Bir metinden resme yapay zeka programı olan Midjourney'le denemeler yapmayı çok seviyorum. Midjourney'nin yaptığı işin "sanat" olup olmadığı konusunda çetrefilli tartışmalar var. Yarından Hikayeler'in ilk bölümlerinde Emre Yorgancıgil ile birlikte bu konuyu ele almıştık. Bu konudaki görüşüm hala aynı: Midjourney gibi yapay zekaların yaptığı şey sanat değildir, ama ortaya çıkan ürün bir sanat eseri...
Bilim dergilerini karıştırırken hep bildiğimiz ama hep de unutulan bir büyük bilimcinin 200. doğum yılı gözüme çarptı: Alfred Russel Wallace. Darwin (1809-1892) de Wallace (1823-1913) de İngiltere’de yaşadılar ve hemen hemen eşzamanlı evrim yasalarının temellerini attılar. Her iki büyük bilimcinin (ve daha pek çoğunun, Newton, Huxley ...) İngiltere’de ortaya çıkmaları ve modern bilimin temellerini...
Mantık, problem çözme ve öğrenme yetilerini içeren zekânın, aklın ya da daha geniş ifadeyle insan beynindeki bilgi işleme sürecinin nöroanatomik karşılığı uzun süredir merak edilmektedir ve sayısız araştırmaya konu olmuştur. Genel zekâ olarak ifade edilen yetilerin ortaya çıkması için çevre görsel ve işitsel olarak algılanmalı, uyarana odaklanılmalı, önceden edinilmiş bilgiler hatırlanmalı ve adap...
Duyduğumda bu sözü önce anlamadım. “Kestaneler üzüldü” derken ne kastediyordu acaba? Fazla bekletmedi... “Kestane ağaçları” dedi “Her yer hızla betonlaştıkça, kestane ağaçlarının yaşam alanları giderek daraldıkça; hâlâ var olan ağaçlar da üzüldü, küstüler. Hastalık geldi sonunda...” Hafta sonu Bursa’daydım. Yeşil Bursa’nın yeşili çoktan gitmiş, yerini büyük beton binalar almış. Kestanenin diyarı, ...
Felsefe, bilim, sanat gibi entelektüel etkinliklerin iki temel dürtüye dayanması gerektiğini söyleriz; şüphe ve merak. Bu yüzden “İnsan, hayatında en azından bir kez, bildiği her şeyden şüphe etmeli...” diye yazar Rene Descartes başyapıtı Meditasyonlar’da. Geçtiğimiz sene Descartes’in bu fısıltısı göz ardı edemeyeceğim bir raddeye ulaştı. Bugüne dek sürekli tuğlalar eklemek suretiyle geliştirmekte...
Günümüzün kara deliklerinden birisi de yaşam süresini uzatmak. Kara delik çünkü insanlık her şeyi bunun için feda etmekten çekinmiyor. Ya da çekinmiyordu! COVID-19 salgınını belki de bu açıdan değerlendirmek gerek! 20. yüzyılı ve kapitalizmi belli bir olgunluğa-disipline sokan, II. Dünya Savaşı’nın hemen bitiminde dünyaya gelmiş olan kuşak fiziksel yaşamın sınırlarını zorladıkça, “hayatta kalmaya”...
Pazar günleri bu sütunu bilime ayıracağımı anımsatayım yeniden. Bugün derinden derine gelişen ve neredeyse uygulama noktasına hızla yükselen kanser aşıları üzerine gelişmeleri paylaşacağım: Buzdağının onda dokuzu su altında misali, kanser aşıları da öyle. Fakat giderek daha büyük bölümü su üzerine çıkmaya başladı. Konu bu kez kanserlere karşı geliştirilmekte olan mRNA aşıları. mRNA, biliyorsunuz, ...
Toplumun düşünenleri (düşünürler pek az) Türkiye’yi geleceğe ulaştıracak sorunlar konusunda dut yemiş bülbül gibiler. Bu toplumun sorunları gerçekten politik mi? Kadın, cinayet, futbol, parti kavgası, din, sahneye sıkça çıkıyorlar. Fakat on yıl sonra Türkiye’nin nasıl su ve ekmek bulacağı sorulmuyor. Bu biraz ‘Allah’a tevekkül’, ‘Allah rızkını verir’ inancına bağlıdır. Araplar buna dayalı olarak h...
Üniversiteye 1980 yılında girdim. Kayıt günü 12 Eylül 1980’di. Evet, darbe günü. Kayıt ertelendi; geç bir tarihte yapıldı; Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliğinde öğrenciliğe başladım. Şehir o zaman kampüsten kopuktu. Her şeyden uzak, sisler içinde rüya gibi bir kampüste okuduk. O dönemlerde öğrenciler kendi bölümleri dışından daha çok ders alırdı. Hocalarımız dünyayı görmüş insanlardı; ruh...