Eğitimde yapay zekâ: İlk üç devrim ve dördüncüsü…

Cem Say
Eğitimde yapay zekâ: İlk üç devrim ve dördüncüsü…

Yeni yazı dizimizde bu konuya eğileceğiz. Bu ilk bölümde mevcut durumumuzu İngiliz eğitimci Anthony Seldon’ın bu işlerle ilgilenen herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm “Dördüncü Eğitim Devrimi” adlı kitabında kurduğu çerçevede özetleyeceğim.

Seldon insan türünün ortaya çıkışından bu yana üç eğitim devriminin yaşandığını, dördüncünün de kapıda olduğunu söylüyor: Bu sınıflandırmaya göre ilk devrimin konusu, insanların “içgüdü”lerine evrim tarafından kodlanmamış kimi önemli becerilere ilişkin bilgileri kendi kendilerine keşfetmekten ziyade başka insanlardan öğrenmesi. Atalarımızın birbirlerine aile veya kabile birimleri içinde hayatta kalmak için gerekli avlanma-toplama tekniklerini, ateş yakmayı, basit aletlerin yapımını, göç yollarını vs. öğretir hale gelmesini kapsayan bu değişim yüz binlerce yıllık bir süreçte farklı farklı yerlerde gerçekleşmiş elbet.

İkinci eğitim devrimi, insanların yerleşik hayata geçmesi, nüfusun artması, “uygarlık” dediğimiz şeyin baş göstermesiyle çakışıyor. Yeni toplum yapısı tarım, ticaret, hukuk, teknoloji, din gibi alanlarda uzmanlaşmaları, bu da eğitimin kurumsallaşmasını gerektiriyor. Yazının icadı, bu teknik becerinin sistemli ve disiplinli şekilde öğretildiği “okul” diye bir kurumu ortaya çıkartıyor. Sümer uygarlığındaki okullarda sabah geç gelme ve izin almadan konuşma gibi kabahatlerin cezalandırılmasından eğitimin “sınıf”lar şeklinde kademelendirilmesine dek bugün de tanıdık gelen uygulamalar var.


Üçüncü devrim matbaanın Avrupa’daki icadına ve onu gecikmeden benimseyen toplumlarda (ah, Osmanlı!) kitapların ve bilginin öncesine oranla çok daha fazla insana yayılabilmesiyle ateşleniyor. Aydınlanma’nın ışığı parlamaya başlıyor. Akıl, zincirlerinden kurtulmaya çalışıyor. Seldon işte o zamandan beri de eğitimin mantığında büyük bir yenilik olmadığını, 1600 yılından okumuş bir insan bugüne ışınlanabilseydi okullarımızı görünce tanıyacağını söylüyor: O zamanki gibi şimdi de öğrenciler yaşlarına göre ayrılmış, yine her bir sınıfa onlarca öğrenci doldurulmuş, sınıfın hakimi onların karşılarında duran ve hem bilgiye hem de otoriteye sahip bir öğretmen.

Öğretmenlik çok güç bir meslek: Bir çocuğun neyi ne kadar bildiğini sınavlarla ölçebilirsiniz ama eğer yanlış bildiği şeyler varsa o yanlış kavramların ne olduğunu anlamak onun “aklını okumayı” gerektirdiğinden soracak doğru soruları bulmak çetrefilli iş. Üstelik bu karmaşık operasyonu bir değil, birbirine benzemeyen, kimi yavaş, kimi hızlı, kimi suskun, kimi konuşkan, kimi uslu, kimi problemli onlarca çocuğun olduğu tek bir sınıf içinde, hepsini birden idare ederek yapmanız gerektiğini düşünün. Ders dışında notlandırmanız gereken sınav ve ödevleri, ertesi gün neyi bu karışık (ve tümü aynı bilgi düzeyinde olmayan) kitleye nasıl öğreteceğinizi planlamanın yükünü de buna ekleyin.

Dünyada bir öğretmen eksikliği sorunu var. UNESCO raporlarına göre 2016 yılında dünyadaki ilkokul öğretmenlerinin %85’i, kimi Afrika ülkeleri özelindeyse sadece %61’i bu işin eğitimini almış kişilerdi. UNESCO 2030’a dek BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak için bu zor işten ayrılacak 48 milyon öğretmenin yerinin doldurulmasının ve ek olarak da 20 milyon yeni kadronun gerekeceğini hesaplamış.

İşte YZ devriminin hem hâlâ insanlara çok dengesiz dağıtılmakta olan “iyi eğitim”i dünyanın her yerine ve her toplumsal katmana yayması, hem de yukarıda anlattığımız, asırlardır değişmeyen okul-sınıf şablonunu dağıtması mümkün Seldon’a göre. Her çocuğun sanki tek kişilik bir sınıftaymış gibi kendi hızında ve kendi ilgi ve yeteneklerine göre şekillendirilmiş bir eğitim gördüğü, öğretmenlerin korkunç iş yüklerinin azaldığı, sınav belasının ortadan kalktığı bir dünya düşünün.

Olabilir mi? Haftaya devam edeceğiz

Cem Say / [email protected]

*Bu yazı HBT'nin 164. sayısında yayınlanmıştır.

Cem Say

1987'den beri Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde çalışıyor. Çalışmaları Yapay Zeka ve Kuramsal Bilgisayar Bilimi üzerine. Sahte dijital deliller üzerine incelemeleri var. Bilimkurgu, uzay yolculuğu, seçim hileleri ve başka bir çok konuya da meraklı.