuzda ileri derecede elevasyona yol açarak postürü bozduğunu tespit etmişlerdir. Bir başka çalışmada ise vücut ağırlığının %20’si oranında ağırlığa sahip sırt çantalarının, vücut ağırlığının %15’i veya daha azı oranında ağırlığa sahip olan çantalara göre daha fazla oksijen ve enerji sarfiyatına ve daha kısa sürede kan basıncı yükselmesine yol açtığı saptanmıştır. Bu çalışmaların sonucunda sırt çantasının ağırlığı, dolayısıyla bele yüklenen ağırlık miktarı arttıkça çocuğun ağırlık merkezinin daha yukarılara doğru taşındığı ve yürüyüşün stabilizasyonunun daha fazla bozulduğu söylenebilmektedir. Böylece yürüyüşün salınım fazı, dolayısıyla adım mesafesi kısalmakta, yürüme hızı artmakta ve bu nedenlerle de hem efor harcanmasına bağlı olarak solunum sıklığı artmakta hem de gövdenin öne eğimi artarak postür bozulmaktadır.

Omurgaya binen yükün kinematik ve fizyolojik etkileri açısından yapılan çalışmaların çoğu yürüme bandında yapılmış olup, gerçek hayatta yüklenilen ağırlığın etkileri fazla çalışılmamıştır. Bu eksikliği gidermek için Hong ve arkadaşları doğal ortamda bir çalışma yapmışlardır. 23 öğrenci vücut ağırlıklarının %0, %10, %15 ve %20’si oranında ağırlıklara sahip sırt çantalarının her biriyle farklı günlerde, her gün toplam 1978 metre olacak şekilde yürütülmüşlerdir. 9-10 yaşlarındaki öğrencilerin önce oturarak, ardından ayakta durma ve yürümeleri sırasında ölçümleri yapılmıştır. Her iki omuzda taşınacak şekilde çift bantlı sırt çantalarının kullanıldığı çalışmada öğrencilerin yürüme paternleri ve postürlerine bakılmıştır.

Sonuçta çanta taşınırken yürüme mesafesinin uzamasının yürüyüş hızı ve adımların boyu üzerinde önemli etkilere sahip olduğu belirlenmiştir. Yürüme mesafesi ile gövde postürü arasında bir ilişki saptanmazken, çanta ağırlığının vücut ağırlığının %20’sinden fazla olması durumunda, postürün, gövdenin öne doğru eğilmesi ile bozulduğu belirlenmiştir.

Öneriler

  • Sırt çantaları kesinlikle uzun süreli olarak kullanılmamalıdır.
  • Öğrencilerin okulda kilitli dolapları olmalı, eve sadece ihtiyaçları olanları taşımalıdırlar.
  • Öğretmenler ve veliler ağır çanta ve ağır kitap taşıma sorununu konuşmalıdırlar.
  • Tüm kitabı taşımak yerine sadece ilgili kısımların fotokopisi çekilebilir.
  • Aile bireyleri olarak çanta temizliği yapılarak ihtiyaç duyulmayan malzemeler çantadan çıkarılmalıdır.
  • Sırt çantaları ve içindeki ağırlıklar toplamının, taşıyanın vücut ağırlığının %10’nundan az olması muhakkak sağlanmalıdır.
  • Uzun süreli ve/veya ağır çanta kullanımının mecburi olduğu hallerde tekerlekli çantalar tercih edilmelidir.
  • Ortopedik/ergonomik (iki geniş ve destekli omuz askısı ve bel kemeri bulunan, hafif) çantalar tercih edilmeli, asla ekonomik tasarruf yapma yoluna gidilmemelidir.
  • Sırt çantaları her iki omuzdan asılarak düzgün olarak taşınmalı ve bel kemeri gibi ağırlık dengeleyici ekipmanlar kesinlikle kullanılmalıdır.
  • Çocuk sık sırt ağrısından yakınırsa doktoru ile mutlaka konuşulmalıdır.

Bu konuda gerek okul yöneticileri ve ilgili merciler, gerekse çocuklar ve aileler eğitilerek; sağlıklı nesillerin yetişmesinde katkıda bulunulmalıdır.

Dr. Önder Çerezci / Amerikan Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon